IŞİD Suriye’de Cephe Sayısını Arttırdı

Cihatçı ordunun kontrol etmesi gereken geniş bir coğrafya var. Suriye’nin Halep kentinden Irak’ta Musul’a kadar uzanan geniş topraklara yayılan örgüt, militanlarını Irak cephesine kaydırmış durumda. Bu da yayıldığı topraklardaki varlığının azalması anlamına geliyor.

El Bab Halep’in 30 mil kuzeydoğusunda. El Bab ve Türkiye arasında mekik dokuyan Abdül, IŞİD’in eskiden sokaklarda daha çok görüldüğünü, devriye gezip, kontrol noktaları oluşturduğunu söylüyor. Şimdi militanların sayısı azalmış ve eskisi kadar kontrol noktası da kalmamış.

IŞİD’in başkent olarak kullandığı Rakka’da örgütün muhalifleri kentin sokaklarında daha az sayıda örgüt militanı gördüklerini söylüyor. IİD, yerel halka örgüte katılmaları yönündeki baskılarını arttırmış. Ebu Muhammed adlı bir eylemci IŞİD’in Irak’ta savaşacak askere ihtiyacı olduğunu söylüyor. ‘Rakka Sessizce Katlediliyor’ adlı muhalefet grubunun üyesi olan Muhammed, IŞİD’in insanlara para önererek ya da tehdit ederek militan olmaya zorladığını, hapishane mahkumlarının da zorla silah altına alındığını anlatıyor.

Eylemci IŞİD’in militan bulma konusundaki sorunlarının bu yılınbaşında aylarca sürdürdüğü Kobani saldırısı sonunda yenilgiyi kabul etmesinin ardından daha belirgin hale geldiğini söylüyor. Muhammed, IŞİD’in bu çatışmalarda çok sayıda savaşçı kaybettiğini ve bunun morali de düşürdüğünü belirtiyor.

IŞİD’in Kobani’de çarpışmaya yolladığı militanların çoğunun Suriyeli ve Iraklı gençler olduğu söyleniyor. Örgüt kentte sert Kürt direnişinin yanısıra Amerika’nın hava saldırılarıyla karşılaşmıştı. IŞİD aynı zamanda “halifeliğin yavrukurtları,” adını verdiği gruba küçük çocukları dahil etmeye çalışıyor. Ebu Muhammed son ayda 117 çocuğun Rakka’da IŞİD’e katıldığını söylüyor.

Suriyeli muhalif kumandanlar IŞİD’in çocukları askere almasının, örgütün Kobani ve Irak’taki uzun süreli çatışmalarda Kürtler ve Şii milisler karşısında büyük sayıda militan kaybetmesi yüzünden olduğunu düşünüyor.

Mart ayında Amerika Merkez Komutanlığı’ndan General Lloyd Austin Kongre’de bir panele verdiği ifadede koalisyonun Eylül’de başlayan hava saldırılarında en az 8 bin 500 militanın öldüğünü söyledi. Ancak bazı uzmanlar Amerika’nın arazide zarar analizi yapacak kaynaklara sahip olmadığını söyleyerek bu rakama kuşkuyla bakıyor.

Buna rağmen Londra’daki Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü Başkanı Rami Abdurrahman, örgütün ağır kayıplar verdiğini tahmin ettiklerini söylüyor. Abdürrahman IŞİD’in yalnızca Kobani’de 1000’den fazla militan kaybetmiş olabileceğini belirtiyor.

Geçen hafta Ebubekir El Bağdadi’den geldiği söylenen açıklama Twitter’da ve IŞİD’ci sitelerde yayınlandı. El Bağdadi, Suriye’nin tüm bölgelerindeki emirler ve savaşçıları Irak’ta savaşmaya çağırdı, özellikle de intihar bombacısı olmaya hazır olanlara seslendi. El Bağdadi, dine bağlı, sabırlı, savaşta uzman ve gerisine dönüp bakmayanların ölünceye ya da Allah onlara zafer sununcaya kadar silahlarını bırakmadıklarını belirtti ve böyle insanlara ‘savaşa katılın’ çağrısı yaptı.

ABD’nin West Point Askeri Akademisi’nin Terörle Mücadele Merkezi’nden Daniel Milton ve Muhammed El Ubeydi’ye göre açıklamanın en önemli yanı, savaşmaya gönüllü kişilere 48 saat içinde katılma çağrısı yapılmasıydı. Kısa zaman sınırı örgütte acil bir duruma işaret edebilir. Militanların hazırlanma süresi gözönünde bulundurulduğunda IŞİD’in gelecek birkaç hafta içinde Anbar ve Selahattin illerindeki çarpışmalara verdiği önem ortaya çıkıyor.

Uzmanlara göre, Irak ve Suriye’deki çatışmaların değişkenliği, El Bağdadi’yi hangi ülkeye önem vermesi gerektiği konusunda bir denge sağlamaya ve arazideki liderler arasında huzursuzluk yaratmamaya özen göstermeye zorluyor.

Bu arada IŞİD yeni propaganda videoları yayınlamayı sürdürüyor. Geçen ay sonunda yayınlanan bir videoda Rakka’da bir grubun El Bağdadi’ye bağlılık yemini ettiği ve ‘bugünden sonra dönmek yok,” dediği görülüyor. Videoda savaşçıların Irak yolunda olduğu söyleniyor.

Suriyeli muhalif komutanlar Batı medyasına yansıyan haberlere rağmen gün geçtikçe daha az yabancı savaşçının IŞİD’ekatıldığını ya da Türkiye’den Suriye’ye geçmekte zorlandıklarını söylüyor.