İzmir’in Basmane Meydanı’nda bugünlerde en sık rastlanan manzara, omuzlarında sırt çantası, ellerinde siyah poşet içindeki can yelekleriyle insan tacirlerinden haber bekleyen mülteciler. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle sokaklarda yatmak zorunda kalan mülteciler son umut olarak Avrupa'ya gidebilmek için canlarını hiçe sayarak can yelekleri ve şişme botlarla yasadışı yollarla Yunanistan'a giriş yapmaya çalışıyor. Iraklı Tahsin Ali, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşma hayali kuruyor:
Beş yıl önce savaş yüzünden Irak'ı terk etmek zorunda kalan Tahsin Ali, Türkiye’de yaşam koşullarının çok zor olduğunu söylüyor. Okullarını bırakmak zorunda kalan, her an başlarına bir şey geleceği korkusuyla yaşayan ve bu nedenlerle ülkesini terk eden binlerce gençten sadece biri Tahsin Ali. Ali, Yunanistan'a gidip oradan Almanya veya diğer Avrupa ülkelerine geçmek istediğini söylüyor.
Ülkelerini terk etmek zorunda kalan binlerce mülteci uzun süredir Türkiye'ye sığınmalarına rağmen kimileri, çalışma izinleri olmaması nedeniyle iş bulamıyor, kimileri ise çalıştıkları halde işverenlerinden maaşlarını alamadıkları için ekonomik zorluklarla mücadele ediyor.
Iraklı mülteci Fetih İbrahim de serüvenini şu sözlerle özetliyor: “IŞİD, Musul’u ele geçirdikten sonra kaçtık. Ölüm denizini aşmak istiyorum. Yunanistan’a gitmek istiyorum. Çünkü ülkemde IŞİD var ve çok korkuyoruz. Ailemin evraklarını tamamladıktan sonra onları da yanıma aldırmak istiyorum. Benim bu yolda ölmem önemli değil, ama eşim ve çocuklarımı riske atmamak için önce benim Avrupa’ya ulaşmam gerekiyor.''
İzmir’de çarşılarda genelde kıyafet satan mağazalardaki can yelekleri ve can simitleri dikkat çekiyor. Yunan adalarına gitmek isteyen çoğunluğu Suriyeli mültecilerin toplanma merkezi haline gelen İzmir’den kalkan çoğunluğu şişme botlar, Yunanistan’ın Sisam Adası üzerinden Avrupa hayaline doğru yol almaya devam ediyor. Türkiye’nin Ege Denizi kıyıları da, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük göç krizine ev sahipliği yapıyor.
