Irak ve Suriye’deki azınlıklar, tarihlerini ve topraklarını IŞİD saldırılarına karşı koruması için Amerika’ya yardım çağrısı yaptı.
Katolik rahibesi Diana Momeka Amerikan Kongresi’nde bir komisyona verdiği ifadede geçen sene Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’dan kovuluşlarını anlattı. Rahibe IŞİD’in kendilerine 3 seçenek verdiğini, bunların İslam’ı seçmek, cizye ödemek ya da kentten kaçmak olduğunu belirtti.
Bu nedenle Kuzey Irak’a kaçtıklarını söyleyen Momeka burada Kürtler’in kendilerine giriş izni verdiğini ancak bunun dışında fazla bir yardım görmediklerini söyledi. Pek çok mülteci aylarca sokaklarda yaşamış.
Birçok kişinin “Neden Hristiyanlar Irak’ı terk edip kurtulmuyor,” diye sorduğunu belirten rahibe buna cevap olarak “Neden gidelim, biz ne yaptık? Iraklı Hristiyanlar bu toprakların ilk insanlarındandır,” dediklerini söyledi.
Momeka militanların evlerini ele geçirdiklerini ve manevi değere sahip eşyalarını yok ettiklerini ifade etti.
Rahibe tek istediklerinin evlerine geri dönmek ve yaşamlarını sürdürmek olduğunu söyledi.
Amerika önderliğinde kurulan koalisyon, aylardır Musul çevresinde Irak ordusuna destek için hava saldırıları düzenlese de bölge hala IŞİD’in elinde.
Momeka’nın yanı sıra IŞİD mağduru üç kişi daha Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu’na ifade verdi. Cumhuriyetçi Partili California milletvekili Ed Royce Irak’ta Keldaniler, Yezidiler, Aleviler ve diğer azınlık gruplarının tarihi anayurtlarında öldürülme tehdidi altında yaşadıklarını ifade etti.
Royce, IŞİD’in yalnızca Sünniler’e ve kendi aşırı fikirlerini paylaşmayan Müslümanlar’a karşı değil, aynı zamanda tehdit altındaki dini ve etnik azınlıklara karşı da gaddarca ve etik dışı şiddet uyguladığını belirtti.
Royce, IŞİD’in dini azınlıkların sanat ve dini eserlerinin yok edilmesi için özel bir tim kurduğunu ve bununlar da Ortadoğu’daki azınlıkların varlığını unutturmaya çalıştığına da dikkat çekti.
Royce geçen yıl Haziran ayında Musul’un IŞİD’in eline geçmesiyle 2 milyon kişinin evinden olduğunu ve büyük masraf gerektirse de mültecilere daha fazla yardım verilmesi ve kendilerini güvende hissedebilecekleri alanlar yaratılmasının gerekliliğinin altını çizdi.
Böyle bir çalışmanın masrafının göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade eden Royce, buna rağmen insanların kaçırıldığını, işkence gördüğünü, kadınların ve çocukların tecavüze uğradığını ve birçok kişinin de öldürüldüğünün unutulmaması gerektiğini belirtti.
