2014’de İngiltere genelinde, büyük süpermarket zincirlerinde tüketiciye sunulan tek kullanımlık plastik poşet sayısı 7 milyar 600 milyon adet.
Ekim 2015’te, poşete para uygulaması geldi.
2017’de kullanılan poşet sayısı 1,5 milyar adede düştü.
Başarı oranı %80!
İngiltere AB’de bu uygulamaya geçen son ülke.
Şimdi İngilizler, “2020’de poşeti iki misline satalım, kullanımı daha da düşürelim” diyor.
Şu anda süpermarketlerde, kasada “poşet ister misiniz?” diye soruluyor. Alırsanız, ödüyorsunuz.
Ekim 2015’ten bu yana, alışverişte tek kullanımlık poşetlere para ödeniyor. Bir poşet, 5 peni. Türk lirası karşılığı, 30-35 Kuruş.
Uygulama, sadece büyük zincir süpermarketlerde. Bakkala, manava zorunlu değil. Çevre, Gıda ve Tarım bakanlığından yapılan açıklamaya göre 2014 yılında, yani paralı poşet uygulaması başlamadan, müşterilere verilen poşet sayısı, 7 milyar 600 milyon adetti. “Para ödeyin” denince 1,5 milyara düşmüş. Müşteriler aldıkları poşet sayını %80 azaltmış. Yanlarında önceki alışverişlerden kalma poşetleri taşıma alışkanlığı gelmiş.
Çarşıda rastladığımız bir Türk göçmen kadın, elinde epey yıpranmış plastik poşetiyle alışverişten dönüyor. Kasada artık 5 peni ödemek istemediği için evdeki poşetleri kullanmayı sürdürdüğünü söylüyor.
İngiltere’de daha önceki deneyimlerden elde edilmiş, “vergiler, davranışları değiştirir” şeklinde bir yargı var. Karşımıza çıkan istatistiksel rakamlar ve tüketicilerin anlattıkları da bu yargıya uygun.
Tek kullanımlıklar dayanmaz diye, yine plastik ama daha dayanıklı çantalar da var süpermarketlerde. Onlar da 50- 60 peni. Türkiye’deki poşet öncesi dönemden eski pazar çantalarını hatırlatıyor.
Türk süpermarketlerde poşet bedava.
Türk bakkalları, manavları Londra sokaklarının alışılmış manzaralarından. Onlardan biri, Walthamstow’da International Market. Sahibi, “biz (poşet için) para almıyoruz müşterimizden” diyor. Yasa poşette küçük işletmeleri bağlamıyor çünkü.
İngiltere’de yaşayanlar için de poşete para ödemek başta zor olsa da sonradan kabullenip kendilerine çareler bulma yoluna gitmişler. Ancak verilen paraların nereye gittiği, hep kafalarını kurcalamış.
Süpermarket önünde okul çağında bir genç kız uygulamanın çevre için yararlı olduğunun farkında. Fikrin daha da geliştirilebileceğini savunuyor. Örneğin, poşetlerini iade edenlere bir yumurta ya da ekmek hediye edilebilir. Bunlar da sokakta yaşayan kişilere bağışlanabilir, diyor. Böylece hareket hem çevreye hem de vicdana hitap eder nitelik kazanabilir ona göre.
Poşetten gelen 51 Milyon Sterlin çevre derneklerine
İngiltere Çevre, Gıda ve Tarım bakanlığının açıkladığı rakamlara göre 2017 yılında poşetten toplanan paraların 51 Milyon Sterlini bağış olarak çevre derneklerine dönmüş. Tesco, Asda, Co-operative, Morrisons gibi marketler bağışçıların en büyükleri. Diğerleri, sorulduğunda, “sonra bağışlarız” gibi kaçamak yanıtlar vermişler. Kaldı ki devlet bu bağışları zorunlu da kılmıyor. Sadece iyi yerlere harcanmasını tavsiye ediyor. Personelin eğitimi ya da örneğin işletmeye insansız kasa sistemi kurulması, gibi.
İngiltere, Deniz Koruma Derneği “uygulamanın gözle görülür sonuçları oldu” şeklinde açıklama yaptı. Artık plajlarda ve açık denizde daha az poşete rastlanır olmuş.
Hedefte küçük marketlerin 3 Milyar 500 milyon adetlik poşet tüketimi var.
Hükümet, “madem uygulama işe yaradı o halde poşetler 10 peniden satılsın, her yerde de zorunlu olsun” dedi. O da, gelecek yıl denenecek. Üstelik yaygınlaştırılarak. Yani, büyük küçük demeden her yerde, çarşı pazarda da poşetler paralı olacak.
Bir anlamda İngilizler, çocukluğumuzun pazar çantalarına geri dönecek.