İSTANBUL —
“Bu yasayla asla internete sansür gelmiyor. Bu yasayla insanların özel hayatları asla fişlenmiyor. Tam tersine bu yasa interneti daha özgür hale getiriyor. Avrupa’ya bakın, Amerika’ya bakın aynı uygulamaları göreceksiniz.” Yeni internet düzenlemesinin ‘sansür, yasaklar ve fişlemeler’ getirdiği yönündeki iddiaları Kartal Meydanı’nda düzenlenen açık hava toplantısında yanıtlayan Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın bu sözleri bir başka meydanda kabul görmedi.
Sosyal medyadan yapılan #internetimedokunma başlıklı eylem için yaklaşık bin kişi İstiklal Caddesi’nde birikti. Polis göstericileri dağılmaları için uyardıktan bir dakika sonra caddeyi kesmiş olan iki Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA)’yla tazyikli su sıkarak müdahale etti. Grup biraz gerilerken göstericilerden bir tanesi Fransız Kültür Merkezi’nin hemen önünde bulunan TOMA’nın önüne geçerek engellemek istedi ancak başarılı olamadı.
Son dönemde artık sıkça görüldüğü üzere göstericiler polisin tazyikli su ve biber gazlı müdahalesine havai fişeklerle karşılık veriyor. İnternette sansüre hayır eyleminde de aynısı oldu. Yüzünde anonymous maskesi elinde çok sayıda havai fişek bulunan epeyce ıslanmış göstericiye ‘neden buradasınız’ diye soruyorum “Özgürlük alanımızı genişletmek için. Onlar bizi engellemek istedikleri sürece her yerde direneceğiz” diyor. Bu gösteride daha çok örgütlü kesimlerin olduğu grupların toplandığı bölgedeki duvar yazılarından belli. Sloganlar hep Başbakan Erdoğan’a ve polise yönelik eleştirilerle dolu.
Polis, Cihangir’deki gruplara da müdahale etti
Grubu dağıtmak isteyen çevik kuvvet polisi göstericileri iki yana doğru kovalıyor. Bir grup Sıraselviler Caddesi’nden Cihangir’e doğru çekilirken ana grup İstiklal Caddesi’ne çıkan ara sokaklara dağılıyor, tabii yeniden toplanıp caddeye dönmek üzere. İstiklal Caddesi’nde Gezi sürecinde çokça rastladığımız manzaranın bir benzeri yine karşımızda. Cadde üzerinde gazdan göz gözü görmüyor. Elbette bundan kentin en gösterişli caddesine alışveriş ve eğlence için gelenler de etkileniyor. Yoğun gaz nedeniyle İstiklal Caddesi’ndeki bir alışveriş merkezine topluca sığındığımız grup içinde dört tane Fransız turist de var. Etraftakilere ‘Fransızca ya da İngilizce bilen var mı?’ diye sorduklarını görünce yaklaşıyorum. Şaşkınlar, Grenoble Üniversitesi’nde hukuk okuduğunu söyleyen Maurice, “ burada yaşadığımız şeyin Ukrayna’da izlediklerimizden hiç farkı yok. Üstelik polisin burada uyguladığı şiddetten yalnız göstericiler değil, sokaktan geçen herkes de etkileniyor. Bu nasıl demokrasi?” diye soruyor.
TOMA ve beraberindeki çevik kuvvet polisi önümüzden geçtikten sonra çıkıyoruz, sosyal medyada Cihangir’de olayların büyüdüğü yazılıyor. Arka sokaklardan oraya geçmeye çalışıyorum. Taksim İlkyardım’ın yanından çıktığımda caddede bir barikat görüyorum. Kimi gaz maskeli kim kaşkolla yüzünü örtmüş göstericiler özellikle çöp konteynırlarını yan yana koyarak yolu kesmişler. Polis ise grubun hemen yüz metre ilerisinde konuşlanmış halde bekliyor. Polislerin önüne TOMA geçiyor, arkalarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait kamyon ve iş makinaları var. 10 dakika süren bekleyişin ardından TOMA yine tazyikli su sıkarak harekete geçiyor ve barikatı dağıtıyor. Göstericiler İstiklal Caddesi’nde olduğu gibi Cihangir’in ara sokaklarına dağılıyor. Kesif bir gaz bulutu dumanı ortalığı topluyor. İşin ilginci caddede bunlar olurken hemen 20 metre ileride çıkmaz sokakta gece hayatı alabildiğine devam ediyor. Çevik kuvvet ‘her yer rüşvet her yer yolsuzluk’ ve ‘isyan devrim özgürlük’ sloganı atan grupları Tophane ve Kabataş’a doğru geriletiyor.
Protesto gösterisi gece geç saatlere kadar sürdü
İstiklal Caddesi’nde ise polis ve göstericiler arasında kovalama gece geç saatlere kadar devam ediyor. Ancak bu akşam yaşananların öncekilerden çok önemli bir farkı var. Çünkü polisin TOMA’yla her müdahalesi sonrası göstericilerle 10 kişilik gruplar halinde caddedeki sokak başlarında bulunan çevik kuvvet polisleri yan yana geliyor. Aralarında sözlü münakaşalar da oluyor. Bir başka gösterici grup Galatasaray’daki Balık Pazarı’nın girişinde dans ederek değişik bir protesto biçimi sergiliyor. Kalabalık artınca Galatasaray Meydanı’na biber gazlı müdahale yapılıyor ve o grup da dağılıyor.
