Havalimanında valiz kaybetmek, her yolcunun korkulu rüyasıdır. Amerika’daki uçuşlarda kayıp bavulların çoğu, elinde sonunda sahiplerinin ellerine ulaştırılıyor. Peki sahibi bulunamayan bagajlar ne oluyor? Bu bagajların serüveni, içlerindeki eşyalarla birlikte Alabama eyaletinde bir mağazada son buluyor. Satışa çıkarılan eşyalar, ucuzluk peşinde olan tüketiciler için büyük bir fırsat.
Amerika’daki havalimanlarında bavulların yüzde yarımının sahibi çıkmıyor. Kayıp valizlerin çoğu, sahiplerine ulaştırılıyor. Sahibi bulunamayan bagajlarsa yolculuklarını Alabama eyaletindeki Scottsboro kasabasında tamamlıyor.
Tom Barnes, “Büyük alışveriş merkezlerinde saatlerce dolaşıp sadece birkaç parça alabiliyorum. Bu mağazadan çıktığımdaysa arabamı yeni aldıklarımla tıka basa dolduruyorum” diyor.
Brenda Cantrell, “Sahipsiz Bagaj Merkezi, hava taşımacılığı sektöründen bavul alıp içeriklerini satan tek mağaza. Merkezde ceket, gözlük, boyun yastığı, battaniye ve dizüstü bilgisayar, elektronik kitap gibi her türlü pahalı elektronik eşya bulmak mümkün. Karayolu taşımacılığı şirketleriyle de iş yapıyoruz,” şeklinde konuşuyor.
Mağaza, bavulları, içeriklerini görmeden satın alıyor. Bunların sadece yarısı, satışa çıkarılabilir eşyalar içeriyor. Ama yine de alışveriş tutkunları gelinlikten müzik enstrümanlarına, antika daktilolardan elmas yüzüklere birçok değerli eşyayı yok pahasına satın alabiliyor.
Müşteriler en çok giyecek satın alıyor.
Amber, “Siyah bir ceket, kayak ceketi, başka bir siyah ceket ve birkaç ünlü markanın ceketlerini aldım” diyor.
Çok geniş bir alana sahip olan Kayıp Bagaj Merkezi, Alabama eyaletinde turistlerin de en çok rağbet ettiği yer haline geldi. Her yıl bir milyon ziyaretçi, buarada alışveriş yapıyor.
Kimileri başkalarına ait eşyaların satılmasını ahlaki açıdan doğru bulmasa da müşterilerin alışveriş tutkusunun önüne geçmek zor.
Daniel Martin, “Havayolu şirketlerinin bagajları sahiplerine ulaştırmaya çalıştığına eminim. Ancak sahibi bulunamayan bavullar çöpe atılacağına ya da bir depoda çürüyeceğine başkalarına satılsın daha iyi” şeklinde konuşuyor.
Merkez çalışanlarından Kayla Wilborn, her gün kurayla belirledikleri bir grup müşterinin sahibi çıkmayan bavulların içinden istedikleri eşyaları seçip satın aldıklarını söylüyor: “Eşyaların ne durumda olduklarını, markalarını, sökük, yırtık ya da lekeli olup olmadığını kontrol ediyoruz.”
1970’li yıllarda açılan merkeze her gün 7 bin parça eşya geliyor. Değerli parçaları çok uygun fiyata almak isteyen hazine avcıları için bu merkez, eşi benzeri bulunmaz bir cennet.