CATO Enstitüsü Savunma ve Dışişleri Politikası Bölümü uzmanı Trevor Thrall’a göre IŞİD’in Türkiye’ye saldırmasının iki nedeni var: “Birincisi ve kolay olanı IŞİD, İncirlik Üssü’nden havalanıp Suriye ve Irak’ta örgüt hedeflerini vuran Amerika öncülüğündeki koalisyonla ortaklık yapması nedeniyle Türkiye’yi cezalandırmaya çalışıyor. Bu, herkesin bildiği bir neden. Diğer olası nedense, IŞİD, Türkiye’nin dikkatini dağıtmak ve Türk siyasetini karıştırarak Suriye ve Irak’ta daha rahat hareket etmek istiyor. Eğer bu iki hipotez gerçekten IŞİD’in stratejisiyse, bu IŞİD için kötü, bizim içinse iyi bir strateji olur, çünkü aslında her ikisi de kötü olan bu stratejiler dönüp dolaşıp IŞİD’e zarar verecektir.”
Thrall, IŞİD’in, Türkiye’yi Suriye’deki iç savaşa sürüklemek istediği iddialarını ise şöyle yanıtlıyor: “Bu, her terör saldırısı sonrası sorulan bir soru. Bu tür saldırıları provokasyon olarak görebiliriz. Ancak, IŞİD’in saldırdığı her ülkenin örgüte karşı yaptığı askeri operasyonları arttırdığını görmek zor değil. Yani IŞİD, Türkiye’nin bu saldırıları fazlasıyla geri ödeteceğini biliyor. Belki de istediği budur. Belki Türkiye’yi Suriye’deki savaşın içine çekmek istiyordur. Bu tür saldırılar nedeniyle IŞİD’in daha fazla üzerine gidilince örgüt, daha fazla militan bulabiliyor. Ancak bu da gerçekten çok kötü bir strateji çünkü IŞİD şimdiye kadar birçok ülkeyi terör saldırılarıyla kışkırttı ve sonunda da toprak ve militan kaybetmeye başladı. Toprak kaybı, IŞİD’in bugün yüzleştiği en büyük sorun. Eğer stratejileri gerçekten buysa bence hiç de akıllıca değil.”
IŞİD, Suriye ve Irak topraklarında ilan ettiği hilafetin ikinci yılında bir bildiri yayınladı ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede “uyuyan hücreleri” olduğunu açıkladı. Bu doğruysa, bu hücrelerin saldırı düzenlemeden çökertilmesi için hükümetler ne gibi önlemler alabilir?
Thrall, hem askeri hem de ideolojik alanlarda mücadeleye dikkat çekiyor: “Uyuyan hücreler aslında merkezle temasa geçmezler veya örgütten biriyle iletişimde bulunmazlar. Bu nedenle aktif hale geçip saldırı düzenlemeyen uyuyan hücreleri ortaya çıkarmak gerçekten çok zordur. Bence Türk hükümetinin atabileceği en doğru adım, elinde bulunan bütün istihbarat bilgilerini hızlı bir biçimde değerlendirmek olur. IŞİD’le bağlantılı olduğu şüphesiyle yakalanan herkesi sorgulamak ve örgütün aktif ve pasif diğer üyelerine de ulaşmaya çalışmak gerekir. Bu elbette söylendiği kadar kolay değil. Herkes, IŞİD’in askeri açıdan yenilgiye uğratılıp elindeki toprakların geri alınması gerektiğinde birleşiyor. Ancak asıl soru, IŞİD’in askeri olarak yenilgiye uğratılması, geriye bırakacakları ideolojiyi yok etmeye yetecek mi? Sempatizanlarına aşıladıkları ideoloji, sadece askeri operasyonlarla yok edilebilir mi? Asıl çözmemiz gereken sorunlar bunlar.”
Uzman Thrall, sınırlarını yeterince iyi korumadığı gerekçesiyle Türkiye’ye yöneltilen suçlamalara ise katılmıyor: “Hiçbir hükümet kendi topraklarında kendi insanlarına karşı terör saldırısı yapılmasını istemez. Türkiye’yi yakından izleyen birçok uzman, Türk hükümetinin, birçoklarının sınırı rahatça geçebilmesinin ilerde ülke için ne kadar büyük bir tehlike oluşturacağını öngöremediğinin altını çiziyor. Özellikle turistlerin yoğun ilgi duyduğu açık toplumların sadece kötü insanları dışarda tutabilme imkanı yok. Türkiye’ye yılda 40 milyon turist gidiyor. Amerika da benzer bir sorunla karşı karşıya. Biz de bir terör saldırısı olduğu zaman ‘neden bu teröristler durdurulmadı’ sorusunu soruyoruz. Bu konuda hükümeti suçlamak doğru olmaz.”
Trevor Thrall, uzun dönemde IŞİD’in Amerika ve Türkiye’den baskılar arttıkça nasıl bir strateji izleyeceğini öngörmenin zor olduğunun da altını çiziyor.