Erişilebilirlik

KHK’lı Öğretmenler 180 Haftadır Eylemde


İZMİR- Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İzmir 2 No’lu Şube üyeleri, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu çalışanlarının işlerine dönmesi için her hafta yaptıkları oturma eyleminin 180’incisini gerçekleştirdi. Karşıyaka İskelesi karşısında toplanan Eğitim-Sen üyeleri, “Hukuk yok sayıldı, işimiz gasp edildi, oyalama sürdü. Adalet istiyoruz” yazılı pankart taşıdı. Oturma eyleminde sık sık “KHK’ler gidecek, biz kalacağız”, “Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakıyoruz, ya siz?”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı.

Eylemde konuşma yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan KHK’larla 132 bin kamu emekçisinin görevlerinden uzaklaştırıldığını söyledi. Kurul, “Sosyal ve demokratik devletin kırıntılarının olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Bir gece yarısı çıkan kanun hükmünde kararnamelerle, aynı gün evine gelmiş, çocuklarıyla bir gelecek bekleyen anne ve babaların, ertesi sabah çocuklarının gözlerinin içine bakarak, hatta hem annenin hem de babanın ihraç edildiği zamanlar yaşatıldı bugünün insanlarına. 132 bin kamu emekçisi sorgusuz sualsiz ihraç edildikten sonra hala dört buçuk, beş yıl sonra adaletin yerine gelmesini bekliyor” dedi.

KHK’lı Öğretmenler 180 Haftadır Eylemde
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:08:03 0:00

“OHAL Komisyonu, oyalama komisyonu olarak işlev görüyor”

KHK ile ihraç edilenlerin başvurularını değerlendirip karara bağlamak üzere 2017’de kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun işlemediğini kaydeden Kurul, “Haklıyız, güçlüyüz ama buna rağmen ciddi anlamda sesimizi duyurmada zaman zaman yaşadığımız zafiyetler nedeniyle bugün OHAL komisyonu hala oyalama komisyonu olarak işlev görüyor” diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidara geldiklerinde “KHK ile görevlerine son verilenlerin tamamını yargı kararıyla bir haftada görevlerine iade edeceğiz” sözlerini hatırlatan Kurul, “Direncimiz öylesine güçlü ve öylesine büyük ki bugün siyasetin masasının tam önündeyiz. Artık siyasetin masasındayız. Hatta utangaç biçimde bile olsa bugünkü siyasal iktidarın yani AKP ve MHP iktidar bloğunun da gizli de olsa masasındayız. Bu sorun çözülmek durumunda. OHAL komisyonu kaldırılmak durumunda veya çok hızlı bir biçimde kararları verip adil bir yargılanmanın önünü açmak durumunda” sözlerini kullandı.

Devamlı görev süresi uzatılan OHAL Komisyonu’nun, kurulmasının üzerinden neredeyse beş yıl geçti. Ancak KHK’lı kamu emekçilerinin, başvurularına yanıt alamamaktan şikayetçi olduğu komisyon, dört aydır hiçbir veri paylaşmadı. En son 28 Mayıs 2021 tarihinde açıklanan bilgilere göre, 126 bin 674 başvurunun 115 bin 130’u karara bağlandı. 14 bin 72 başvuru kabul edilirken, 101 bin 58’i reddedildi. 11 bin 544 başvurunun incelemesiyse devam ediyor. Olağanüstü hal kapsamında yayımlanan KHK’lar ile 125 bin 678 kamu görevinden çıkarma, 3 bin 213 rütbe alma, 270 yurtdışı öğrencilikle ilişiği kesilme, 2 bin 761 kurum ve kuruluş kapatma olmak üzere toplam 131 bin 922 tedbir işlemi gerçekleştirilmiş durumda.

“OHAL Komisyonu'nu aldığı ret kararlarıyla lağvedin”

Oturma eyleminin ardından basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Veysel Beyazadam, “Ülke tarihinde kara bir leke olarak en önde gelen uygulamalardan biri de maalesef KHK'larla ihraçlar oldu. Dönemin en yetkili ağızlarından dökülen ‘idari tasarrufla ihraç ettik’ söylemi hınçtır, kindir. ‘Ağaç kökü yesinler’ söylemi ölüme terk etmektir, suçtur. Yetişmiş insan gücünü hizmetten uzak tutmak ihanettir. Pasaportlarına el koymak uluslararası hakları hiçe saymaktır. Suçlu olarak gösterip algı yönetimi yapmak kendi suçunu örtmektir. Ek tedbirler adı altında uyduruk mevzuatlar çıkartıp ailesine varana kadar sakıncalı ve sabıkalı göstermek hukuku çiğnemektir. Oyalama komisyonu kurup defalarca cezalandırmaya çalışmak korkunuza teslimiyettir” dedi.

