60’ı aşkın dünya lideri bugün New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde biraraya gelerek Aralık 2015’te Paris’te varılan tarihi iklim anlaşmasını imzalıyor. Anlaşma, küresel ısınmanın etkilerini yavaşlatmayı ve kısmi de olsa doğaya verdiği hasarı gidermeyi amaçlıyor.
New York’taki toplantıya devlet başkanları ve başbakanların yanı sıra 130’u aşkın ülkenin temsilcileri katılıyor. Amerika adına imzayı, Başkan Barack Obama’nın Londra’da bulunmasından dolayı Dışişleri Bakanı John Kerry attı. Türkiye adınaysa Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı New York'ta bulunuyor.
Kerry imza atmadan önce yaptığı konuşmada anlaşmanın asıl gücünün “yaratacağı fırsatlarda yattığını” savundu; hükümetlerin atacağı adımlarla birlikte inovasyon, girişimcilik, sermaye dağılımı konusunda yeni fırsatlar doğacağını savundu. ABD Dışişleri Bakanı, anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte dünyanın yeni enerji geleceğinin belirlenmiş olacağını ve bu geleceğin keşfe açılacağını söyledi.
COP21 adıyla da anılan Paris Anlaşması uzun vadede küresel ısınmaya yol açan sera gazı salınımını azaltmayı amaçlıyor. Anlaşma kapsamında dünyadaki sera gazı emisyonunun yüzde 55’inden sorumlu 55 ülke, karbon gazı salınımını azaltmak için bireysel ve yasal önlemler alacak. Bu şekilde en azından bu yüzyıl sonuna kadar küresel ısınma ortalamasının 2 santigrat derecenin altında tutulması hedefleniyor.
Anlaşma dünyanın en çok sera gaz salınımına yol açan iki ülkesi olan Çin ve Amerika’yı yakınlaştıran da yeni bir uzlaşma zemini olarak görülüyor. Yalnızca bu iki ülke karbon gazı salınımının yüzde 40’ından sorumlu.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Paris anlaşmasını “iklim değişikliğine dünyanın yanıtı” diye yorumladı. Ban, ilk kez dünyadaki tüm ülkelerin karbon gazı salınımını azaltma vaadinde bulunduğunu ve ortak amaç çevresinde biraraya geldiğini açıkladı.
Anlaşma yalnızca imzalamakla yürürlüğe girmiyor. 55 ülkenin yasama organları bu anlaşmaları onaylamak ve kendi yol haritalarını ortaya koyduktan 30 gün sonra yürürlüğe giriyor. Tüm ülkelerin anlaşmayı 2020 yılına kadar onaylaması bekleniyor, ancak iyimser tahminler 2017 yılına kadar yeterli sayıda ülkenin anlaşmayı onaylayacağı yönünde.
Anlaşmanın onaylanması Amerika açısından hiç kolay olmayacak. Öncelikle muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti’nin kontrolündeki Kongre’nin ve 50 eyaletinden her birinin bu yeni önlemleri onaylaması ve benimsemesi gerekecek.
Özellikle küresel iklim değişikliğinden etkilenecek olan, çoğu Güney Pasifik ülkesi anlaşmayı derhal imzalamaya hazır olduklarını açıkladı.
Bu arada Küresel İklim Anlaşması’nın New York’taki imza töreninin Dünya Günü olan bugüne, 22 Nisan’a denk gelmesi de önemli. İmza töreninde Hollywood’un ünlü yıldızı Leonardo DiCaprio da bir konuşma yaptı. BM Barış Elçisi DiCaprio, yalnızca anlaşmanın dünyanın geleceğini kurtarmayacağını, fosil yakıt kullanımına tamamen son verilmesi gerektiğini vurguladı. DiCaprio’nun başrolü oynadığı ve çevre temalı Revenant-Diriliş adlı filmi, bu yıl kendisine ilk kez Oscar ödülü kazandırmıştı.
Törene ayrıca Amerika’nın çevreci eski Başkan Yardımcısı Al Gore, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau da katıldı.