IŞİD, Irak, Suriye ve son dönemde Libya’da toprak kaybetse de, örgüt hala varlığını sürdürüyor ve mağlubiyetin eşiğinde olduğunu gösteren bir tablo da çizmiyor. Örgüt toprak kaybetmesini bazı bölgelerde yeni ortaklar bularak geçiştirmeye çalışıyor. Bu bölgelerde Amerikan hava operasyonlarının hedefi oluyor. Amerika IŞİD’in yayılmasını önlemek için gerekli olanı yapıyor mu, IŞİD kaybediyor mu, ya da Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yayılabilecek şekilde El Kaide tarzı bir gruba mı dönüşüyor?
İşte bu sorulara Hudson Enstitüsü’nde gerçekleştirilen bir panelde yanıt arandı.
Panelin konuşmacıları Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA’nin eski çalışanı ve bugünlerde Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nde görevli Nada Bakos ile yaptığı araştırma ve analizlerle politika belirlenmesine yardımcı olan RAND Araştırma Şirketi’nden Amanda Kadlec’ti.
Nada Bakos, tehdidin sadece IŞİD olmadığını söyledi, yeni yöntemler geliştirilmesi gerektiği mesajını verdi.
Bakos, Suriye’de hafta başında başlayan ateşkesin önemini vurguladı, insani krizin korkunç boyutta olduğunu söyledi.
Bölgedeki yerel güçlerle çalışmanın zorluğuna dikkat çeken Bakos, “Bazı bölgelerde onları kontrol etmek zor, çünkü biz orada değiliz” ifadesini kullandı.
Bakos, IŞİD ile mücadelede, örgütten ayrılanlara nasıl davranılacağının da çok önemli bir konu olduğunu dile getirdi.
Amanda Bakos, IŞİD bölgeden çıkarıldıktan sonra oluşacak boşluğun halka destek sağlayarak doldurulması gerektiğini de söyledi.
Panelin diğer konuşmacısı Amanda Kadlec de IŞİD’in Libya’daki varlığına dikkat çekti, örgütün bölge ülkelerinde yayılabileceği uyarısında bulundu.
Kadlec, “Libya dışında coğrafi olarak kontrol ettikleri bir yer yok ama Tunus’ta saldırılar yapabiliyor. Amacı turist gelmesini engellemek. Cezayir’de de saldırılar düzenleyebiliyor, Nijerya’da Boko Haram var, Nijer ise Nijerya ve Libya arasında güçsüz bir nokta, yani IŞİD’in bölgede yayılabileceği yerler var, yayılarak diğer gruplarla işbirliği yapabilir” dedi.
Kadlec, Libya’nın Irak ve Suriye’deki toplum yapısından farklı olduğunu, çeşitli mezhepler olmadığını ama bu ülkede de aşiretlerin önemli rol oynadığını vurguladı.