İstanbul Barosu yönetim kurulu üyesi Hasan Kılıç’ın verdiği bilgilere göre gösteriler sırasında sekiz kişi gözaltına alınırken yaralanan en az 10 kişi çevre hastanelerde kısa süreli tedavi gördü.
Sosyal medyadan yapılan #internetimedokunma başlıklı eylem için yaklaşık bin kişi İstiklal Caddesi’nde birikti. Polis göstericileri dağılmaları için uyardıktan bir dakika sonra caddeyi kesmiş olan iki Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA)’yla tazyikli su sıkarak müdahale etti. Grup biraz gerilerken göstericilerden bir tanesi Fransız Kültür Merkezi’nin hemen önünde bulunan TOMA’nın önüne geçerek engellemek istedi ancak başarılı olamadı.
Son dönemde artık sıkça görüldüğü üzere göstericiler polisin tazyikli su ve biber gazlı müdahalesine havai fişeklerle karşılık veriyor. İnternette sansüre hayır eyleminde de aynısı oldu. Yüzünde anonymous maskesi elinde çok sayıda havai fişek bulunan epeyce ıslanmış göstericiye ‘neden buradasınız’ diye soruyorum “Özgürlük alanımızı genişletmek için. Onlar bizi engellemek istedikleri sürece her yerde direneceğiz” diyor. Bu gösteride daha çok örgütlü kesimlerin olduğu grupların toplandığı bölgedeki duvar yazılarından belli. Sloganlar hep Başbakan Erdoğan’a ve polise yönelik eleştirilerle dolu.
Polis, Cihangir’deki gruplara da müdahale etti
Grubu dağıtmak isteyen çevik kuvvet polisi göstericileri iki yana doğru kovalıyor. Bir grup Sıraselviler Caddesi’nden Cihangir’e doğru çekilirken ana grup İstiklal Caddesi’ne çıkan ara sokaklara dağılıyor, tabii yeniden toplanıp caddeye dönmek üzere. İstiklal Caddesi’nde Gezi sürecinde çokça rastladığımız manzaranın bir benzeri yine karşımızda. Cadde üzerinde gazdan göz gözü görmüyor. Elbette bundan kentin en gösterişli caddesine alışveriş ve eğlence için gelenler de etkileniyor. Yoğun gaz nedeniyle İstiklal Caddesi’ndeki bir alışveriş merkezine topluca sığındığımız grup içinde dört tane Fransız turist de var. Etraftakilere ‘Fransızca ya da İngilizce bilen var mı?’ diye sorduklarını görünce yaklaşıyorum. Şaşkınlar, Grenoble Üniversitesi’nde hukuk okuduğunu söyleyen Maurice, “ burada yaşadığımız şeyin Ukrayna’da izlediklerimizden hiç farkı yok. Üstelik polisin burada uyguladığı şiddetten yalnız göstericiler değil, sokaktan geçen herkes de etkileniyor. Bu nasıl demokrasi?” diye soruyor.
TOMA ve beraberindeki çevik kuvvet polisi önümüzden geçtikten sonra çıkıyoruz, sosyal medyada Cihangir’de olayların büyüdüğü yazılıyor. Arka sokaklardan oraya geçmeye çalışıyorum. Taksim İlkyardım’ın yanından çıktığımda caddede bir barikat görüyorum. Kimi gaz maskeli kim kaşkolla yüzünü örtmüş göstericiler özellikle çöp konteynırlarını yan yana koyarak yolu kesmişler. Polis ise grubun hemen yüz metre ilerisinde konuşlanmış halde bekliyor. Polislerin önüne TOMA geçiyor, arkalarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait kamyon ve iş makinaları var. 10 dakika süren bekleyişin ardından TOMA yine tazyikli su sıkarak harekete geçiyor ve barikatı dağıtıyor. Göstericiler İstiklal Caddesi’nde olduğu gibi Cihangir’in ara sokaklarına dağılıyor. Kesif bir gaz bulutu dumanı ortalığı topluyor. İşin ilginci caddede bunlar olurken hemen 20 metre ileride çıkmaz sokakta gece hayatı alabildiğine devam ediyor. Çevik kuvvet ‘her yer rüşvet her yer yolsuzluk’ ve ‘isyan devrim özgürlük’ sloganı atan grupları Tophane ve Kabataş’a doğru geriletiyor.
Protesto gösterisi gece geç saatlere kadar sürdü
İstiklal Caddesi’nde ise polis ve göstericiler arasında kovalama gece geç saatlere kadar devam ediyor. Ancak bu akşam yaşananların öncekilerden çok önemli bir farkı var. Çünkü polisin TOMA’yla her müdahalesi sonrası göstericilerle 10 kişilik gruplar halinde caddedeki sokak başlarında bulunan çevik kuvvet polisleri yan yana geliyor. Aralarında sözlü münakaşalar da oluyor. Bir başka gösterici grup Galatasaray’daki Balık Pazarı’nın girişinde dans ederek değişik bir protesto biçimi sergiliyor. Kalabalık artınca Galatasaray Meydanı’na biber gazlı müdahale yapılıyor ve o grup da dağılıyor.
İstanbul Barosu yönetim kurulu üyesi Hasan Kılıç’ın verdiği bilgilere göre gösteriler sırasında sekiz kişi gözaltına alınırken yaralanan en az 10 kişi çevre hastanelerde kısa süreli tedavi gördü.
