Erişilebilirlik

İran Uzlaşması Rusya'yla İşbirliği Getirir mi?


ABD ile Rusya’nın, İran’ın nükleer programıyla ilgili işbirliği, başka konularda da daha fazla işbirliği yapma umutlarını artırdı. Ancak uzmanlar, herhangi bir ilerleme olması halinde bile, bu ilerlemenin çok yavaş olacağını söylüyor.

Anlaşma tarihi olan 14 Temmuz’dan hemen sonra Kremlin’den yapılan açıklamada, Başkan Obama ve Putin’in telefonda görüştüğü ve “uluslararası terörle mücadele konusu gibi diğer uluslararası konularda da işbirliğine” gitmek için anlaştıkları belirtildi.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise, iki liderin “özellikle başta Suriye’dekiler olmak üzere yaşanan bölgesel gerilimleri azaltmaya yönelik” işbirliği yapmak istediği kaydedildi.

Moskova’daki PIR Merkezi Rusya ve Nükleer Silah Yayılmasını Önleme direktörü Andrey Baklitsky, iki gücün işbirliği yapma potansiyelinin sınırlı kalacağı görüşünde.

Andrey Baklitsky, iki ülkenin farklı yaklaştığı konularda bir değişiklik öngörmüyor. Baklitsky’ye göre, Ukrayna konusunda farklı yaklaşım gösteren Rusya ve Batı, özellikle Kırım konusunda, yeterince uzlaşma yanlısı olmayacak.

Moskova’nın Ukrayna’nın Kırım yarımadasını ilhak etmesi ve doğuda ayrılıkçıları desteklemesi nedeniyle Batı'nın Rusya’ya yaptırım uygulamaya başlaması üzerine, Rusya-Batı ilişkileri ciddi bir şekilde gerilmişti.

Batılı hükümetler, Kremlin’i, ayrılıkçı isyancılara silah, cephane ve asker desteği sağlamakla suçlarken, Kremlin bu iddiaları her zaman reddediyor.

Rusya 2013’te Suriye'nin elindeki kimsayal silahların imhası için yürütülen görüşmelerde arabulucuk yapmıştı. Ancak Kremlin, sivillere karşı varil bombası kullanmakla suçlanan Devlet Başkanı Beşar Esad’a desteğini sürdürüyor.

Carnegie Moskova Merkezi’nden uzman Nikolay Kozhanov, kısaca İslam Devleti olarak bilinen IŞİD adlı terörist örgütün bölgedeki yükselişinin, uluslararası toplumun acil işbirliği yapmasının ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Ancak Kozhanov, sorunun çözümünde, Rusya ve Amerika’nın ortak bir dil bulacağını umduğunu söyledi. Kozhanov, “Suriye ve Irak’ta devam eden şiddetin bu sınırlar içerisinde kalmayacağı ve diğer ülkelere de sıçrayacağı apaçık ortada” dedi.

Ancak uzmanlara göre, Suriye liderliğinde değişim isteyen Batı ile Şam’ın sadık müttefiki olmaya devam eden Rusya arasındaki görüş ayrılığını ortadan kaldırmak yıllar sürebilir.

Bu arada Rusya, İran’la varılan nükleer anlaşmada oynadığı yapıcı rolün siyasi kazanımını harcamayı planlayabilir.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Başkan Obama’nın 2009’da İran’ın nükleer programında bir anlaşma sağlanmasıyla Avrupa’da kurulan füze kalkanı ihtiyacını ortadan kaldıracağını söylediğini hatırlattı.

“Amerikalı meslektaşlarımın bunu hatırlayacağını umuyorum” diyen Lavrov, bu konuda müzakerelere hazır olduklarını söyledi.

Washington, İran’ın balistik füze programına karşı Avrupa’daki müttefiklerini korumak için füze kalkanı sistemi kurulması ihtiyacını ortaya çıkardığını söylüyor. Buna karşı Rusya ise, Amerika’nın asıl amacının Rusya’yı engellemek olduğunu iddia ediyor. Her durumda da, İran’ın balistik füze denetimleri ve füze savunma programı, yapılan anlaşmaya dahil edilmedi.

Bazı uzmanlara göre, henüz geliştirilmemiş füze sistemi üzerine gerilim yaratılmamalı. Bu konuya karşı çıkan bir başka grup ise, İran füzeleri hakkında hiçbir teminat olmadığı veya herhangi bir nükleer denetim başlatılmayan bu dönemde ABD’nin, tartışmalı programına devam etmesi için iyi bir neden bulunduğunu söylüyor.

Uzmanlar, Rusya’nın İran’ın nükleer programını durduracak ve ülkeye uygulanan yaptırımları kaldıracak nükleer anlaşmayı desteklemesi için kendi iç nedenleri bulunduğuna dikkat çekiyor.

Kozhanov’a göre, İran’ın enerji piyasası, nükleer sektörü ve silah piyasası Rusya’nın iştahını kabartıyor. Kozhanov ayrıca, bu açıdan bakıldığında Rusya’nın, bu piyasaya girmek isteyeceğini ve yaptırımlar kaldırılmadan bunun yapılmasının çok zor olacağını söylüyor.

Moskova'da Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Yevgeni Satanovsky’ye göre, Moskova’nın karşılaşacağı tek olumsuz sonuçsa, yaptırımların kaldırılmasıyla Tahran’ın enerji piyasasına doğalgaz ve petrol ihraç ederek fiyatları aşağı çekmesi olacak. Ancak Satanoysky’ye göre bu hemen gerçekleşmeyecek.

İran petrolünün dünya pazarında hemen yarın satılmaya başlamayacağını söyleyen Satanovsky, öyle olsa bile bile İran için petrolünü Japonya, Kore, Çin ve Hindistan’a satmasının daha karlı olacağını savundu.

İran ayrıca dünyanın en büyük doğal gaz rezervine sahip. Ancak Satanovsky, Tahran’ın elinde bulunduğu potansiyele ulaşabilmesi için daha birkaç yıl ve milyarlarca dolarlık yatırıma ihtiyacı olduğunu söyledi.

İran’la varılan nükleer anlaşmayla Rusya kendini, İran’ın nükleer enerji tesislerinin yapımında ön saflara çekti. Rusya ayrıca Birleşmiş Milletler’den, İran’a uygulanan silah yaptırımlarının da kaldırılmasını istiyor. Böylelikle Rusya’daki silah şirketleri, İran’a silah ticaretine kaldığı yerden devam edebilecek.

XS
SM
MD
LG