İngiltere Merkez Bankası en son 2009 yılında yüzde 1’i gören faiz oranını bugün yine yüzde 1’e çıkardı. Kararda 13 yıl önceye dönüşün ana nedeni, enflasyonla mücadele olarak açıklandı.
Binde 25 artış kararının ardında 6 banka yetkilisinin oyu var ama diğer üç üyenin piyasada artan fiyatlarla ilgili endişeleri nedeniyle, “Binde 50 artış yapılmalı” diye düşünenlerin oylarının varlığı da açıklamaya not olarak düşüldü.
Resesyon beklenmiyor
Durumun “keskin bir yavaşlama” olarak ifade edilmesine rağmen bir resesyon beklentisi olmadığı belirtildi ancak tahminlere göre ekonomi yıl sonunda yüzde 1 küçülecek.
Enflasyonda yüzde 7’yi görerek, 30 yıl öncesine dönen İngiltere’de endişelerin arttığına tanık olunuyor.
Evlere giren enerji faturalarının masraflara ortalama yılda 700 sterlin eklemesi ve akaryakıt zamlarıyla beraber alışverişlere yansıyan rakamlar, hane geliriyle karşılanamayacak noktaya gelince, “geçinemiyoruz” sesleri yükselmeye başladı.
Enflasyon rakamlarının yıl sonunda yüzde 10 sınırını geçme endişesini belirten Merkez Bankası’nın bugünkü kararı, finans piyasalarında da tahmin ediliyorduç
Peş peşe dört kez faiz artışı
Aralık ayından beri dördüncü faizi artışı kararının nedeni, tıpkı başka ülkelerin merkez bankalarının da belirttiği gibi dünyayı etkisi altına alan enflasyon rüzgarı olarak açıklandı.
Bu hafta başı Hindistan ve Avustralya merkez bankalarından da faiz arttırma kararları gelmişti.
Son 10 yılda bu şekilde peş peşe faiz artırımı kararını gelmediğini altı çiziliyor.
Ukrayna’nın etkisi
Artan gıda fiyatlarında akaryakıt zamları kadar Ukrayna’daki savaşın da etkili olduğu belirtiliyor.
İngilizler’in özellikle sanal harcamaları azalttığı, bazı TV platformu aboneliklerini iptal ettirdiği epeydir gündemde.
Faiz oranındaki artış, ipotekle ev sahibi olanlar için de kötü bir haber olarak değerlendirildi. Çünkü bazı krediler değişken oranlı faizle alınmış olabilir. Borç verenler yükselen borçlanma maliyetlerini konut kredisi (mortgage) taksitlerine yansıtma eğilimde olduğu için bu, enerji faturaları gibi hane halkı masraflarına yeni bir yük olarak değerlendiriliyor.
Bankada birikimi olanlar için ise durum tam tersi. Eğer paraları değişken oranlı hesapta ise faiz artışı onlara ek kazanç sayılabilir.
“Halkın beli bükülecek”
Kararla ilgili finans kuruluşu temsilcilerinin çoğunun görüşü hane halkının belinin daha da büküleceği yönünde.
Onlara göre Merkez Bankası’nın binde 25’lik bir artışla faizi yüzde 1’e taşıması, küresel enflasyonla baş ederek bir geri çekilmeye neden olmaya yetmez. Olsa olsa faturalarını ödemek için borca girecek olanlara daha da yoksulluk getirir.
Kararın ardındaki Merkez Bankası Para Politikaları Komitesi, risklerin farkında olduklarını belirterek, gelen verilerin değerlendirilmeye devam edileceğini bildirdi.