IŞİD, yabancı savaşçı sayısının azalmasından dolayı bu yılın başından itibaren çocukları silah altına almaya başladı. Yerel siyasi eylemcilere göre cihatçı örgüt, 400 Suriyeli çocuğu savaştırıyor.
Çocuk savaşçı sayısını arttırmayı hedefleyen IŞİD ayrıca Suriye’de kontrol ettiği bölgelerde Eşbel el Hilafet (Hilafet İzcileri) adlı bir de gençlik kolu oluşturdu. Kamplardan son ikisi Deyrezzur ilinde el Bukamel ve el Mayadin'de kuruldu.
Merkezi Londra’da bulunan Suriye İnsan Hakları İzleme adlı örgüt, Suriye içindeki siyasi eylemcilerden aldığı bilgiler doğrultusunda 400 çocuğun bu yılın başında militan örgüte katıldığının belgelendiğini bildirdi. Normalde uluslararası hukukun ihlali anlamına gelen çocuk savaşçıların sayısındaki artış, örgütün son üç ay içinde örgüte yetişkin militan sayısındaki azalmayı izliyor. Bu sayının azalmasında Türkiye’nin sınırlarını daha sıkı kontrol altına almasının önemli bir payı bulunuyor.
“Hilafet İzcileri” adlı bu izci grubunu idare eden militanlar, özellikle IŞİD’in etkili olduğu bölgelerde yaşayan çocukları örgüte katılmaya ikna etmeye çalışıyor. Suriye İnsan Hakları İzleme örgütünden Rami Abdülrahman’a göre, militanlar, çocukların anne-babalarından izin almayı tercih etmiyor. Örgüt bazen, halka açık meydanlarda düzenlediği idam, kırbaçlama, hatta çarmıha germe ve baş kesme gibi olayları izlemeye gelen çocukları toplayıp bünyesine katıyor.
IŞİD ayrıca bazen anne-babaları da para ya da araba karşılığında çocuklarını gençlik kamplarına göndermeye ayartabiliyor. Çocuklar kamplarda sıkı şeriat eğitimine tabi tutuluyor, askeri eğitimden geçiriliyor.
IŞİD’in bünyesine kattığı çocuk savaşçıların önceden örgüte katılan yabancı savaşçıların yanlarında götürdükleri çocukları olduğu düşünülüyordu. Hatta bunlardan bazıları, IŞİD’in idam videolarında görüntülendi. Bunlardan 12 yaşındaki bir Fransız çocuk, Mart ayında yayınlanan bir videoda, casuslukla suçlanan bir kişiyi başından tabancayla vurdu.
Yabancı savaşçıların çocukları sık sık sosyal medya hesaplarında da boy gösteriyor. Bir Avustralyalı militan, geçen Ağustos’ta 7 yaşındaki çocuğunun elinde kesik bir başı tutarken çekilen resmini Twitter’da yayınlamış, bir de resmin altına “Bu benim oğlum” diye yazmıştı.
Ancak son dönemde Suriye’den kaçmayı başaran eylemciler ve sıradan vatandaşlar, şimdilerde IŞİD’in bünyesinde savaştırılan çocuk militanların artık yerel halktan örgüte katıldığına, bu çocukların militan, intihar bombacısı ve casus olarak yetiştirildiğine dikkati çekiyor.
Amerika Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Lloyd Austin, geçen ay Washington’da Kongre üyelerine yaptığı açıklamada son operasyonlarda 8 bin 500’den fazla IŞİD militanının öldürüldüğünü düşündüklerini söylemişti.
Ayrıca Suriye İnsan Hakları İzleme örgütü, IŞİD’in Ocak ayında çocuk savaşçıları Kobani’ye gönderdiğini de söyledi. Aynı ay içinde Kobani’de ölü ele geçirilen militanlardan en az altısı 18 yaşının altındaydı.
Sorun yalnızca çocukların silah altına alınıp savaştırılmasından kaynaklanmıyor. Birleşmiş Milletler’in bir süre önce savaş suçlarıyla ilgili yayınladığı bir raporda, IŞİD’in çocukların beyinlerini yıkamasının, bu çocukların şiddeti bir hayat tarzı olarak benimsemesinin, savaş sonrası Suriye’nin çözüm bekleyecek en ciddi sorunlarından biri olduğuna dikkati çekiyor.
IŞİD’in elindeki Rakka’da ilk ve ortaokullar bu yıl yeniden açıldı. Ancak çoğu aile, çocuklarını IŞİD’e kaybetmemek için evlerinde gizlemeye devam ediyor.
Amerikalı araştırmacılar Jessica Stern ve JM Berger, “IŞİD: Terör Devleti” adlı kitaplarında militanların çocukları örgüte katarken çok acımasız davrandığını yazıyor ve hayatlarının her aşamasına sızdıkları gibi eğitimlerine de müdahale ettiklerini belirtiyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü geçen yıl IŞİD militanlarıyla ilgili yayınladığı kapsamlı raporunda, çocuklara okul ortamlarında askeri eğitimler verildiğini yazmıştı. Ayrıca örgütün eski üyeleri de bu çocukların zorlu işlerde görevlendirildiğini, gönüllü işlere teşvik edildiğini, hatta intihar eylemlerine yönlendirildiğini de doğruluyor.
Suriye’nin kuzeyinde 15 yaşındayken IŞİD için çarpışan Emir, üst düzey kadroların kendisi ve yaşıtlarını intihar eylemciliğine teşvik ettiğini, kendisinin de istemeye istemeye bu görevi kabul ettiğini söylüyor. Emir daha sonra fırsatını bulunca örgütten kaçmayı başarmış.