Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Musul operasyonu sürerken IŞİD’in vahşi uygulamalarının arttığını açıkladı. Cinayet, işkence, kadın istismarı ve çocukların intihar bombacısı olarak yetiştirilmesi bunlardan bazıları. Yerlerinden edilen onbinlerce sivil de IŞİD tarafından canlı kalkan olarak kullanılıyor.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, Irak’ta Musul ve IŞİD kontrolündeki diğer bölgelerde sivillere yönelik şiddetin kan dondurucu ve mazur görülemez olduğunu söyledi.
El Hüseyin, kurbanların ve hayatta kalanların hakları ve ihtiyaçlarının karşılanması için hızla eyleme geçilmesi çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin sözcüsü Ravina Shamdasani ise IŞİD’in yayınladığı videoya dikkat çekti. Videoda yaşları 10 ve 14 arasında değişen dört çocuğun, insanları öldürmeye zorlanması gösteriliyor.
Shamdasani, biri Özbek, biri Rus, ikisi Iraklı çocukların, güvenlik güçleri ve Peşmerge’ye bilgi sızdırdıkları gerekçesiyle dört kişiyi vurduğunu söyledi. Görüntülerde kurbanların nehre atıldığı görülüyor.
BM, toplu katliamın artık sıradanlaştığını da gösteriyor. IŞİD militanlarının Musul’da 40 sivili ‘hain’ ilan ederek öldürdüğü bunun son örneği.
Shamdasani, Irak güçlerinin IŞİD'den geri aldığı Hamam el Alil köyünde, en az yüz ceset bulunan toplu mezarla ilgili yeni bilgiler de açıkladı. Sözcü, cesetlerin bozulma derecesinden IŞİD’in bu bölgeyi uzun bir zamandır infaz için kullandığının anlaşıldığını söyledi.
Şamdasani, IŞİD’in kimyasal silah kullandığına dair kanıtlar olduğunu, kurbanların ateşe verilen kükürt kuyularının dumanından zehirlendiğini de belirtti. Musul’un sivillere yakın bölgelerinde IŞİD’in amonyak ve sülfür gazı depoladığına da kanıtlar olduğu da açıkladı.
Öte yandan yardım örgütleri, Musul’dan her an gerçekleşebilecek toplu göç için hazırlıklarını sürdürüyor. Bir milyondan fazla nüfusu olan şehirden kaçanların sayısı henüz 48 bin civarında.
Dünya Sağlık Örgütü Irak temsilcisi Altaf Musani, yardım kuruluşlarının henüz Musul’a giremediğini bu nedenle şehirden ayrılanlara barınak, gıda, ilaç sağlamaya odaklandıklarını söyledi.
Musani, Dünya Sağlık Örgütü’nün acil yardım ekibini şehre en yakın noktaya taşımak için çalıştığını da kaydetti. Örgüt temsilcisi, çatışmaların şiddetlenmesiyle vakaların da artacağına, diğer şehirlerdeki hastanelere sevklerin önem kazanacağına dikkat çekti.
Altaf Musani Erbil’de bir hastaneye sadece bir haftada 300 yaralı getirildiğini açıkladı. Bir o kadar yaralının da Musul’da mahsur kaldığını söyleyen Musani, “Bu sadece buzdağının görünen kısmı” dedi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, 54 bin kişiyi ağırlayabilecek altı kamp kurdu. Örgüt, beş kamp daha açarak bu sayıyı ikiye katlamayı planlıyor.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği sözcüsü William Spindler, yerlerinden edilmiş insanlara sadece barınak değil psiko-sosyal ve hukuki yardımı da artırdıklarını açıkladı. Spindler, Musul’dan kaçan ailelerin genelde çocuklu kadınlardan oluştuğunu da söyledi ve erkeklerin geride kalmasının endişe verici olduğunu söyledi.