İngiltere Başbakanı Theresa May, önce basının karşısında bir televizyon mesajıyla İngiltere halkına, sonra da yazılı bir açıklamayla dünyaya seslendi. May, ABD ve Fransa'nın yanında katıldıkları Suriye hava saldırısının neden gerekli olduğunu vurguladı.
Hem İngiltere’nin çıkarları hem de dünyada kimyasal silahlar konusunda kabul görmüş normları sürdürme amacını vurgulayan May, "Suriye Devlet Başkanı Esat’ın en son Duma’da yaptığı bu saldırılar cezasız kalmamalı" dedi.
Başbakan May, İngiltere’nin, müttefikleri Amerika ve Fransa’yla başka alternatif kalmadığı için bu ortak saldırıyı gerçekleştirdiklerini; zira Rusya’nın Birleşmiş Milletler nezdinde kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını bağımsız bir soruşturmayla ortaya çıkarılması girişimini reddetmiş olduğunu hatırlattı.
Bu sabahki yazılı açıklamada dikkat çeken önemli nokta da, yapılmış bu müdahalenin Esat rejimine ve kimyasal silah kullanınca cezasız kalacağını sanan başka ülkelere çok kuvvetli bir mesaj taşıdığıydı.
May, “Suriye rejiminin kendi halkına karşı gözünü kırpmadan ve nefret dolu bir şekilde kimyasal silah kullanması yeni bir şey değil. Elimizdeki bilgiler ve elde ettiğimiz istihbarat bu son saldırıdan da Suriye rejiminin sorumlu olduğunu açıkça gösteriyor” dedi.
İngiltere Başbakanı, “Esat’ın ısrarla sürdürdüğü bu davranış durdurulmalı. Sadece Suriye’deki masum kişilerin korkunç kayıpları için değil bunu aynı zamanda kimyasal silahların Dünya’da kullanımını engelleyen uluslararası kanunların zarar görmemesi için de yapmalıyız. Bu bir iç savaşa müdahale ya da Suriye’de rejim değişikliği amacı içeren bir harekat değil. Bölgedeki tansiyonu yükseltmeden ve kayıplara sebep olmadan, limitli ve sadece belirlenen hedeflere yönelik yapılmış bir müdahaledir” ifadelerini kullandı.
Theresa May açıklamalarında, İngiltere başbakanı olarak verdiği ilk askeri müdahale kararı olduğunu ve başka seçenek olmadığı için bu kararı verdiğini de vurguladı.
İngiltere’den Farklı Sesler
Theresa May askeri harekata her ne kadar bakanlar kurulundan yetki almış olsa da bir azınlık hükümeti olarak kendi başına karar verme yetkisi konusunda eleştiriliyor.
Muhalefet Lideri İşçi Partili Jeremy Corbyn Başbakanın bu müdahale kararıyla ilgili “Yasallığı sorgulanabilir” dedi.
Corbyn, “İngiltere böyle bir harekata liderlik etmeliydi. Washington’dan talimat almak ve ordu mensuplarını tehlikeye atmanın dışında bir eylem gerçekleştirilebilirdi” diye konuştu.
Theresa May, yetki aldığı kabine üyeleri arasında askeri müdahaleye şimdi karşı çıkan olmamasına rağmen, böylesi önemli bir kararda Parlamento'yu devre dışı bırakmakla eleştiriliyor.
Brexit Bakanı David Davis ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Esther McWay’in bu konuda geçmişteki benzer konularda duydukları endişe, akıllarda. Her ikisi de parlamentonun yetkisi dışında girişilen büyük müdahalelerin politik sonuçları olabileceğini söylemiş iki önemli bakan. Şimdi de neden sessiz kaldıkları konuşuluyor.
İşçi Partisi pazartesi günü Parlamento’yu bu konuda toplantıya çağırabilir. Parlamentodaki diğer partilerin üyeleri de Başbakan Theresa May’i, Trump’a el pençe divan durmakla suçluyor.
İskoçya bakanı Nicola Sturgeon, bu harekatı “tehlikeli tırmanış” olarak nitelendirdi. “Suriye’nin kimyasal silah kullanımı son derece hastalıklı bir davranış, ama Başbakan nasıl olur da parlamentonun onayını almadan buna girişebilir” dedi.
Liberal Demokratların lideri Sör Vince Cable, saldırı kararını “Tutarsız bir Amerikan başkanının dümen suyundan gitmek” olarak niteledi ve ekledi; “Bir azınlık hükümetinin günü kurtarmak için yaptıkları demokrasiye ve İngiltere’nin dünyadaki imajına zarar veriyor."
