Suriye’de devam eden iç savaştan kaçarak 2 yıl önce İstanbul’a yerleşen Mohammed Alo ve ailesi, kiraladıkları eski bir evde hayata tutunmaya çalışıyor.
Halepli Mohammed Alo, savaşın devam ettiği Suriye’den eşi ve 5 çocuğuyla birlikte önce Afrin’e, oradan da İstanbul’a kaçmış. Halep’te IŞİD’den, Afrin’de de PKK’nın zulmünden kaçtıklarını anlatan Alo, ailesiyle birlikte çok zor günler yaşadıklarını söyledi.
Savaştan önce Halep’te tekstil firması olduğunu ve durumlarının gayet iyi olduğunu söyleyen Alo, savaştan sonra şehre İŞİD girince Halep’i terk etmek zorunda kaldıklarını anlattı.
“IŞİD kızlarımı alıkoymak istedi”
IŞİD’in Halep’e gelerek Alo’nun dört kızını da alıkoymak istediğini, bu yüzden de tek çarenin kaçmak olduğunu anlattı. Halep’ten doğdukları yer olan Afrin’e göç eden aile, bu sefer de karşılarına PKK’nın çıktığını söylüyor.
PKK’nın kızlarını kaçırarak silahlandırmak istediğini anlatan Mohammed Alo, kızlarını ne İŞİD’e ne de PKK’ya vermek istemediğinden ailesiyle birlikte Türkiye’ye kaçmaya karar vermiş.
“Yardımseverlerin aldığı biletle İstanbul’a geldik”
Türkiye sınırına geldiklerinde, kaçakçıların kendilerini Türkiye’ye geçirmek için para istediğini söyleyen Alo, parası olmadığı için Türkiye’deki akrabalarına telefon edip borç para istediğini anlattı. 500 TL karşılığında kaçakçılarla anlaşan Mohammed Alo, ilk gün sınırda polisleri atlatmak için beklediklerini, ertesi gün Gaziantep’e girdiklerini ifade etti. Paraları olmadığı için bir gece Gaziantep’te otogarda yatan Suriyeli aile, bazı yardımsever Türklerin kendilerine İstanbul’a gidebilmek için bilet aldığını söyledi.
İstanbul’a geldiklerinde her şeyin kendileri için çok zor olduğunu söyleyen Alo, ne paralarının, ne de kalacak yerlerinin olduğunu anlattı. Aile, ilk günlerinde Türkçe de bilmediği için iletişim sorunu da yaşamış.
Kiralık ev 3 ayrı kişiye kiralanmış
İstanbul’da 10 gün eniştesinin yanında kalan Mohammed Alo ve ailesi, kendilerine bir ev kiralamak için yine akrabalarından borç almak zorunda kalmış. Kiralık bir ev bulduğunu anlatan Alo, ev sahibinin kendilerini kandırdığını söyledi ve yaşadıklarını şöyle özetledi:
“Kiralık bir ev bulduk. Ev sahibi kira 500 TL, depozito 1000 TL dedi. Biz de parayı ev sahibine verdik ama ev sahibi ev bugün hazır değil yarın hazır olacak diye bize günlerce oyaladı. Sonra anladık ki ev sahibi, evi 3 kişiye kiralamış. Ben de eşyalarımı eve taşıdım ve evde oturmaya başladık.”
Kızlar, Suriyeli ‘çocuk işçi’ oldu
Bel fıtığı olduğu için çalışamadığını söyleyen Mohammed Alo, daha sonra o zaman 16 yaşında olan Evin ve 14 yasında olan Bahar’ın çalışmaya başladığını anlattı. Kızlarının çalışmasına rağmen işverenlerinin ya paralarını vermediğini ya da çok düşük ücret ödediğini söyleyen Alo, kızlarını okula göndermek istediğini ancak maddi olarak zorluk çektikleri için mecburen kızlarının çalıştığını belirtti.
İstanbul’un çok pahalı bir şehir olduğunu söyleyen Alo, 7 kişilik bir aile olarak yeme içme, kira ve fatura masraflarını karşılayamadıklarından dert yandı.
Okul yerine işe gidiyorlar
6 yaşında olan Cinan’ın ve 8 yaşında olan Zeynep’in okula başlaması gerektiğini söyleyen Alo, maddi imkansızlıklardan ötürü çocuklarını okutamıyor. 3 büyük çocuğunu da okula gönderemeyen çaresiz baba, bu durumdan ötürü çok üzüntülü olduğunu dile getiriyor.
Eve toplamda 1600 TL girdiğini belirten Mohammed Alo, ev kirası ve faturaları ödedikten sonra, kişi başına aylık 100-110 TL gibi bir paranın kaldığını, bu parayla geçinmenin de mümkün olmadığını belirtti. Türkiye’de yaşadıkları iki sene boyunca, iki ay önce sadece bir kereliğine kendilerine 700 TL’lik devlet yardımı yapıldığını ifade etti.
Akılları Suriye’de
Mohammed Alo, eşiyle birlikte telefonundan Suriye’de yıkılan, harabeye dönen evlerine bakarken Suriye’de yaşadığı o acı günlere adeta geri dönüyor.
Mohammed Alo’nun eşi Cihan, iki senedir Türkiye’de yaşıyor olsa da ve her ne kadar Suriye’deki evleri yıkılsa da aklının ve kalbinin hep Suriye’de, memleketlerinde olduğunu söylüyor.
“Suriye’nin Halep kentinde bir evimiz vardı. 3 katlıydı evimiz. Yukarıda 4 odası, aşağıda 4 odası olan, büyük bahçeli bir evdi. Evimizi bombaladılar. Biz de Türkiye’ye geldik. Burada kaldığımız ev küçük. Suriye’yi, evimizi çok özledik. Türkiye’de kiralar ve faturalar çok pahalı. Burada maddi olarak geçinemiyoruz. Biz istiyoruz ki bir kapı açılsın, bir fırsat olsun da yurdumuza dönebilelim. Burada idare edemiyoruz.”
“Türklere minnettarız”
Mohammed Alo da, Suriye’de tanık olduğu onca kötü olaylara rağmen Suriye’de savaş biterse eşi gibi vatanına dönmek istediğini söylüyor. Doğup büyüdüğü toprakların hasretini çektiklerini, orada doğduğunu orada da ölmek istediğini anlatan Alo, Türk milletine kendilerine kucak açtıkları için çok minnettar olduklarını da sözlerine ekliyor.
Savaştan şüphesiz en çok etkilen kesim olan çocuklar, hiç hak etmeseler de bu durumun bedelini ödemek zorunda kalıyor. 8 yaşındaki Zeynep de, okula gidemediği için çok üzgün olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Okula gidiyordum. Arka sokağımızdaki okulu kapattılar. Şu anda okula gidemiyorum.”
Ailenin en küçük ferdi olan 6 yaşındaki Cinan Suriye’deki arkadaşlarını çok özlediğini söylüyor. Onlarla oynadığını anlatan küçük Cinan, yabancı bir şehirde arkadaşlarının özlemini ablasıyla oynayarak gidermeye çalışıyor.