Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, yeni küresel krizlerin önlenmesi için uluslararası para sisteminde temel değişikliklere gidilmesi gerektiğini söyledi. Strauss-Kahn, reform gereken alanları üç başlık altında topladı. Uluslararası ve bölgesel işbirliğini güçlendirmek, sermaye hareketleri ile kurlardaki ani değişiklikleri azaltmak, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini IMF’nin kota ve hesap birimi SDR içine almak.
Küresel para sisteminde reformlara ihtiyaç olduğunu söyleyen Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn kurumun kota ve hesap birimi olarak bilinen SDR’a gelecekte daha önemli bir rol biçiyor. IMF başkanı bu birimi oluşturan sepete Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin de katılmasını istiyor. SDR üzerinden çıkarılacak tahvillerin piyasalara istikrar sağlayacağını söylüyor, ayrıca SDR rezervlerinin daha da genişletilmesi çağrısında bulunuyor. Ancak Strauss-Kahn, bütün bu isteklerin gerçekleşmesi için ülke liderlerinin siyasi istek göstermeleri gerektiği görüşünü savunuyor.
Küresel gelişmeler konusunda ihtiyatlı bir iyimserliği benimsediğini söyleyen IMF Başkanı bunun nedenlerini ise şöyle açıkladı: “Krizden sonra yaşadığımız canlanma tam istediğimiz gibi değil. İşsizlik hala rekor düzeyde, gelir eşitsizliği sosyal gerilimi arttırıyor. Bunun da ötesinde küresel dengesizlikler yeniden karşımızda. İstikrarsız sermaye hareketleri, kur baskısı, artan nakit rezervler yeniden gündemimizde. Bu sorunlar, eğer çözüm bulmazsak, yeni krizlere zemin hazırlıyor.”
Strauss-Kahn bu sorunların kökten çözümü için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: 2008 krizinde gösterilen uluslararası ve bölgesel işbirliğinin devamını sağlayacak mekanizmaları kurmak, sermaye hareketleri ile kurlardaki ani değişiklikleri azaltmak, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini IMF’nin kota ve hesap birimi SDR içine almak.
Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Başkanı Fred Bergsten ise küresel mali sistemin istikrarı açısından yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “IMF kuralları net biçimde ortaya konmuş durumda, ama sorun bunları uygulama alanında. IMF yıllardır yaptırım gücü olmadığı için eleştiriye uğruyor. İşte bu açığı kapatmak için Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Ticaret Örgütü (WTO) arasında eşgüdüm oluşturulmalı, bir bağ kurulmalı. Ticaret Örgütü’nün yaptırım gücü kullanılmalı. Ayrıca IMF kuralları ulusal para birimini başka bir ülkenin para birimine endeksleyen ülkelere, kur değişikliği yaparken endeksleme yapılan ülkeye danışma zorunluluğu getiriyor. Yani bu durumda Çin’in, para biriminin değerini belirlerken Amerika’yla danışmalarda bulunması zorunluluğu var. Amerika artık bu kuralı işletebilmeli.”
Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Başkanı Fred Bergsten gelecek yıllarda krizleri engellemek için IMF’nin yanı sıra Avrupa Para Fonu, Asya Para Fonu gibi bölgesel oluşumlara gidilmesi gerektiğini de söyledi.
IMF’nin toplantısına Brookings Enstitüsü adına katılan Kemal Derviş ise Bergsten’in Dünya Ticaret Örgütü’ne ilişkin önerisine sıcak bakmadı.
Derviş “Dünya Ticaret Örgütü görevini başarıyla yerine getiriyor. Örgüte makro ekonomik politikaların uygulanması görevini de verirsek aşırı bir yüklenme olur. Bundan kaçınmalıyız,” dedi.
Ticaret kurallarıyla makro politikaların birbirine karıştırılmamasını isteyen Derviş, IMF’nin geçmişte iyimser yaklaşımlar sergilediğini, artık risk ve tehditleri göz ardı etmemesi gerektiğini de söyledi. Kemal Derviş de IMF Başkanı gibi işsizliğin küresel dengesizlikleri körüklediğini vurguladı. Derviş, IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın önerdiği reformları yapabilmek için bir takvim belirlenmesini de istedi.