Erişilebilirlik

'İran'ın Açıklaması Yeterli Değil'


Dışişleri Bakanı Hillary Clinton İran'ın nükleer takas teklifini kabul etmesinin yeterli olmadığını söyledi

Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton dün Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal eden İran’a ek yaptırım uygulanmasını öngören tasarının taslak metninin hazır olduğunu; Rusya ve Çin’le de uzlaşmaya varıldığını açıklarken, Türkiye’yle Brezilya’nın girişimleri sonucu İran’ın takas teklifini onaylamasını da değerlendirdi. Clinton, İran’ın bu açıklamasının yeterli olmadığını söyledi.

Clinton şöyle konuştu: “İran’ın bir basın toplantısında durup bir açıklama yapması yeterli değil. Uluslararası toplumun herhangi bir teklifi değerlendirmeden önce, İran’ın, pozisyonunun ne olduğunu, ne yapmaya hazır olduğunu Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’ne açık ve net bir şekilde bildirmesi gerekiyor. Bu şu ana kadar yapılmış değil. Düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyumun önemli bir bölümün İran topraklarından çıkarılması olumlu bir gelişme olsa da deklarasyon konusunda bazı kaygılarımız var. Bu kaygıların başında, İran’ın uranyumunu yüzde 20 oranında zenginleştirmeyi durdurmayı reddetmesi geliyor. Bu da uluslararası sorumluluklarının açık bir ihlalidir. Tahran Araştırma Reaktörü konusunda anlaşmaya varılsa da varılmasa da İran sürekli olarak yeni zenginleştirilmiş uranyum stokunu arttırıyor. Buna ek olarak – Brezilyalı ve Türk muhataplarıma da ilettim – düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyumun çıkarılmasının takvimi konusunda da kaygılarımız var. Deklarasyonda yer alan şekliyle daha aylar sürecek bir müzakere dönemi olabilir. Bu da ne bizce, ne de ortaklarımızca kabul edilebilir bir şey. Son olarak, Ekim ayında yaptığımız teklife rağmen İran’ın Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ve Almanya’yla nükleer programı konusunda diyalog kurmamasından rahatsızız. Bu arada, İran’ın bu teklifi kabul etmesinin, bizim New York’ta harekete geçmeye hazırlandığımız bir döneme denk gelmesi bir rastlantı değildi. Türk ve Brezilyalı dostlarımın görüşlerine saygı duymakla birlikte, Çin ve Rusya’nın desteğini bulup taslak metni Güvenlik Konseyi üyelerine göndermeye hazırlanmamız İran üzerinde baskı oluşturdu. İran’ın nükleer programı konusunda ihlalleri nedeniyle ciddi kaygılarımız sürüyor ve Birleşmiş Milletlerdeki bu sürecin devamı konusunda kararlıyız. Birleşmiş Milletler’deki ortaklarımızla çalışarak mümkün olduğunca güçlü bir tasarının en kısa zamanda çıkartmaya kararlıyız .”

İran’ın ihtiyacı olan 120 kilogram nükleer yakıt karşılığında 1200 kilogram düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyumu takas etmesi için Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’nin Ekim ayında yaptığı teklifi şimdi kabul etmesi neden yeterli değil?

Washington’daki Amerikan İlerleme Merkezi uzmanı Max Bergmann anlatıyor:“Bazı şeyler değişti. Ekim ayında İran’la daha geniş anlamda diyalog kurmaya hazmedecek bir ortam vardı. Nükleer takas teklifi İran’ın nükleer programına ilişkin sorunu çözmeye değil, sadece güven arttırıcı bir önlem olarak hazırlanmıştı. Bu güven arttırıcı plan sayesinde İran ve Amerika diğer sorunların üzerine gidecekti. Amerikan yönetimi, İran’ın böyle bir niyeti olmadığını düşünüyor. İkinci sorun şu: yurtdışına gönderilecek uranyumun miktarı Ekim ayında yapılan teklifle aynı. Ancak aradan geçen yedi ay içinde İran uranyum üretmeye devam etti. Ekim ayında söz konusu miktarın yurtdışına çıkarılması İran’ın nükleer silah geliştirmesini önleyecekti. Ancak bu miktar şimdi yeterli değil. Neticede ya bunun miktarı arttırılacak, ya da İran uranyumu yüksek düzeyde zenginleştirmekten vazgeçecek. İranlı yetkililer de bunu yapmayacaklarını açıkladılar.”

Tahran hükümeti, takas planını kabul ettiklerini açıklasalar da uranyum zenginleştirmeye devam edeceklerini açıkladı. Beyaz Saray bunun İran’ın uluslararası yükümlüklerinin – BM Güvenlik Konseyi kararlarının - doğrudan ihlali olduğunu açıkladı. Peki, tüm ülkelerin barışçı nükleer enerjiye hakkı yok mu?

Amerika'nın Sesi'nin sorularını yanıtlayan Max Bergmann anlatıyor: “Elbette İran’ın nükleer enerjiye hakkı var. Ancak son 10 yıl içinde İran’ın nükleer silah üretmeye yönelik bir süreç geliştirildiğine dair işaretler var. Örneğin Kum kentinde bulunan nükleer tesis… Bu tesis sadece askeri amaçlara uygun bir tesistir – yani uranyumun yüzde 90 oranında zenginleştirilmesine, yani nükleer silah üretilmesine… İran’ın nükleer silah başlığı tasarladığına dair bilgiler var – bu da Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’nin Şubat ayındaki raporunda yer almıştı. Yani İran’ın nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasını ihlal ettiğine dair kesin göstergeler var. Yani buradaki soru İran’ın nükleer enerji hakkı olup olmadığı değil, bu hakkı var. Ancak bu hakkı kullanacaklarsa Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi standartlarına uyması gerekir ve denetçilere izin verip nükleer programları konusunda kendilerini aklamaları gerekir. Ve bunu şu ana kadar yapmadılar.”

Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Rusya ve Çin’in de desteğini bulduklarını söylemiş ve yaptırım kararının Güvenlik Konseyi üyelerine gönderileceğini açıklamıştı. Şimdi merak edilen Güvenlik Konseyi üyesi olan Türkiye’nin nasıl bir tutum izleyeceği…

İlgili bağlantılar

XS
SM
MD
LG