15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Resmi Gazete’de yayınlanan on bir Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK)memuriyetten ihraç edilenlerin sayısı iade edilenler çıkarıldığında yaklaşık 100 bini buldu.
KHK’larla görevlerinden ihraç edilen kamu çalışanlarının itirazlarını değerlendirmek için kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvurular devam ediyor.
Yaklaşık 190 bin üyesiyle Memur Sen ve Kamu Sen’in ardından Türkiye’nin üçüncü büyük memur konfederasyonu olan KESK ise ihraçlara en sert tepki gösteren memur örgütü.
Üç binden fazla üyesi ihraç edilen KESK, ihraçları Kadıköy ve Bakırköy’de protesto ediyor. Çoğu Eğitim-Sen üyesi öğretmen olmak üzere 3130 üyesi KHK’larla ihraç edilen KESK, bazı kent merkezlerinde yaptığı oturma eylemleriyle ihraçları protesto ediyor. Protestoların İstanbul’daki merkezleri Kadıköy Boğa Heykeli önü ve Bakırköy Özgürlük Meydanı. KESK üyeleri pazartesi, çarşamba ve cuma günleri yaptıkları eylemlerle seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Medyanın tutumu da eleştiriliyor
İhraçlara medyanın ilgisizliği de KESK üyelerini rahatsız ediyor. İhraç edilen kamu çalışanları daha önce Milliyet ve Fox TV’de yaptıkları eylemlerin bir benzerini bugün Doğan Medya Center önünde yaptılar. Eylemciler arasında eşi Dursun Doğan’la birlikte ihraç edilen Maliyeci Filiz Doğan da vardı. Büro Emekçileri Sendikası üyesi, neden Doğan Medya önünde olduklarını Amerika’nın Sesi’ne anlattı:
“Biz haftadır İstanbul’da eylemler yaparak mağduriyetimizi anlatmaya çalışıyoruz. Ancak sosyal medyadaki özel çabalarımız ve sol muhalif basın dışında hiçbir yerde gösterilmiyoruz. Özellikle ana akım medyanın bu eylemlerimize karşı ciddi bir duyarsızlığı var. Hiçbir şekilde yer vermiyorlar. Onlar bize gelmeyince biz onlara gidip yaşanan hukuksuzluğu anlatıyoruz. Bugün de Doğan Medya önüne bu yüzden geldik. Kanal D kamerası çekti, haberimizi yayınlayacakları söylendi.”
Bu eylemleri örgütleyen KESK İstanbul Şubeler Platformu’nun davetiyle KHK’larla ihraç edilen sendika üyesi kamu çalışanlarının bir bölümü Perşembe günü kahvaltıda bir araya geldi.
Dr. Ozansü: Bu yapılanlar Anayasa’ya aykırı, günü gelince kanun dairesinde hesap soracağız
Kahvaltıya katılanlardan biri İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen Dr. Cemil Ozansü’ydü. Dr. Ozansü’ye göre, Kanun Hükmünde Kararnamelerle yapılan ihraçlar Anayasa’ya aykırı.
“Bu ihraçlar, kamu personeli mevzuatına ve Anayasa’nın 121. maddesine aykırı bir usulle gerçekleştirilmiştir. Yürütme makamlarının böyle bir anayasal yetkisi yoktur. Anayasal düzenin kendinden menkul bir hikmeti yoktur. Şu anda biz bu ülkede bir anayasanın varlığının savunulması mücadelesi veriyoruz. Üstelik kendi çıkarttıkları KHK listelerini hazırlayanlar için yargısal bağışıklık getirdiler. Yani durum değiştiğinde bu listeleri tanzim eden kamu görevlileri cezai sorumluluk getirmeyecek muafiyet getirdiler. Yapılanlar anayasaya aykırıdır ve bunu yapanlardan zamanı gelince kanun ve anayasa dairesinde hesap soracağız.”
KESK ihraç edilen üyelerine 700 ile 1700 lira arasında değişen miktarlarda aylık destek sağlıyor. Eğitim Sen gibi üye sayısı daha çok olan sendikalar, ihraç edilen üyelerine daha fazla katkı veriyor. Büro Emekçileri Sendikası’nın üye sayısı daha düşük olduğu için o iş kolunda üyeler daha düşük destek alıyor. Aslında önemli bir grup sendikal desteklerin yüksek alanlarını düşürülüp, düşük alanların yükseltilerek eşitlenmesini istese de sendikal mevzuat buna izin vermiyor.
KESK Genel Sekreteri: 12 Eylül’den daha ağır bir süreçten geçiyoruz
Toplantıya katılan KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak üyelerin maaşlarından alınan sendikal payların yasal üst sınıra yükseltilmesine rağmen üye sayısında yaşanan düşüşler nedeniyle sendikal desteklerin ne kadar süreyle bu miktarlarda sürebileceğinin de tartışılması gerektiğini söylüyor. KESK Genel Sekreteri, yaşanan hukuksuzlukların OHAL İnceleme Komisyonu tarafından giderilmesinin mümkün olmadığının altını çizdi.
“OHAL İnceleme Komisyonu, 100 bini aşkın kamu emekçisinin itirazını nasıl değerlendirecek? Komisyonun değerlendirmesiyle belki 50-100 kişi işe dönebilir ama döndüğünüzde bile geriye dönük haklarınızı alamıyorsunuz. Aynı görev yerinde de çalışmamaya razı olmak gerekebilecek. Bunlar kabul edilemez.12 Eylül sürecinden daha ağır bir süreçten geçiyoruz. Ve büyük bedel ödüyoruz ama mücadelemiz sürecek.”
Çalışma Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı ihraç edilen kamu görevlilerinin sendika yöneticiliği çıkarılma yazısının KESK’e bağlı sendikalarda şube yöneticisi görevi yaparken ihraç edilen üç yüze yakın kamu personelinin ilgilendirdiğini söyleyen Hasan Toprak, hukukçularla buna itiraz etmeye hazırlandıklarını da belirtti.
Toplantıda bazı öğretmenler, akademisyen ihraçlarının öne çıkarılmasından rahatsızlıklarını dile getirdiler.Üniversiteden ihraç edilen öğretim üyelerinin sokak eylemlerine etkin katılım sağlamadığı yönündeki eleştirilere Eğitim-Sen 6 No’lu Üniversite Şubesi Başkanı Görkem Doğan verdi. Dr. Doğan, akademisyenlerin kendi işyerleri olan üniversitelerin önünde itirazlarını gerçekleştirdiğini vurguladı.
Öğretmen Çetinkaya: Psikolojik yenilgi var
Sendika üyelerinin “siz” biz” ayrımı yapmalarının kimsenin yararına olmadığını söyleyen Beykozlu öğretmen Mazlum Çetinkaya ise referandum neticesinin umut verici olduğu görüşünde.
“Maalesef psikolojik bir yenilgi var. Ama eğer gerçekten yenilmiş olsaydık İstanbul’da hayır önde olmazdı. Bu psikolojinin yıkılacağı yer İstanbul. Hava bizim lehimize değişti eğer biz bunu geliştirebilirsek bu “hayır”ı farklı önlüklerle birleştirerek dönüştürebiliriz. Biz sokağa gelmeyenleri de gelmek istemeyenleri dışlamadan yakına getirmeliyiz. Bunun yolunu bulmalıyız.”