Avrupa ülkeleri Ramazan ayında yeni terör saldırıları olabileceği kaygısıyla terör alarm düzeyini yükseltti. Karar özellikle hafta içinde Fransa, Tunus ve Kuveyt’te gerçekleştirilen ve en az 60 kişinin ölümüne yol açan terör saldırılarını izliyor.
IŞİD Tunus ve Kuveyt’teki saldırılarıyla Ramazan ayı boyunca saldırılarına ara vermeyeceğini kanıtladı. İtalya İçişleri Bakanı Angelino Alfano, hiçbir ülkenin terör tehlikesinden muaf olmadığını söyledi. Alfano, terör eylemlerinin gözlerini korkutmayacağını belirtti.
İtalyan polisi bir süre önce bir Pakistanlı terör zanlısını tutuklamıştı. Zanlı, 2009 yılında Peşaver’de bir pazar yerinde düzenlenen ve 130’u aşkın kişinin öldüğü bombalı saldırıyla suçlanıyor.
İtalyan terörle mücadele yetkilileri, tutuklanan Pakistanlı’nın İtalya’da yerleşik bir cihatçı hücrenin üyesi olduğu görüşünde. IŞİD’le bağlantısı olduğundan kuşku duyulmayan terör hücresinin Roma ve Vatikan’da terör eylemleri planladığı öğrenilmişti.
Şubat ayında IŞİD’in Libya’da 21 Kıpti’yi vahşice idam ettiğini gösteren videoda konuşan örgüt üyesi, cinayetlerin ardından “Allah’ın izniyle Roma’yı da fethedeceğiz” diye konuşmuştu.
IŞİD bir süre öcnce Suriye’de ve Irak’ta bir dizi çatışmada ağır kayıplar verdi. Kobani kuşatmasında ağır yenilgiye uğradı ve sözde halifeliğinin başkenti olarak ilan ettiği Rakka’ya 50 kilometre uzaktaki bazı köyleri ve askeri üsleri kaybetti.
Bunun ardından IŞİD, Kobani’ye hafta ortasında acımasız bir saldırı düzenledi. Batı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki istihbarat örgütleri, Mart ayında cihatçıların Tunus’ta bir müzeye düzenlediği kanlı saldırıdan bu yana yeni bir saldırı beklentisi içindeydi. Tunus, IŞİD’in Irak ve Suriye toprakları dışında düzenlediği en kanlı saldırılara hedef oldu.
Mart ayında 20 turistin ve bir güvenlik görevlisinin öldüğü Tunus’taki Bardo Müzesi saldırısının ardından IŞİD destekçileri, ülkenin en büyük endüstrisi olan turizmi hedef almaya devam etti. Twitter’da açılan ve “Bu yaz Tunus’a geleceğim” anlamındaki #IWillComeToTunisiaThisSummer hashtagi Batılı turistlerin hedef alınacağının en önemli göstergelerinden biri oldu.
Ayrıca IŞİD sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani tarafından yayınlanan sesli mesaj da felaketin habercisi oldu. Adnani IŞİD destekçilerine yaptığı çağrıda, Ramazan’da “kafirlere ve Şiiler’e” saldırı çağrıısnda bulundu.
Batılı güvenlik yetkilileri, saldırganlarla IŞİD arasındaki eşgüdümün ne denli kuvvetli olduğundan, saldırıların IŞİD tarafından planlanıp idare edildiğinden emin değil.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan bir İngiliz güvenlik yetkilisi de grubun son saldırıları planlayıp koordine ettiklerini bilmediklerini söyledi.
Ancak bağımsız uzmanlar, birkaç saat arayla gerçekleştirilen üç saldırının tesadüf olmayacağını söylüyor.
Ayrıca terör eylemlerine ilham vermek ve cesaretlendirmek ayrı, planlamak ve koordine etmek daha ayrı. IŞİD’in cihatçı rakiplerinden el Kaide, ilişkili olduğu grupların eylemlerine hiç karışmamıştı.
Washington Enstitüsü’nden Aaron Zelin, Twitter’da attığı bir mesajda IŞİD’in saldırıları, Arap Yarımadası’nda, Tunus’ta ve Fransa’da yaptıklarının devamı” diye yazdı.
Operasyonel düzeyde Avrupalı ve Kuzey Afrikalı güvenlik yetkilileri, IŞİD’e resmen bağlı olsun olmasın, cihatçı grupların bu saldırılarda nasıl birlikte çalıştığını ve koordinasyon sağladığını öğrenmeye çalışıyor.
Tunuslu yetkililer, son eylemlere karışan saldırganlara hangi yerel cihatçı örgütün destek sağladığını öğrenemedi.
Bazı yetkililer, son olaylara el Kaide’nin Kuzey Afrika koluyla bağlantılı olan ancak geçen Eylül’de IŞİD’e bağlılığını ilan eden Ukba İbni Nefi Tugayları’nın karıştığına inanıyor. Diğerleriyse Tunus’taki Ensar el Şeria’nın karıştığını düşünüyor. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Tunuslu güvenlik yetkilileri, iki örgütün de Suriye ve Libya’da IŞİD saflarında savaşmak amacıyla adam gönderdiğini doğruluyor.