İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri ve Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım bugün Çankaya Köşkü’nde yaptıkları görüşmede iki ülkenin Irak ve Suriye’de işbirliğinin devamında mutabakat sağladı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin referandumuna karşı çıkan iki ülke, Irak merkezi hükümetini desteklemeye devam edecekler.
Görüşme sonrası Cihangiri ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yıldırım, iki ülkenin Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenlik hakkının engellenmesi konusundaki her türlü girişimin karşısında bulunacağını teyit ettiklerini söyledi.
Yıldırım, “25 Eylül’de Kuzey Kürt Bölgesi referandum kararının sonrası İran, Irak ve Türkiye’nin yakın işbirliği ve koordinasyonu ile birlikte bunun çıkmaz bir yol olduğu, umutsuz bir yolculuk olduğu bir kez daha görülmüştür. Yapılmaya çalışılan bölgelerde yaşayan Kürt, Arap, Türkmen ve diğer Ezidi, Asuri birçok etnik grupların daha iyi bir gelecek beklentisi değil, bölgedeki yöneticilerin kişisel hırsları, istikbal arayışlarının bir sonucu olduğu net olarak ortaya çıkmıştır. Bu maceraya sebep olanların var olmaları yönetici olarak hayatlarını sürdürmeleri zor gözükmektedir. Daha fazla bölge insanına eziyet edilmemesi için gereken adımların atılmasında fayda vardır” dedi.
Cihangiri: Referandum Irak’ı güçsüz kılmak için bir komploydu
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Cihangiri ise Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin referandum kararından İsrail ve uluslararası güçleri sorumlu tuttu.
Cihangiri, “Devletler birbirleriyle işbirliği yaparken ani bir şekilde referandum konusu ortaya çıkıyor. Bağımsız bir ülke konusu Kürdistan bölgesinde tartışılmaya başlıyor. Bütün bu komplolar uluslararası güçler ve Siyonist İsrail rejimi tarafından yapılıyor. Bu işte parmakları olduğu kesin ve nettir. İşin geçeği bu ne Şii- Sünni kavgasıdır ne de etnik bir meseledir. Onların temel amacı bölgedeki güçsüz ülkeleri daha da zayıf konuma düşürmektir. Güçlü bir şekilde Irak devleti eyleme geçti. Ve IŞİD’den sonra Kürtlere verilen bölgesine verilen bölgeler, merkez hükümet girişimiyle geri alındı. O referandum yapıldığı anda geçersiz olmuştur” diye konuştu.
Merkezi hükümet ve komşularının işbirliğiyle Irak’ın sorunlarını çözeceğinin altını çizen Cihangiri, iki ülkenin Irak’la birlikte Suriye’de işbirliğinin süreceğinin işaretini verdi.
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı, “Suriye konusu da gündemimizde yer aldı. Biz inanıyoruz ki, huzurlu bir Suriye için gereken yapılacaktır. Suriye’deki birçok komployu etkisiz hale getireceğiz. İran, Türkiye ve Rusya güzel müzakereler yapılmıştır. İşbirliği ile Suriye konusu da çözülecektir” dedi.
Yıldırım: Irak ve Suriye’deki statü değişikliği Türkiye ve İran açısından mahsurlu
Irak’ta olduğu gibi Suriye’de statü değişikliğinin bölge ülkelerinin yararına olmayacağını savunan Başbakan Binali Yıldırım da, Suriye’nin toprak bütünlüğünü esas alan ve ülkedeki tüm etnik grupların adil temsilini öngören kalıcı bir barış için Türkiye-İran işbirliğinin devam edeceğini belirtti.
Astana süreci sonrası oluşturulan çatışmasızlık bölgelerinin Birleşmiş Milletler şemsiyesinde yapılacak Cenevre görüşmelerinin temelini oluşturacağını vurgulayan Yıldırım, “Türkiye ve İran’ın bölgedeki önceliği ve hassasiyeti -istikrarı bozacak- gerek İran’ın gerek Türkiye’nin komşularında yapay devlet oluşumu oluşturma gayretlerine hiçbir şekilde yol açmayacak bir durumun sonucun elde edilmesi için birlikte çalışmaktır. Burada statü değişikliği yalnız Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne tehdit olmayacak, İran ve Türkiye’nin menfaatlerine mahsur teşkil edecektir. Bölgenin geleceği ile ilgili hassasiyetimiz İran ve Türkiye’nin tamamen aynıdır. İşbirliğimiz kapsamlı bir şekilde devam edecektir” ifadelerini kullandı.
“PKK’yla mücadelede İran’ın yakın işbirliğini önemsiyoruz”
Başbakan Binali Yıldırım, görüşmede PKK sorunun da gündeme geldiğinin altını çizdi ve “Türkiye'nin son 40 yıldır baş ağrısı olan PKK terör örgütüyle daha etkin bir mücadele gerçekleştirilmesi konusunda İran'ın yakın işbirliğini önemsiyoruz. Ve bu konuda artan işbirliğimizden de memnuniyet duyuyoruz. Özelikle Irak’ın ülkenin tamamını körfez hareketinden sonra kontrol edememesinden doğan boşluk, burada gelişmesine sebep oldu. Burada otorite boşluğu da azaldığına göre, İran-Türkiye- Irak ortak hareket etmek suretiyle bu terör sorununu da gündemden kaldırmamız pekala mümkündür. Bu konuda İran'ın her türlü işbirliğine açık olması memnuniyet vericidir” diye konuştu.
İki ülke kendi aralarındaki ticarette ulusal paralarını kullanacak
Görüşmelerde Türkiye ile İran arasındaki dış ticaret hacminin 12 milyardan 30 milyar dolara çıkarılması için yapılması gereken konular da ele alındı.
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Cihangiri, “30 milyar dolar ticaret hedefine ulaşabiliriz. Bunun için var olan manileri çözmemiz lazım. Merkez bankalarımız ticarette ulusal para biriminin kullanılması için görüştüler. Ticarette Dolar ve Euro yerine Türk Lirası ve İran Riyali kullanılması işadamı ve tüccarlara fırsat sunacak. Önümüzdeki ay gerçekleşecek Karma Ekonomik Komisyon’da tercihli ticaret anlaşması konuşulacak. Yeni ürünler eklenmeye çalışılacak, tarifeleri en aza indirmek serbest ticarete doğru yol almak görüşülecek. İnşallah bunlar gerçekleşecek” dedi.
Sınırların 24 saat açık olması gerektiğini söyleyen İranlı yetkili, geçtiğimiz yıl İran’dan Türkiye’ye 1 milyon 900 bin Türkiye’den İran’a 400 bin kişinin gittiğini bu sayıları geliştirmek için yeni turizm paketleri üzerinde çalışıldığını aktardı ve Türk yatırımcıları özellikle turizm ve petrokimya yatırımları yapmak üzere ülkesine çağırdı.
Cihangiri, uzun yıllardan yapılmayan İran Malları Fuarı’nın gelecekte fayda İstanbul’da açılacağını da açıkladı.