Türk askerinin güvenlik riskinin artması gerekçesiyle, geçen haftalarda Musul yakınlarındaki Başika kampına sevk edilmesi, Türkiye ile Irak yönetimi arasında kriz yaşanmasına neden oldu.
Türkiye, Irak’la gerilime yol açan Başika kampında bulunan Türk askerlerini kısmen geri çektiğini açıkladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başika’daki askeri kampın yeniden tanzim edildiğini belirterek şu açıklamayı yaptı: "Türkiye’nin aldığı tedbir, Irak’ın egemenliğini uzun süreli olarak etkileyebilecek bir tedbir değil, gerekli görüldüğü zamanlarda da burada aldığımız tedbirin mahiyeti, niceliği, sayısal çerçevesi tekrar değerlendirilir ama tamamıyla alandaki şartlara bağlı."
Profesör Dr. Mensur Akgün’e göre, “Türkiye bu bölgede siyasi rol oynamak zorunda ancak ne kadar az askeri rol alırsa Türkiye açısından o kadar iyi olur.”
Başika’daki Türk askeri varlığından Irak Yönetimi’nin neden bu kadar rahatsızlık duyduğunu Akgün şöyle açıklıyor: “Bizim de belli ki yönetim tarzımızda bazı sorunlar var. Niye bu kadar çok askeri birliği göz göre göre bu bölgeye zırhlı birlikler eşliğinde geçiriyoruz. Belki daha farklı bir şekilde de bunu yapabilmek mümkün olabilirdi.”
Yaşanan krizin asıl sebebinin Irak’ın kendi içinde yaşadığı sorunlarla ilgili olduğuna ve Irak’ta ciddi bir sekteryan kriz yaşandığına dikkati çeken Prof. Dr. Akgün, bu radikalleşmenin Irak’ta IŞİD’in varlığını beslediğini ifade etti. İŞİD’in Irak’ta, 8 milyondan fazla insanı kontrol ettiğine değinen Akgün, sayıca az olan bir örgütün bu kadar geniş kitleleri,onların rızası olmadan kontrol etmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Prof. Dr. Akgün, Türk askerinin Irak’ta eğitime devam edeceğini, sadece olası bir operasyonda Türkiye’nin geri planda bırakılmasının amaçladığını kaydetti.
Irak Yönetimi’nin Türkiye’yi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne şikayet etmesini çok kayda değer bulmayan Akgün, bu durumun Türkiye’nin pozisyonunu sarsmayacağını düşündüğünü belirtti.