Türkiye’de kadına yönelik şiddetin sembollerinden olan ve bir kızları erkek şiddeti sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum kalan, diğer kızları da ölen, Diyarbakırlı Kaya ailesinin, bugün duruşması vardı. Ailenin öldürülen üyesi Dilek Kaya’nın katil zanlısı, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, cezaya indirim uygulamadı. Karar hem aileyi hem de kadın örgütlerini memnun etti.
Diyarbakırlı Kaya ailesinin adliyede toplanmasına neden olan olay, 2020 yılında meydana geldi. Ailenin ortanca kızı Dilek Kaya, Astsubay Yusuf Çalışkan tarafından silahla vurularak öldürüldü. Olaydan sonra yakalanan Çalışkan, bugün Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, son kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, Kaya ailesinin üyeleriyle birlikte kadın örgütleri de katıldı.
Duruşmada mütalaa veren savcı, sanığın "müebbet hapis" cezasıyla cezalandırılmasını ve kamu görevlisi olması nedeniyle cezanın üçte bir oranında artırılmasını istedi. Son sözleri sorulan Kaya ailesinin üyeleri de Çalışkan’ın cezalandırılmasını istedi.
Daha sonra söz alan avukatlar ise sanığın sözlerine itibar edilmemesi gerektiğini savunarak toplum vicdanını rahatlatacak bir karar verilmesini talep etti. Sanık ve avukatlarıysa, olayda kasıt olmadığını iler sürdü.
Son sözlerin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti sanığa, “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme cezada indirim uygulamadı.
Karar kadınları memnun etti
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan ailenin avukatlarından Berfin Ozan, karardan memnun olduklarını söyledi. Kadın cinayetlerinin artmasının nedeninin cezasızlık olduğunu söyleyen Ozan “Kadın cinayetlerinin artmasının bir sebebi, ceza politikasıyla özellikle haksız tahrik indirimleri ve takdiri indirimlerdir. Bu dosyada takdiri indirim uygulanmadı. Müebbet hapis cezasıyla cezalandırıldı. Almış olduğunuz karar doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Daha sonra söz alan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Zülal Erdoğan Bilal, üst mahkemelerin yerel mahkemenin kararı doğrultusunda bir karar vermelerini beklediklerini söyledi. Kararın emsal olması gerektiğine vurgu yapan Erdoğan Bilal “Umarız bundan sonraki süreçte İstinaf ve Yargıtay incelemelerinde de 12 Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar yerinde bulunur ve hukuka uygun bir karar tesis edilir. Bundan sonra başka kadın cinayetleri olmaz. Cezasızlık olmaz, cezasız kalmadığı için caydırıcılık söz konusu olur. Kadın cinayetlerinin politik olduğunu tekrar vurgulayarak hep beraber bunun karşısında olacağımızı belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına duruşmayı izleyen Platform Genel Sekreteri Fidan Ataselim’se, kararın tartışmaya yer vermeyecek şekilde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Tam beklediğimiz gibi, konunun esasının dışında her türlü konu mesele konuşulmaya çalışılıyor sanık tarafında. Herkes dilediği şekilde savunması yapabilir ama şunu diyebiliri; kadınların hayatı, yaşam biçimi hiç kimsenin tartışma konusu olamaz. Hiç kimse kıskançlık ve ‘tahrik altındaydım’ bahanesiyle cinayeti meşrulaştıramaz. Mahkemede karar bu açıdan çok önemliydi.”
Kaya ailesinde buruk sevinç
Duruşmayı izleyen aile üyeleri de karardan memnundu. Dilek Kaya’nın ablası Songül Kaya, kadın cinayetlerine karşı mücadelesini sürdüreceğini ifade ederek “Kadın cinayetlerinin durdurulması için her zaman ön ayak olmaya çalışacağız. Bütün kadınlar için sokaklar, meydanlar demeden, haykırışlarda, seslenişlerde bulunacağız. Umarım Dilek için sağlanan adalet, bütün kadınlar için sağlanacaktır. Dilek'in davası görüldü karar verildi. Lakin, binlerce Dilek'in davası için mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu.
Erkek şiddeti yüzünden tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Mutlu Kaya da kararın ablasını geri getirmeyeceğini ancak kadın cinayetlerinin azalmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.
Ablasını öldüren Yusuf Çalışkan’ın yargılandığı davaya tekerlekli sandalye ile katılan Mutlu Kaya da tıpkı ablası gibi şiddet kurbanıydı. Ergani İlçesinde yaşayan Kaya ailesinin kızlarından Mutlu, 2015 yılında arkadaşı Veysi Ercan tarafından başından silahla vuruldu. 58 gün yoğun bakımda kalan genç kadın, mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başardı. Ancak artık tekerlekli sandalyeye mahkum.
