İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke olan Türkiye'nin, bu uluslararası anlaşmadan resmi olarak geri çekildiği 1 Temmuz gününde kadınlar ülkenin birçok ilinde düzenlediği eylemlerle hükümetin kararını protesto etti.
İzmirli kadınlar, İstanbul Sözleşmesi İzmir Kampanya Grubu'nun çağrısıyla Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etmek için Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplandı.
“Haklarımızdan hayatlarımızdan İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyiz” pankartıyla biraraya gelen kadınların Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapmak istediği açıklamaya polis izin vermedi. Kadınlar, polis kalkanlarıyla ablukaya alındı. Yaşanan kargaşada bazı kadınlar yere düştü. Kadınlar, polis ablukasına, “Kadınlara değil, katillere barikat” sloganıyla tepki gösterdi. Kadınların pankartına polisler tarafından el konuldu.
İzmirli kadınlar: "Mücadeleye devam edeceğiz"
Ara sokaklarda yeniden toplanmak isteyen gruplara polis yine izin vermedi. Polisin biber gazı da kullandığı müdahale sırasında eylemcilerden fenalaşanlar oldu. Daha sonra Alsancak İskelesi önünde toplanan kadınlar burada, basın açıklamasını okudu. Basın açıklaması öncesinde öldürülen kadınların isimleri okundu. “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Sözleşme bizim, vazgeçmiyoruz”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” “Çocuk istismarını aklatmayacağız” sloganları atıldı.
Okunan basın açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararıyla çıkılmasının hukuka ve anayasaya aykırı olduğu görüşü dile getirildi. Geri çekilme kararının ardından barolar, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri tarafından Danıştay’da açılan yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiğini hatırlatan kadınlar, "Siz İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı alsanız da Danıştay yürütmeyi durdurmasa da bizler İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya yönelik hukuksuz girişimleri tanımayacağız ve 1 Temmuz’dan sonra da İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
“Şiddetin, kadın katliamının, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü, kadına karşı tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, LGBTİ+’ların sistematik olarak hedef gösterildiği, şiddete ve sistematik ayrımcılığa maruz bırakıldığı bir ortamda sözleşmeyi kaldırmak tüm bu suçlara zemin hazırlamak ve izin vermek demektir” görüşüne yer verilen basın açıklamasında, AKP’nin iktidara gelmesinden sonra öldürülen kadınların sayısının arttığı belirtildi.
“Haklarımızdan da hayatımızdan da İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmiyoruz”
Açıklamada kamuoyunda tepkilere neden olan Elmalı Davası’na da değinildi: “Elmalı'da 7 yaşındaki kız çocuğu ile 10 yaşındaki ağabeyinin öz annelerinin onayı ile cinsel istismar ve fiziksel şiddete maruz bırakılmaları ve çocukların istismarı anlatmalarının ardından adli tıbbın da doğrulamasına rağmen anne ve üvey baba, yargı tarafından alınan kan dondurucu bir kararla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu durum İstanbul Sözleşmesi’nin önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı çocuklara yönelik cinsel istismar failleri tutuklu yargılanacak ve cezasız kalmayacaktı.”
Kadınlar açıklamayı “Hayatın her alanında emeğimize, bedenimize, çocuklarımıza, ülkemize ve geleceğimize sahip çıkmak için omuz omuza, bıkmadan, usanmadan, yılmadan ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ demeye ve bir kişi daha eksilmemek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Gökkuşağının bütün renkleriyle buradayız. Haklarımızdan da hayatımızdan da İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmiyoruz” diyerek sonlandırdı.
İzmir Barosu üyesi kadın avukatlar da İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Adliye içinde Aile Mahkemelerinin önünde toplanan kadın avukatlar, basın açıklamasının yapılacağı alana kadar alkışlar ve “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" sloganıyla yürüdü.
İstanbullu kadınlar protesto gösterisi için yine Tünel’i seçti
İstanbul’da kadınların buluşma yeri ise Beyoğlu’ndaki Tünel Meydanı oldu.