Ülkenin normalleşmesi için bir an önce hukukun üstünlüğünün sağlanmasını isteyen Beyazadam şöyle konuştu: “KHK'larla işlerinden ihraç ettiğiniz tüm arkadaşlarımız elbette işlerine dönecekler. Zulmünüz kimseye yarar getirmez. Toplumun vicdanında yara açan uygulamalarınızdan bir an önce vazgeçin. İnsanların bu topraklara aidiyetlerini daha fazla zedelemeyin. Ulusal ve uluslararası tüm mecralarda ülke itibarını daha fazla zedelemeyin. Adına OHAL işlemleri dediğiniz komisyonu aldığı ret kararlarıyla lağvedin, arkadaşlarımızı işlerine derhal iade edin.”

“İhraç edilen arkadaşlarımla beraber pasta, börek yapıp sattım”

Beş yıl önce KHK’yla görevinden ihraç edilen felsefe öğretmeni Ebru Dinçel de komisyona yaptığı başvurudan henüz yanıt alamayanlardan biri. VOA Türkçe’ye konuşan Dinçel, “2017 yılında OHAL Komisyonu kuruldu. OHAL Komisyonu'na başvurumu yaptım diğer bütün arkadaşlar gibi. Henüz bir cevap gelmedi, bekliyorum” dedi.

Öğretmenlerin başvurularına yanıt bekledikleri süre uzadıkça geçim sıkıntısı da artıyor. İhraç edilenlerin özel sektörde de öğretmen olarak çalışmalarına izin verilmiyor. Dayanışma sayesinde zor durumda kalmadıklarını vurgulayan Dinçel, “Biz önce Eğitim-Sen İzmir 2 No'lu Şube kadınları olarak el emeği stantları kurduk. Daha çok kolektif bir iş yaptık. Orada beraber ürettiklerimizi satıp dayanışmayla ekonomik gelir elde ettik. O iş, aslında bir politik işti. Yani bizi aç bırakmaya çalışanlara inat, kolektif verdiğimiz bir cevaptı. Ayrıca özel dersler verdim. Zeytinyağı sattım. Yine üç kadın ihraç arkadaşla beraber pasta, börek yapıp kurumlara ya da bireysel olarak ihtiyacı olanlara, bizden almak isteyenlere onları ulaştırdık” diye konuştu.

“Bedel ödemek bizi psikolojik olarak olumsuz etkilemedi”

Fethullah Gülen hareketiyle iltisaklı oldukları gerekçesiyle ihraç edilen kamu çalışanlarının daha fazla zorluk yaşadığını söyleyen Dinçel sözlerini şöyle sürdürdü: “Cemaatçi iddiasıyla atılanların toplumsal, ekonomik ve politik olarak çok ciddi zor durumlarda kaldıklarını biliyoruz. Onlar kendi sosyal çevreleri tarafından dışlandılar. İş bulmaları engellendi. Dayanışma bizim kültürümüzde olduğu için biz çok zor durumlarda kalmadık işin açıkçası. Her şeyden önce Eğitim-Sen ve diğer bütün sendikalar, bize aylık dayanışma aidatı ödediler ve ödemeye devam ediyorlar. Bu, hem psikolojik olarak çok rahatlatıcı oldu hem de ekonomik olarak en azından kiramızı ödeyip, pazar paramızı çıkardık. Ayrıca her zaman muhalif taraf olduğumuz için devletin her şekilde tırpanını yiyen kesimden geliyoruz. Dolayısıyla bir bedel ödüyor olmak bizi psikolojik olarak da çok etkilemedi.”

KHK’lıların işlerine dönmesiyle ilgili başvuru sürecinin hukuki şekilde işlemediğini savunan Dinçel, “Ne biz ihraç edilirken bir gerekçe gösterildi ne de herhangi bir hukuki süreç işletildi. Bundan sonra da bir hukuki süreç işletileceğini düşünmüyoruz. Tamamen siyasi kararlar olacaktır. Bu, AKP hükümetinin demokratik tavrıyla çok ilgili bir durum. Yoksa reddedilenler için de, geri dönenler için de herhangi bir gerekçe göstermiyorlar. Siyasi bir süreç olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

XS
SM
MD
LG