İran, Yemen’deki çatışmaların sona erdirilmesi için bir barış planı önerdi. Ancak öneri, İran’ın bölgedeki Suudi Arabistan gibi rakiplerinden fazla destek görmedi. Suudi Arabistan, İran’ı, Husi isyancılarını desteklemekle suçluyor. Yemen devlet başkanının ülkesini terk ederek Riyad’a sığınmasına neden olan isyancılar, Yemen’de birçok bölgeyi ele geçirmiş durumda. Uzmanlar, Ortadoğu’nun iki ağır topu İran ve Suudi Arabistan arasındaki Şii-Sünni rekabetinin Yemen’deki çatışmaları körüklediği görüşünde.
İsyancılar, tanklarını, hükümet güçleriyle en ağır çatışmalara sahne olan Aden’e yöneltmiş durumda.
İsyancıların ilerlemesi, Suudi Arabistan liderliğindeki hava saldırılarıyla yavaşlatılıyor. İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, Suudi Arabistan’a yönelik sert eleştirilere devam etti: “Bu sorunun çözümünün hava bombardımanları olmadığına inanıyoruz çünkü Yemen’de bombalanacak hiçbir askeri unsur yok.”
İran’ın Husi isyancılarına destek vererek Yemen’i istikrarsızlığa sürüklediği iddialarını reddeden Zarif, dört maddeli bir barış planı önerdi: “Hepimiz katkıda bulunursak Yemen’de tüm komşularıyla dost olacak bir hükümet kurulabilir. Amacımız bu olmalı. Bunu başarmak için de atılacak dört adım var: ateşkes ilan etmek, insani yardımda bulunmak, Yemen’de iç diyalog başlatmak ve tüm komşularıyla dost olacak geniş tabanlı bir hükümet kurulmasını sağlamak.”
İngiliz düşünce kuruluşu Henry Jackson Cemiyeti’nden Davis Lewin, İran’ın yaptığı barış çağrılarına temkinli yaklaşmak gerektiğini söylüyor: “İran, Yemen krizini çözmede bizim müttefikimiz değil. İran’ın Pakistan’da oynadığı rolü buna örnek gösterebiliriz. Aynı rolü Yemen’deki Husi isyancıları için oynuyor.”
İran, Husi isyancılarına askeri destek sağladığı iddialarını reddediyor. Ancak London School of Economics’ten Profesör Fawaz Gerges, Yemen’in İran ve Suudi Arabistan arasında adeta bir savaş alanı haline geldiğine dikkati çekiyor: “Ortadoğu’nun bu iki ağır topu arasındaki bölgesel rekabet, Suriye, Irak, Lübnan ve şimdi de Yemen’deki çatışmaların üzerine adeta körükle gidiyor. Suudi Arabistan-İran rekabeti, siyasi bir çekişmeyi sadece temsili savaş değil, aynı zamanda mezhepsel çatışma haline getiriyor.”
Profesör Gerges, Husi isyancılarının Yemen içinde İran’ın Şii müttefikleri olarak görülmediğini belirtiyor. Ancak yine de ülkedeki Sünni nüfus, mezhepsel gerginlikler arttıkça kendini tehdit altında hissediyor.
Fawaz Gerges, “Bu çatışmalar sürerse, ki süreceğe benziyor, Arap Yarımadası’ndaki El Kaide ve IŞİD, daha çok sosyal destek bulacak,” diyor.
Birleşmiş Milletler, Husi isyancılarına yönelik kapsamlı bir silah ambargosu uygulamaya koydu. Amerika’nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Büyükelçi Samantha Power, Washington’un ambargoyu desteklediğini söylüyor: “Ambargo, Husi isyancılarının askeri faaliyetlerini durdurmayı ve tarafların yeniden müzakere masasına oturmalarını sağlamayı amaçlıyor.”
Uzmanlar, müzakere yoluyla anlaşmaya varılamadığı takdirde bölgedeki mezhepsel çekişmelerin iç savaşa dönüşebileceği uyarısında bulunuyor.