İngiltere’de Türkler’in yaşadığı semtlerde süpermarket raflarında görülen ürünlerin toptan satış yerlerinden biri Gima UK.
En büyük payı Türk malları olmak üzere 30 ülke ve 400 tedarikçi, her gün 15 tırla ürünlerini, Barking’de bulunan depolara gönderiyor.
Brexit sonrası Türkiye’yle İngiltere arasındaki ticari belirsizliğin çok kısa bir sürede çözüldüğünü anlatan 50 yaşındaki işveren Vehbi Keleş, aynı sektördeki beş-altı firma içinde kendi cirosunun yılda 50 milyon sterlin olduğunu söyledi.
Keleş, zaman içinde biri küçük geldiği için sanayi bölgesinde satın aldığı ikinci depoyla birlikte “şimdi 10 bin metrekarelik bir kapalı alana sahibiz” dedi.
Tırların biri yanaşıp diğeri ayrılırken gelen malları bir saat içinde forkliftlerle raflara dizen, onların bilgisayar girişlerini yapan ve ürün bekleyen süpermarketlere çıkışını sağlayan 300 çalışan da Türk.
Depodaki rafların üzerinde İngiltere’deki Türklerin damak zevkine hitap eden tanıdık marka ürünler olduğu gibi Doğu Avrupa ülkelerinin ürünleri de dikkat çekiyor. Özellikle Polonya ürünleri, İngiltere’deki bir milyon civarındaki nüfusları nedeniyle Türk malları kadar çok ve çeşitli.
Vehbi Keleş, ambarlarda devam eden baş döndüren işleyişin ardında 28 yıllık bir geçmiş olduğunu anlattı.
Daha iyi şartlarda yaşamak ve çalışmak amacıyla Kıbrıs’tan yola çıkarak 23 yaşındayken vardığı Londra’da, konfeksiyon işçiliğiyle başlayan gurbet hikayesi mahalle bakkallığıyla devam etmiş.
Sattığı ürünlerin tedarikini kendi sağlamak için giriştiği toptancılık ise büyüyüp 300 kişilik bir işe ve yılda 50 milyon sterlinlik bir operasyona dönüşmüş.
Vergiler, işgücü masrafları ve bunlarla ilgili düzenlemelerin ‘kesinliği’ yüzünden git gide büyümek ona ürkütücü gelse de ülkedeki ekonomik istikrar ve alım gücünün yüksekliği, başarısında ‘İngiltere’nin payı’ faktörünü ilk sıralara koyuyor.
İngiltere’nin 500 bin kişi olarak hesaplanan Türk nüfusu, Vehbi Keleş ve sektörünün tamamlayıcısı diğer işadamları sayesinde en azından damak zevki açısından kendilerini gurbette hissetmiyor.