Eski Rus ajanı Sergei Skripal ve kızının İngiltere’de baygın bulunarak yoğun bakıma kaldırılması gizemini koruyor. Olayın arkasında Rusya’nın olduğu iddiaları hala gündemde yerini alırken, İçişleri Bakanı Amber Rudd, İngiltere’nin söylentilerle değil kanıtlarla hareket edeceğini söyledi.
Hükümetin acil durum komisyonunun toplantısına katılan Rudd, İngiltere’nin tepkisinin ne olacağını tartıştı. İçişleri Bakanı, “Sakin kalmalı ve toplayabildiğimiz tüm delilleri toplamalıyız. Bir söylentiye değil kanıtlara göre karşılık verdiğimizden emin olmalı ve atacağımız adımları belirlemeliyiz” dedi.
Moskova ise olayın Rusya karşıtı bir kampanya başlatmak ve İngiltere ile gerilimi daha da arttırmak için kullanıldığını savundu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, “Skripal’in başına gelenler Batı medyası tarafından anında Rusya karşıtı söylemi körüklemek için kullanıldı” dedi.
Öte yandan İngiliz terörle mücadele ekipleri Skripal soruşturmasını yerel polisten devraldı. Soruşturma nedeniyle Salisbury’nin 15 kilometre ötesindeki Amesbury’de bir parkı da kordon altına aldı. Amesbury, dünya kültür mirası listesindeki Stonehenge kalıntılarının bulunduğu bölge.
Skripal ve kızıyla aynı gün aynı yerde bulunan kişilere de polise başvurmaları çağrısı yapıldı.
Uzmanlar ise Skripal ve kızının hastalanmasından radyoaktif bir maddenin sorumlu olması ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyor. Zira radyoaktif bir maddenin etkilerinin ortaya çıkması için günler hatta haftalar gerekiyor. Ancak güvenlik kamerası görüntülerinde Sergei Skripal ve kızı, bir bankta baygın bulunmadan önce yürürken görülüyor. Uzmanlara göre, radyoaktif bir maddenin etkisini hemen göstermesi için ise yüksek miktarda bulunması gerekir ki, bu durumda olay yerindeki herkesin etkilenmiş olması gerekiyor.
Oysa olayla temas edenler hastaneden taburcu edildi. Polis şimdi kimyasallar üzerinde duruyor.
Ancak bu son olay, Londra’da 11 yıl önce yine eski bir Rus ajanı olan Alexander Litvinenko’nun radyoaktif polonyum maddesiyle zehirlenmesini gündeme getirdi. İngiltere’nin soruşturmasında Ltivinenko’yu Rus ajanlarının öldürdüğü sonucuna varılmış, operasyona muhtemelen Rus lider Vladimir Putin’in onay verdiği belirtilmişti. Rusya bu iddiaları reddetmişti.
Ölen ajanın eşi Marina Litvinenko da Çarşamba günü Times of London gazetesine yazarak konuya dikkat çekti. Marina Litvinenko, “Yaşadıklarımızın Moskova’nın yarattığı potansiyel tehditle ilgili farkındalık yaratmasından memnunum. Bu sayede başkalarının hayatları kurtulabilir” dedi.
