Akdeniz’de kurtardığı sığınmacılarla İtalya'nın Lampedusa limanına izinsiz yanaşan Sea-Watch-3 gemisinin kaptanı Carola Rackete’nin İtalyan yetkililer tarafından gözaltına alınmasına tepkiler giderek artıyor.
Afrika’dan Avrupa’ya kaçarken, Libya açıklarında boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalan 53 sığınmacıyı 12 Haziran’da Sea Watch-3 adlı gemisine alan Rackete, "limana yanaşmasına izin vermeyen savaş gemisine mukavemet, yasa dışı göçe yardımcı olma ve İtalya karasularını ihlal etme" suçlamalarıyla gözaltında tutuluyor.
İtalyan sahil güvenlik güçlerine yaptığı "güvenli liman’ talebine yanıt alamayan ve gemideki durumun kritik hal alması nedeniyle 14 gün bekleyen Rackete, Almanya’nın da aralarında olduğu beş Avrupa ülkesinin sığınmacıları kabul etmeye hazır olduğunu açıklamasının ardından izinsiz olarak Lampedusa’ya yanaşmıştı.
Konuyla ilgili tartışmalara Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in de katılmasıyla iki ülkenin arası iyice gerildi. 31 yaşındaki Rackete’nin gözaltına alınmasını eleştiren Frank Walter Steinmeier, "Boğulmak üzere olanları kurtaranları, canilerle eş tutmak kabul edilemez" dedi. İtalya’nın AB’nin kurucu üyelerinden olduğunu hatırlatan Steinmeier, ülkenin söz konusu olaya daha hoşgörülü ve farklı yaklaşmasını beklediğini açıkladı.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, attığı tweette, "İnsan hayatı kurtarmak insani bir yükümlülüktür" ifadesini kullanarak, Alman kaptanın ifadesinin alınmasından sonra serbest bırakılacağını umduğunu ifade etti. Dışişleri’nden bir yetkili, Alman ve İtalyan diplomatların istişarelerde bulunduğunu ve her iki tarafı da tatmin edecek bir çözüm üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Federal Hükümet adına açıklama yapan sözcü Martina Fietz, "Denizin ortasında zor durumda kalanları kurtarmak sadece saygı gösterilecek bir tutumdur. Bunu yaparken uluslararası kanunlara uyulması şarttır" dedi.
Akdeniz’de bu yılın ilk altı ayında 600 göçmenin boğularak öldüğünü anımsatan Federal Kalkınma Bakanı Gerd Müller ise, Avrupa Birliği’ne çağrı yaparak, birliğin kaptanın derhal serbest bırakılması için devreye girmesini ve İtalya’ya baskı yapmasını istedi. Avrupa Birliği ülkelerinin sığınmacı sorununun çözümünde daha etkin rol alması gerektiğini savunan bakan, Akdeniz üzerinden Avrupa’ya kaçak girişi deneyen düzensiz göçmenler için kalıcı bir çözüm üretilmesini de talep etti.
Rackete’nin serbest bırakılmasını isteyen Yeşiller Partisi Eş Başkanı Robert Habeck, "Asıl skandalın insanların Akdeniz’de boğulması, sığınmacılar için kaçış yollarının kapatılması ve Avrupa’da bir dağıtım mekanizmasının bulunmaması" olduğunu söyledi.
Göçmenlere karşı sert tavrıyla bilinen İtalya'nın aşırı sağcı İçişleri Bakanı Matteo Salvini ise Almanya’nın İtalya’nın iç meselelerine karıştığını söyleyerek, "cani" olarak tanımladığı Sea-Watch 3’ün kaptanının yasaları çiğnediğini öne sürdü ve "Korsan gemiye el kondu. Yardım örgütüne yasanın öngördüğü en yüksek ceza kesilecek" diye açıklama yaptı.
Bu arada Almanya’da çok tanınan televizyon moderatörleri Jan Böhmermann ve Klaas Heufer-Umlauf’un sosyal medya üzerinden başlattıkları bağış kampanyasında, bağış miktarı 735 bin Euro’yu buldu. Toplanan bağışla Rackete’ye avukat tutulmasının yanı sıra, göçmenleri kurtaracak yeni bir geminin de alınması hedefleniyor. Öte yandan Rackete için #FreeCarolaRackete etiketiyle sosyal medya üzerinden uluslararası dayanışma kampanyası başlatıldı.
Carola Rackete, 3 ila 10 yıl hapis cezası tehdidiyle karşı karşıya.