Saat 18.00'de başlayan protesto gösterisinden saatler önce polis bölgede geniş güvenlik önlemleri almaya başladı. İstiklal Caddesi boyunca tüm sokaklara barikatlar yerleştirilirken cadde ve civarında dört TOMA konuşlandırıldı.
Polis sayısının binden fazla olması başta polisin eyleme izin vermeyeceği düşüncesini akla getirse de eylemcilerle polis yetkilileriyle yapılan görüşme sonrası hem eylemcilerin toplanmasına hem de Tünel Meydanı’ndan İsveç Konsolosluğu’nun önüne kadar yürüyüşe izin verdi. Bu sırada bir eylemci Tünel Meydanı’nda bulunan ‘‘Açık Sütun’’ isimli eserin üzerine çıkarak gökkuşağı bayrağı astı.
‘‘İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula’’ kampanya grubunun çağrısıyla biraraya gelen binlerce kadın ilerleyen saatlerde ‘‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’’ sloganı ile Galatasaray Meydanı’na doğru yürümek isteyince polis biber gazı kullandı.
‘‘Hepimizin hayatı tehlike altında’’
Eylemcilerden Gamze Özbay, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin verdiği tek mesajın ‘‘kötü niyetli kişilere daha fazla yapabilirsiniz’’ olduğunu söylerken bir başka aktivist Beyza Nur Çelik artık kadınların hayatlarının daha büyük tehdit altında olduğunu ifade etti.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çelik, ‘‘İstanbul Sözleşmesi olduğunda da devlet yine katili korumaya devam ettiği için zaten erkeklerin bunun için gayet yeterli bir cesareti vardı. Ama sözleşme kaldırıldığında daha da cesaret buldular. Artık ana haberlerde bile yer bulamıyoruz kendimize ve katledilen kadınlara. Sadece Twitter’da görünür oluyor. Saldırganların genellikle açıklaması birbirinin aynısı olur. ‘Beş yıl yatar çıkarım, üç yıl yatar çıkarım.’ İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kaldırılmadan önce biz zaten 'uygulansın’ diye bir mücadele veriyorduk. Şu anda ‘geri gelsin’ diye mücadele veriyoruz. Geri gelirse de uygulanması için tekrar bir mücadele vermek zorunda kalacağımı düşünüyorum. İstanbul Sözleşmesi varken biraz bu sosyal medya bu eylemlerden dolayı biraz korku oluşuyordu, açıkçası kötü niyetli kişilerde. Ama şu anda sözleşme de kalktığı için hepimizin hayatı tehlike altında. O yüzden yürürlükten kalkması çok büyük bir kaos ortamı, çok büyük bir şiddet ortamı, cinayet ortamı doğuruyor’’ dedi.
‘‘İstanbul Sözleşmesi’ni reddetmek rejimi değiştirmeye çalışmaktır’’
Eylemde çok sayıda LGBTİ+ birey de vardı.
Onlar da renkli dövizleri ve sloganları ile eylemde dikkat çektiler.
Tekerlekli sandalyesi ile Tünel Meydanı’na gelen Ece Devrim, ‘‘İstanbul Sözleşmesi’ni reddetmek rejimi değiştirmeye çalışmaktır. İstanbul Sözleşmesi yalnız LGBTİ+’lar ya da kadınlar için değil hepimiz için önemli. Çünkü bütün insanların yaşam hakkını koruyan bir sözleşme. Tutundukları tek nokta var, o da dördüncü madde. Neymiş iddia, 'aile yapısını bozuyor.' Aile yapısını insanların öldürülmesi ya insanların nefret cinayetlerini kurban gitmesi bozmuyor mu? İstanbul Sözleşmesi aileyi aile içi şiddetten koruyor’’ dedi.
Kadınlar yalnız İstanbul ve İzmir’de değil Edirne, Kocaeli, Gaziantep, Konya, Şanlıurfa, Balıkesir, Muğla gibi şehirlerde de protesto gösterileri düzenledi.