İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, altı aylık icraatını anlatmak için bugün basının karşısına geçti.
Ancak İmamoğlu, 27 Haziran’dan bugüne kadar geçen sürede ne yaptığını anlatmaya başlamadan önce Ankara’daki bir inşaatı durdurduğu için Ankara Ticaret Odası Eski Başkanı ve CHP eski milletvekili Sinan Aygün’le karşı karşıya gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a destek verdi.
İmamoğlu, “Baskı ve sindirme durumu bir gelenek oldu. Milyonlarca Ankaralı’nın oy verip seçtiği, güvenini ortaya koyduğu Mansur Yavaş’a karşı sürdürülen iftira ve soruşturma sürecini buradan kınıyorum. Özellikle CHP’li belediyelere yapılan bu müdahaleler, sanki güncel ve sıradan bir vakaymış gibi dile getiriliyor. Bu düşündürücü. Belediyesine müfettiş gelmemiş, hakkında inceleme başlatılmamış, hatta ‘Seçimi kazandın’ diye geçmişe dönük de incelemesi ve müfettiş taraması sıklıkla ve baskı üstüne baskı yapılmasını da kınıyorum. Yine Urla’da, seçilmiş bir belediye başkanımıza yapılan tutuklama sürecini de kaygıyla izlediğimi belirmek istiyorum. Seçimden önce bunların hiçbirisi ortaya çıkmıyor” dedi.
“Neden elimizi kolumuzu bağlıyorsunuz?”
VOA Türkçe’nin “Siz de böyle bir baskı ya da sindirme hissediyor musunuz?” şeklindeki sorusuna da yanıt veren İmamoğlu, bürokratik bir baskıyla karşı karşıya olduğunu ama bu durumu umursamadığını söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, “Bürokratik baskı ve bazı süreçlerin işlememesi gibi bir durum ortada. Örneğin biz hala kanunda tam yetki verilen iştiraklerimizle ilgili genel kurul yapamıyoruz. Bu tümüyle kanuna aykırı. Bizim neden elimizi kolumuzu bağlıyorsunuz? Olan baskılar, hiç umurumda değil. Bürokratik baskı, uygulama baskısı ya da atamalar yazıyoruz. Niye bunlar imzalanmıyor? İSKİ’deki atamaları neden onaylamıyorsunuz? Bu tür işler can sıkıcı. Ama baskı hissetmiyorum, kendimi tüy gibi hafif hissediyorum. 16 milyon insan arkamızda” dedi.
“14 milyar TL’lik kara delik devraldık ama 3,2 milyar tasarruf yaptık”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı göreve geldiklerinde belediyenin kasasında personelin maaşlarını ödeyecek para olmamasına rağmen altı ay içinde 3,2 milyar TL tasarruf yapmayı başardıklarını dile getirdi.
İmamoğlu, “İş başı yaptıktan bir hafta sonra, personelimizin maaşlarını ödeyecek paramız yoktu kasamızda. Bizden önceki yönetimin yaptığı bütçeye göre, yıl sonuna kadar 7,9 milyar liralık da bir büyük bütçe açığı devraldık. Yani 6 milyar liralık vadesi geçmiş borç ve artı, sene sonuna kadar da 8 milyar liralık da bütçe açığı. Yani işbaşı yaptığımız 26 Haziran’da, İBB’de toplamda 14 milyarlık bir kara delik devraldık. Altı ayın sonunda, 7,9 milyar liralık bütçe açığını 4,7 milyar TL’ye indirdik. Bizden önceki yönetimin planladığı belediye bütçesinden israfı önleyip 3,2 milyar lira tasarruf sağladık. Durmuş pek çok yatırımı yeniden başlattık. Piyasaya bizimle birlikte bir güven geldi” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, 2020 yılında belediyenin 10 milyar TL tutarında yatırım yapacağını da açıkladı.
Mahmutbey-Mecidiyeköy metro hattı yılın ilk yarısında faaliyete geçiyor
İmamoğlu, finansman yetersizliği nedeniyle yapım faaliyetleri Aralık 2017’de durdurulan 3 Ümraniye – Ataşehir – Göztepe, Çekmeköy – Sancaktepe – Sultanbeyli ve Kaynarca – Pendik – Tuzla metro hatlarına 371 milyon Euro finans desteği sağlayarak yeniden inşa faaliyetine başladıklarını belirtti.
İBB Başkanı, Mahmutbey – Mecidiyeköy Metro Hattı’nın 2020 yılı ilk yarısında, Eminönü – Alibeyköy Tramvay Hattı’nın ise 2020 yılının ikinci yarısında devreye gireceğini söyledi.
‘İstanbul Meydanlarını Konuşuyor’ kampanyası ile dünyada örneği olmayan bir demokratik katılım sürecini hayata geçireceklerini vurgulayan İmamoğlu, pis kokusu nedeniyle yıllardır Kadıköylülerin Kurbağalıdere’nin yılın ilk yarısında temizlenmiş olacağını ifade etti.
“Cemevleri ibadethane statüsüne kavuşuyor”
Yıllardır ibadethane statüsü verilmeyen cemevleri ve Suriyeli sığınmacılarla ilgili büyükşehir belediyesinin hazırlıkları hakkında bilgi verdi:
“Cemevlerinin İstanbul’un tamamında ibadethane statüsüne kavuşturulması için adımlarımızı atıyoruz. Benim hayalimdeki İstanbul, hoşgörü ve barışla kenetlenmiş, bir arada yaşama sevinci ve huzuruna kavuşmuş bir İstanbul. İBB’nin ‘Göç Birimi’ stratejisinin oluşturulması için çalışmalara başladık, arka arkaya çalıştaylar düzenledik. Tüm bu toplantıların sonunda İBB tarihinde ilk kez ‘Göç ve Uyum Eylem Planı’ oluşturmaya yönelik alt yapı oluşturmuş ve bu alanda eylem planı çalışmalarına başlamış olduk.”
