Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde, IMF başkanlığı için adaylığını resmen açıkladı. Ancak gelişmekte olan ülkeler, artık Avrupa dışından bir IMF Başkanı seçilmesini istiyor. Bu ülkeler, IMF’ye seçilecek kişinin milliyetinin değil, deneyim ve becerilerinin dikkate alınması gerektiğini savunuyor.
Favoriler arasında olan Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde, adaylığını bir basın toplantısıyla açıkladı. Lagarde, “Bu büyük bir alçakgönüllülükle üstleneceğim bir sorumluluk. Olabildiğince geniş bir kesimin desteğini almayı umuyorum” dedi.
Avrupalı ülkeler, Lagarde’ı, hakkındaki tecavüz iddiaları nedeniyle istifa eden Dominique Strauss-Kahn’ın yerini alabilecek en iyi aday olarak görüyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, tecrübesi ve Avrupa’daki borç krizini yakından bilmesi nedeniyle Lagarde’ın en ideal aday olduğunu söyledi.
“Süreç adil ve şeffaf olmalı”
Ancak gelişmekte olan ülkeler artık IMF’de daha fazla etkin olmak istiyor. Güney Afrika, Çin, Rusya, Hindistan ve Brezilya bu itirazlarını sesli olarak dile getirdi. Güney Afrika Maliye Bakanı Pravin Gordhan itirazını şöyle açıkladı: “Herkesin, istediği ismi aday gösterebilmesini diliyoruz. Avrupalılar daha baştan yeni IMF Başkanı’nın kendilerinden birisi olması gerektiğini söylediler. Halbuki G-20’deki görüşmelerimize bakılırsa bu sürecin açık, şeffaf ve adil olması gerekiyor.”
Meksika Merkez Bankası Başkanı Agustin Carstens de adaylığını resmen açıkladı. Carstens hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin desteğini toplamayı umuyor: “Bazı yetkililerle konuştum ve gördüğüm kadarıyla herkes Meksika’nın beni aday göstermesinden memnun. Ama elbette CV’me bakıp, deneyim ve yeteneklerimi değerlendirecekler. Bence de zaten izlenmesi gereken yol bu.”
Norveç’ten güvence
Siyasi gözlemcilere göre, başkanlık seçimi çekişmeli bir süreç olacak. Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg, seçimin adayın milliyetine göre yapılmayacağını özellikle söylüyor: “Yeni IMF başkanını, coğrafi kaygılarla değil, adayın özelliklerine göre seçme konusunda genel bir görüş birliği var. Bu yüzden bir adayı sadece Avrupalı olduğu için desteklememiz sözkonusu değil.”
Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü uzmanı Jacob Kirkegaard, sonuç ne olursa olsun IMF’nin gündeminin değişmeyeceğini söylüyor: “IMF büyük bir kurum, dolayısıyla bir bireyin uygulamaları büyük değişim yaratmaz. Kurum, başkanının ani olarak görevden ayrılmasına rağmen, küresel işlevlerini sorunsuz olarak devam ettirecek kapasitede.”
IMF’de en büyük oy hakkına sahip olan Amerika bu konudaki tercihini henüz açıklamadı. IMF, 10 Haziran’da adaylar arasından belirlenen üç ismi açıklayacak. Bu üç isim arasındaki eleme ise Haziran sonunda tamamlanacak.