Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün basın özgürlüğü listesinde 151. sırada bulunan Türkiye’de gazeteciler, uzun bir aradan sonra kalabalık bir sokak eyleminde bir araya geldi.
Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ahmet Şık’ın tutuklanışının 100. Günü vesilesiyle İstiklal Caddesi’nde yapılan “100 Adım Yürüyüşü”ne yaklaşık 250 gazeteci, siyasetçi ve okur katıldı.
Dışarıdaki Gazeteciler grubunun çağrısıyla Tünel Meydanı’nda buluşan kitle, “100 Gündür Tutuklu Ahmet Şık’a Özgürlük” ve “Gazetecilere Özgürlük” yazılı pankartın arkasında toplandılar.
Gazetecilerden “özgür basın susturulamaz” sloganı
Ellerinde “gazetecilere özgürlük”, “gazetecilik suç değildir”, “susmadık susmayacağız” yazılı dövizler taşıyan kalabalık, “özgür basın susturulamaz”, “yazmak suç değil yine yazacağız” şeklinde sloganlar attılar.
Sloganlar ve alkışlar eşliğinde 100 adım atan gazeteciler, Tünel’deki İsveç Konsolosluğu’na varmadan yürüyüşlerini bitirdiler.
Dışarıdaki Gazeteciler inisiyatifinin hazırladığı basın açıklamasını Ahmet Şık’la birlikte “Kırk Satır mı Kırk Katır mı?/Ergenekon’u Anlama Kılavuzu” adlı kitabı kaleme alan Ertuğrul Mavioğlu okudu.
Dışarıdaki Gazeteciler: Uğur Mumcuların Yaşar Kemallerin Hrant Dinklerin geleneğinden üç maymun çıkmaz
Türkiye’de gazetecilere uygulanan baskı, şiddet ve özgürlüklerin kısıtlanmasının sürdüğünü belirten Mavioğlu, yalnız Ahmet Şık için değil aralarında Cumhuriyet gazetesinden Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Musa Kart, Die Welt Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel ve kapatılan Özgür Gündem’in yayın yönetmeni İnan Kızılkaya’nın da aralarında olduğu gazetecilik faaliyetinden tutuklu tüm gazetecilerin serbest bırakılması için bu eylemi düzenlediklerini söyledi.
“Aslında meslektaşlarımızı tutuklayarak, tecrit altında tutarak, mektup almasına ve yazmasına engel olarak hepimize, tüm gazetecilere verilen mesaj açık:
Görmeyin, duymayın, konuşmayın. Bizden üç maymunu oynamamız isteniyor.
Ama herkes bilsin ki Sabahattin Alilerin, Uğur Mumcuların, Ape Musaların, Metin Göktepelerin, Hrant Dinklerin Yaşar Kemallerin geleneğinden üç maymun çıkmaz. Göreceğiz, duyacağız, konuşacağız, yazacağız, düşüneceğiz, halkımızın haber alma hakkına sonuna kadar sahip çıkacağız. Ve her şeyden önemlisi unutmayacağız.”
Gazetecilerin dün olduğu gibi bugün de adalet istediğini vurgulayan Mavioğlu, sözlerine Osmanlı İmparatorluğu’nda Sultan 2. Abdülhamid’in mutlak hakimiyetine son veren 2. Meşrutiyet’in “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” sloganına atıfta bulunarak son verdi.
Tutuklu gazeteci Mahir Kanaat’ın 7 yaşındaki kızı da eylemdeydi
Mahir Eylemde en çok ilgi çeken kişi ise yaklaşık üç aydır tutuklu olan Birgün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat’ın kızı Doğa Eylül oldu.
Yedi yaşındaki Doğa Eylül Kanaat, elinde babasının fotoğrafı bulunan ve üzerinde “ Mahir Kanaat’e Özgürlük/Gazetecilik Suç Değildir” yazılı dövizle grubun önünde yürüdü.
Timur Soykan: Her baskı direnişi de beraberinde getiriyor
Gazeteci yazar Timur Soykan da bu eylemin yalnız tutuklu gazeteciler için değil tüm gazeteciler için yapılmış olduğunu söyledi.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Soykan, “ Türkiye’de gazetecilere baskı açık. Burada biz yalnız içerideki gazeteciler için değil tüm gazeteciler için yüz adım attık. Olağanüstü Hal koşullarında bu eylemler yapılıyor. Gazetecilerin hukuksuz bir şekilde tutuklandığı bir ortamda gazeteciler doğal olarak kendilerini baskı altında hissediyor. Ama her baskı, direnişi de beraberinde getirmişti. Bu dönemde de öyle olacak. Haksızlar büyüdükçe binler milyonlar da bu eylemlere sahip çıkacak” dedi.
Eyleme CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Barış Yarkadaş ile HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Pervin Buldan ve Garo Paylan da katıldı.
