Erişilebilirlik

İktidar ‘Güven ve İstikrar’ Muhalefet ‘Denetim ve Kuvvetler Ayrılığı’ Diyor


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, referandum kampanyasına hızlı başladı. 17 Şubat’ta, Kahramanmaraş’ta toplu açılış töreninde hitap eden Erdoğan, Elazığ ve Malatya’daki açılış törenlerinde yaptığı konuşmalarda da “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” hakkında görüşlerini dile getirdi.

2003 yılından 2014 yılına kadar kesintisiz başbakanlık, o tarihten bu yana da cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan Erdoğan, yeni sistemde, cumhurbaşkanının milletten başka kimseye hesap vermeyeceğini ama sistemin özellikle güven ve istikrar getireceğini ifade etti.

Erdoğan, “Seçimlerde 5 yıl süreyle görev verilen Cumhurbaşkanı milletten başka kimseye hesap vermeden Anayasa çerçevesinde görevini yerine getirecek. Bu güven ve istikrar ortamının 5 sene süreyle garanti olması anlamına geliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle parlamento 5 yıl süreyle yapılacak. İstikrar, güven olacak. Onların olduğu yerde kalkınma olacak. Türkiye yıllardır aradığı yönetim sistemine kavuşuyor. Bu sistemin adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Vatana ihanet dışında cumhurbaşkanı hiçbir şeyle suçlanamıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bir insanın karakterinde ‘tarafsız olma’ olamaz ki”

Muhalefetin anayasa paketine yönelik en büyük itirazı, en başından beri, “tek adam rejimi” olarak adlandırdıkları yeni sistemde, Meclis’in bütçe ve yasama işlevini kaybetmesi ve yargının cumhurbaşkanına bağlanmasıydı. Cumhurbaşkanı’na göre, muhalefetin bu iddiaları dedikodudan ibaret:

“Yürütme yetkisinin verildiği Cumhurbaşkanı, Meclis'e karşı da sorumluluk üstleniyor. Soruşturma, yazılı soruşturma konusunda Meclis güçleniyor.

Yargının bağımsızlığının yanına tarafsızlığını da ekliyoruz. Ana muhalefet ne diyor, parlamento olmuyor, yasama ortadan kalkıyor. İşleri güçleri dedikodu. Bu ülkede artık sıkı yönetim olmayacak. Zorunlu durumlarda OHAL ilan edilerek sorunların üstesinden gelinmesi hedefleniyor. Cumhurbaşkanı'nın partisiyle ilişiğini kesme şartı ortadan kalkıyor. Kurucusu olduğun partiden ilişiğin ortadan kalkıyor. Bir insanın karakterinde ‘tarafsız olma’ olmaz ki.”

Anayasa’ya göre, cumhurbaşkanı tarafsız olmalı

Erdoğan her ne kadar Cumhurbaşkanı olarak bir insanın tarafsız olamayacağını söylese de Anayasa’nın 103. maddesinde yer alan Cumhurbaşkanlığı Andı’nda şu ifadeler yer alıyor:

“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma; milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma; Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim."

Baykal: “Başkanlık 1 Mart 2003’te olsa Türkiye, ABD’nin Ortadoğu üssü olacaktı”

Erdoğan’ın Elazığ’daki sözlerine İstanbul’dan yanıt geldi.

Önceki gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı gibi “hayır” kampanyasına katılan ana muhalefet partisinin eski lideri Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı’nın Meclis denetiminden çıkarılmasının Türkiye’yi büyük sorunlarla karşı karşıya bırakabileceğini iddia etti.

CHP İstanbul milletvekiliyle birlikte Zeytinburnu’ndaki salon toplantısına katılan Baykal, “Bugüne kadar yaptıkları düşünüldüğünde hata yapmayacağı nasıl düşünülebilir. Suriye bir hata, PKK ile anlaşıp hendekleri kazmalarına, bir bölgesel iç savaş çıkarmalarına göz yummak vahim bir hata. FETÖ hata değil mi? Ne istediniz de vermedik diyenler emniyet güçlerini, polisi, savcıyı bunlara teslim edenler hata yapmadı mı? Zekeriya Öz ne? Onunla birlikte yaptığın Ergenekon ne? Bu devletin en saygın silahlı kuvvetler mensuplarını yıllarca cezaevinde süründüren, Genelkurmay Başkanı’na terör örgütü lideri diyen kim?” dedi.

