Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), en son geçen hafta kaçak göçmenleri Ruanda’ya götürecek uçağın kalkmasına engel olan geçici tedbir kararıyla İngiliz siyasetinin gündemine girdi.
130 kaçak göçmenin İngiltere’de Yüksek Mahkeme onayıyla Ruanda'ya sınır dışı edilmesinin planlandığı uçuş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 39. maddesi uyarınca önlenmişti. Kararda, bazı göçmenlerin henüz sonuçlanmamış davaları öne sürüldü.
Adalet Bakanı Dominic Raab parlamentoyu, AİHM’in "İngiltere yargısının elini bağlayan" uygulamalarına son verecek yeni yasa teklifini onaylamaya çağırdı.
Muhafazakar Parti’nin muhalefet tarafından dile getirilen tüm itirazlara rağmen uygulamaya koyduğu kaçak göçmenlerden kurtulma planına son darbeyi AİHM vurmuştu.
Muhalefetteki İşçi Partililer Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin oluşumunda ve kurumsallaşmasında Muhafazakar Parti'nin tarihi Başbakanı Winston Churchill’in bizzat payı olduğunu hatırlatarak, “İngiltere’nin bu sözleşmeden çekilmesi gerekir” diyen Muhafazakar Partilileri eleştirdi.
Adalet Bakanı Raab, bu talepten hiç söz etmeden İngiltere’nin kendi politikalarıyla ilgili en son sözü kendisinin söyleme hakkına vurgu yaptı.
Raab, planlanan bu değişiklikle insan hakları ihlali davalarında AİHM’in İngiliz yüksek yargısı kararlarına müdahale etmesinin önleneceğini belirtti.
Bakan, parlamentoyu E-Devlet sitesinde yayınlanan yasa değişikliğini incelemeye davet etti.
Yasa değişikliğiyle mahkemelerin gazetecileri kaynaklarını açıklamaya zorlamasının da şartlara bağlandığını belirten Adalet Bakanı'na göre, böylece kişilerin ifade özgürlüğü de artmış olacak.
Yasa tasarısı, radikal suçluların sosyalleşme hakkını ileri sürerek hapishanelerde tecrit edilmemesi için de çözümler getirmeyi vadediyor.
Sunumu yaparken özgürlüklere ve insan haklarında İngiliz geleneğine vurgu yapan Raab, sisteme sağduyunun sağlıklı bir seviyede ekleneceğini belirtti.
Adalet Bakanı ayrıca İngiliz halkının güvenliğini ön plana çıkaracak şekilde bu yasayla yabancı suçluların ülkeden çıkarılmasının da kolaylaşacağını söyledi.
Tasarı, İngiliz Yüksek Mahkemesi'nin insan hakları konularında “nihai yargı karar merci” olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarının her zaman İngiliz mahkemelerince izlenmesinin gerekmediğini açıkça ortaya koymayı hedefliyor.
