Erişilebilirlik

Kadın Cinayetlerine Kadınlardan Tepki


Kadın cinayetlerinin son kurbanı Diyarbakırlı 26 yaşındaki Hasret Tutal oldu. Tutal, 2 yıl önce tanıştığı 34 yaşındaki Bekir Şervan Gülel tarafından öldürüldü. Cinayete Diyarbakır’da kurulan ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı’ üyeleri basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

Rosa Kadın Derneği, Diyarbakır Tabipler Odası, Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği, Eğitim-Sen, SES Diyarbakır Şubesi, Mezopotamya Psikologları İnisiyatifi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Diyarbakır Şubesi tarafından oluşturulan ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı’nın üyeleri önce Tutal’ın Ergani İlçesi’ndeki ailesini ziyaret ederek başsağlığı diledi.

Ziyaretin ardından grup adına açıklama yapan avukat Özüm Vurgun bireysel silahlanmanın kadın cinayetlerini arttırdığını savundu. "Kadın cinayeti" tanımının olayları açıklamada yetersiz kaldığını vurgulayan Vurgun, “Bugün yaşanılan katliamları ‘kadın cinayeti’ olarak adlandırmak ve bu kavramla tanımlamak yetersiz kalmaktadır. Zira sistematik bir hale gelen, devletin katliamları önlemediği, failleri cezasızlık politikası ile ödüllendirdiği ve dolayısıyla kadına güvence sağlamadığı bir ortam, kadınları ‘kadın kırımı’ ile karşı karşıya bırakmaktadır” dedi.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin cinayetlerin önünü açtığını ifade eden Vurgun, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararı ve 6284 sayılı yasanın itibarsızlaştırılmaya çalışılması, bu cinayetlerin önünü açmakta ve erkekleri cesaretlendirmektedir. Siyasi iktidar, İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı yasayı etkin bir şekilde uygulatacak politikalar ve stratejileri geliştirmek zorundadır. Katili koruyan erkek egemen zihniyet, sözkonusu katliamın ardından hala bilinçli bir şekilde uzlaşma çabasına girerek katliamın üzerini örtmeye çalışmaktadır.”

Barolar: “Endişeliyiz”

Bu arada haftasonu Şanlıurfa’da toplanan Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van Baro Başkanlarının ortak açıklamasında kadın cinayetlerine vurgu yapıldı. Açıklamada endişeli olduklarını dile getiren Baro Başkanları şu görüşlere yer verdi: “Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararının kadına yönelik şiddet vakalarında bir artışa yol açtığını endişeyle gözlemlemekteyiz. Bu hususta idari ve yargısal makamların bu suçların önlenmesi ve işlendikten sonra işlenme anından itibaren etkili soruşturma ve cezalandırma yükümlülüklerinin Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına rağmen Anayasa, CEDAW ve AİHS’den kaynaklanan yükümlülüklerin gereği olduğunu vurgulamak isteriz.”

“Eylül ayında 26 kadın öldürüldü, 19 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu”

Kadın cinayetlerini durdurmak ve kadınları şiddetten korumak için kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre Eylül ayında 26 kadın, cinayete kurban gitti. Her ay kadın cinayetleriyle ilgili rapor yayınlayan platformun Eylül ayı raporuna göre 19 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. Raporda yer alan bilgilerden bazıları şöyle: “Bu ay 26 kadın cinayeti işlenmiş, 19 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 26 kadından 16’sının hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 10’u da boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile öldürüldü. 16 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur.”

XS
SM
MD
LG