İtalya, Ortadoğu ve Afrika’dan Avrupa’ya giriş yapmak isteyen göçmenlerin doğal kapısı. Başbakan Silvio Berlusconi liderliğinde İtalya Avrupa’daki en katı göçmenlik kurallarından bazılarını uygulamaya başladı. Amerika’nın Sesi Floransa’daki göçmenler ve siyasetçilerle bu konuyu görüştü.
Floransa'dan Henry Ridgwell'in verdiği habere göre Floransa kenti son yıllarda büyük değişiklikler yaşıyor. Binlerce turistin arasında göçmenler rahatlıkla seçiliyor. Bu göçmenlerin çoğu Afrika, doğu Avrupa ve Asya’dan daha iyi bir yaşam arayışıyla gelenler. Ancak İtalya’daki göçmenlik yasaları, Avrupa’nın en sert yasaları arasında ve bu yasalar göçmenler için hayatı zorlaştırıyor.
Bir çok göçmen Katolik Caritas Vakfı’nın bedava aş dağıtımından yararlanıyor. Romanyalı Marco adlı göçmen Amerika’nın Sesi’ne şunları söyledi:
“Şimdi herşey çok daha zor. Ekonomik krizle durum daha da kötüleşti. Bazı yaşlı polisler bize çok kötü davranıyor.”
Geçen yıl kabul edilen yasalar gereği yasadışı göçmenlere 14 bin dolar para ve 6 ay hapis cezası uygulanabiliyor. Bu katı önlemleri Vatikan bile eleştiriyor.
Mesquita Mattias Angola’dan 10 yıl önce gelmiş. Angolalı öğrenci şunları söylüyor:
“Berlusconi başa geldiğinden beri İtalya değişti. Düşmanlarından korkan bir ülke haline geldi. Düşman da sokaktaki siyah adam ya da aksanlı konuşan kişi, farklı renk teni olan, yoksul olan herkes düşman.”
Floransa adeta bir açık hava Rönesans müzesini andırıyor. Müslüman halk kentin mimarisine uygun bir cami yapılmasını istiyor. Bazı Katolik gruplardan gelen desteğe rağmen cami projesine aşırı sağcı Kuzey Ligi Partisi’nden büyük tepki var. Kuzey Ligi, projenin istikrarı bozduğunu öne sürüyor. Parti, Berlusconi’nin koalisyon hükümetine destek veriyor. Partinin yerel başkanı Antonio Gambetta Vianna şu yorumu yapıyor:
“İtalyanlar 1920 ve 1930’larda Amerika’ya gittiklerinde ülkeye giriş yapmadan önce sağlık ve güvenlik kontrolundan geçirilmişlerdi. İtalya’da böyle bir uygulama yok. Herkes buraya geliyor ve kalıyor. Kaçak duruma düşüyorlar ve haklarında işlem yapılmıyor.”
Aşevinde ise göçmenler için yemek hazırlanıyor. Vakıf Başkanı Alessandro Martini İtalya’nın kaçak göçmen sorunuyla tek başına mücadele etmemesi gerektiğini söylüyor:
“Ekonomiler küresel oldu. İletişim ve internet küreselleşti. Şimdi entegrasyon ve göçmenliği de küreselleştirmek gerekiyor. İnsani açıdan yabancılara kucak açıp onlara iyi muamale edilmesi daha doğru olur.”
Göçmenlik konusunda ortak bir politika henüz mümkün görünmüyor. Avrupalı hükümetler göçmen akışının durdurulması gerektiğinde görüşbirliği içinde. Göçmenlerin yükünü paylaşmaya hazır olan hükümet sayısı çok az.