CHP’nin eski Genel Başkanı, denetimin önemini anlatırken Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki mayınlı arazilerin temizlenmesi karşılığında İsrail’e kiralanmasını da hatırlattı.

“Güneydoğu’daki mayınlı arazileri, İsrail’e 49 yıllığına teslim edeceğiz dediler. İtiraz ettik. Anlatamadık, verdiler. Herkes biliyor yanlış ama Meclis’te kabul ettiler. Ama Anayasa Mahkemesi’nden kapı gibi bir karar çıktı. Oy birliği ile reddedildi. O zaman denetim mekanizması vardı, işledi. 1 Mart Tezkeresi de aynı. ABD 90 bin asker getirecekti. Buradan Ortadoğu’ya askeri harekat olacaktı. 101 AKP’li bizimle hareket etti. Türkiye’nin işgalini önledik. O gün başkanlık rejimi olsaydı Türkiye, ABD’nin kontrolünde bir Ortadoğu üssü haline getirilmiş olacaktı. Başkanlığa en çok büyük devletler sevinir çünkü onlar karşılarında tek adam ister. O tek adamı korkutmak, satın almak, şantaj yapmak her şey mümkün.”

Yüzde 51’in oyuyla seçilen cumhurbaşkanının yüzde 100’ün oyuyla seçilen meclisi fesh etme hakkına sahip olacağını savunan CHP Antalya milletvekili, anayasa değişikliklerinin referandumda onaylanması halinde cumhurbaşkanının önceden işlediği suçlarla ilgili dokunulmazlığa kavuşacağını iddia etti.

Baykal: “Sakın ha devletin tapusunu kaybetmeyin”

Kendisine ait olduğu iddia edilen cinsel içerikli bir kasetin internet ortamında yayınlanmasının ardından CHP Genel Başkanlığı’ndan ayrılan Baykal, yaptığı konuşmada kendisine kurulan komployla düzenleme hakkında bağ kurarken bir de imada bulundu.

“Özel suç olsa mesela, birisine komplo yapmış olsa ve bu komplo zaman içerisinde yavaş yavaş şekillense kimin talimatıyla ortaya çıksa oradan mahkumiyet olsa bu adli bir suç o da aynı. Ne olacak Meclis’te 400 kişiyi bul. Geçmiş suçları bıraktık, çekse birisini vursa ne olacak? Ne olacak 400 kişiyi bul.

Bu kadar düzenleme bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor olsa ayıptır, bir korkudan bir talepten kaynaklanıyorsa bu yanlıştır. Sakın ha tapuyu kaptırmayın. Hem gecekondunun tapusunu hem de devletin tapusunu ikisi de senin elinde ikisi de senin hakkın. İstiklal Savaşı o tapuyu kazanma savaşıydı.”

Binali Yıldırım: “Evet çıkacak PKK bitecek”

Başbakan Binali Yıldırım ise Almanya’da Oberhausen’de “Memleket Sevdalıları Evet Diyor” mitinginde yaptığı konuşmada 16 Nisan’daki referandumunun seçmen tarafından onaylanması halinde yönetimdeki çift başlığının kalkacağını söyledi.

Yıldırım, “Millet kime yetkiyi verirse hesabı ona soracak. Bir gemide iki kaptan olmaz. Bu sistem çift başlılığı ortadan kaldırıyor. İradeyi millet seçtiği Cumhurbaşkanına verecek. Vatandaş herkese görevini dağıtıyor. Meclis'e diyor ki ‘sizi seçtik, siz de 5 yıl boyunca memleketin ihtiyacı olan kanunları çıkaracaksınız.’ Bazıları bu değişiklikten rahatsız. Çünkü seçilmiş hükümetlere artık darbe yaptıramayacaklardır. Milli iradenin yetkisini asla gasp edemeyeceklerdir. CHP artık korkutmayla, kutuplaştırmayla, istismarla oy toplayamayacak. CHP şimdiye kadar her şeye hayır diyor. HDP'yi de arkasına katmış hayır diyor. İkisine de hayırlı olsun. Bölücü terör örgütleri de bu koroya katılmış gibi gözüküyor. Hatta bölücü terör örgüte diyorum ki, ‘Evet çıkacak siz de biteceksiniz’. Buradan ilan ediyorum” dedi.

XS
SM
MD
LG