Uzun yıllar dünyanın en önemli havaalanlarından biri olan İstanbul Atatürk Havalimanı, Yeni İstanbul Havalimanı’nın devreye girmesiyle 2019 yılında tarifeli sivil uçuşlara kapatıldı.
Atatürk Havalimanı’nın kapladığı alanın neredeyse yarısına denk gelen 5 milyon metrekarelik kısmının Millet Bahçesi’nin haline getirilmesi yolunda ilk adım bugün atıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşma yaptıkları törende, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ne ilk fidanlar dikildi.
‘‘Atatürk Havalimanı’nın ismini yok etmeye çalışıyorlar’’
Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada, ‘‘aklı olan hiç kimse bu alanın Millet Bahçesi olmasına karşı çıkmaz’’ dese de, birçok İstanbullu kendisiyle aynı fikirde değil.
Emekli olduğu için çalışmayan Erdoğan Çalışkan da Atatürk Havalimanı’nın korunması gerektiğini söyleyenlerden biri.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Çalışkan, ‘‘Atatürk Havalimanı'nda Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan 80 milyonun yarısının anısı vardır. Anıları yok ediyorlar ama Atatürk Havalimanı’nda başka bir şey daha yok ediyorlar. Atatürk Havalimanı’nın ismini yok etmeye çalışıyorlar. Önce uçuşları durdurdular, yavaş yavaş pasifleştirdiler. Sonra da yıkımına karar verdiler. Bu bölgede sadece Atatürk Havalimanı arazisi mi kaldı ki Millet Bahçesi yapılacak? Millet Bahçesi yapılacak çok bölgede yerler var ama onlar inşaata, beton yapılaşmaya çok meraklı oldukları için Atatürk Havalimanı'nı Millet Bahçesi yapmaya çalışıyorlar. Bu bir kandırmacadır. O betonu kırmak, 60 santim derinliğinde betonu kırmak, 1 milyon metrekare alandaki betonu kırmak öyle kolay bir iş değil. Yani bugün betonu kırmaya başlasalar, 2023 seçimlerine kadar kıramazlar’’ dedi.
‘‘Yeni bir havalimanına ihtiyaç yoktu, kapasitesi arttırabilirdi’’
Fatih Sinanoğlu da Erdoğan Çalışkan’la aynı fikirde. Sinanoğlu hem Atatürk isminin yok edilmeye çalışıldığını düşünüyor hem de Yeşilköy’deki havalimanının kapasitesini artırmak yerine yanlış bir tercihle şehir içindeki havalimanının kentin kuzeyine taşındığını savunuyor.
Sinanoğlu, ‘‘Öncelikle gerçekten İstanbul'un yeni yapılan havalimanına ihtiyacı var mıydı? Yoktu. Eğer ki Atatürk Havalimanı yeteri kadar kapasitesi yoksa ki yanında bir kargo havaalanı var, onu Atatürk Havaalanı olarak büyütebilirlerdi. Kargo havaalanını Çorlu’ya, Tekirdağ’a alabilirlerdi, kargo uçakları oraya inerdi. O zaman Atatürk Havalimanı kapasitesi yüzde elli artmış olurdu. Ayrıca Atatürk Havalimanı'nı büyütmek için bir olanak daha vardı orada. Orada bir askeri havaalanı daha var. Atatürk Havalimanı bitişinde askeri uçakların inip kalktığı, onu da dahil edebilirlerdi. O zaman 10 milyar, 20 milyar dolar yeni yapılan İstanbul Havaalanı’na harcanmasına gerek kalmazdı. Bizim orada Atatürk Havaalanı yaşatılması lazım. Atatürk isminin de yaşaması lazım. Atatürk'ün ismini niye yok etmek istiyorlar?’’ dedi.
‘‘Şehrin içinden bu gürültünün kaldırılıp Millet Parkı yapılması kadar doğal bir şey var mı?’’
Özel sektörde çalışan Arif Taşyapar ise kentin göbeğine bu kadar büyük bir bahçe yapma çabasının alkışlanması gerektiğini düşünüyor.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Taşyapar, ‘‘Çok güzel bir proje. Şehrin içinden bu gürültünün kaldırılıp Millet Parkı yapılması kadar doğal bir şey var mı? Yani bu insanlara neden bu kadar kulp taktılar? Bir defa yeni İstanbul Havalimanı on numara yerinde bir yer. Burası da Millet Bahçesi oluyor, insanlara açılıyor. Bununla alakalı yok buraya verilmiş yok buraya satılmış. Böyle bir şey yok’’ dedi.
‘‘Tayyip Erdoğan ne yaparsa iyisini yapar’’
Esnaf olarak çalışan Necdet Sanlı da, Atatürk Havalimanı’nın Millet Bahçesi’ne dönüşmesini destekleyenlerden.
62 yaşındaki Sanlı, ‘‘Elbette orası Millet Bahçesi olsun. Halkımız gitsin, çocuklarımız gitsin eğlensinler. Zenginler zaten her yerden uçağa binip istedikleri yerlere gidebiliyor. Bence güzel bir şey yapılıyor. Recep Tayyip Erdoğan ne yaparsa iyisini yapar. Yani bunu millet anlasın. Ben eskiyi çok iyi biliyorum. Yani kalkıp şimdi kötülemenin bir anlamı yok. Allah vurur, kör eder’’ dedi.
Uçak Mühendisi olan Bekir Özbek, Atatürk Havalimanı’ndaki tüm pistlerin yıkılması halinde hem kargo taşımacılığının zarar göreceğini hem Türk Hava Yolları Teknik’in büyük bir gelirden olacağını savunuyor.
