Erişilebilirlik

“İkinci değil birinci turda az farklı sonuç endişelendiriyor”


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 24. Dönem Iğdır milletvekili ve TÜRKSAM (Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi) Başkanı Sinan Oğan, Zafer Partisi, Adalet Partisi, Ülkem Partisi ve Türkiye İttifakı Partisi’nin ortak ittifak adayı olarak yarışta.

Türkiye’nin 14 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı seçiminde dörtlü oy pusulasında Türk milliyetçiliğini temsil ettiği iddiasındaki ATA İttifakı adayı Sinan Oğan, “Beni birinci turda bu işin bitirilmesi daha çok endişelendiriyor, çünkü şöyle bu konuda bir yanlış yargı var; o da şu, seçim ikinci tura kalırsa kanlı olaylar olur. Ben de diyorum ki tam tersine seçim birinci turda biterse o tür sıkıntılar olur’’ dedi.

Sinan Oğan - Yıldız Yazıcıoğlu
Sinan Oğan - Yıldız Yazıcıoğlu

Oğan bu olasılığın nedenini, “Çünkü seçim birinci turda biterse çok yakın biter. Az farkla bu seçimi kaybettiğinde (iktidar) bırakmaz öyle gözüküyor. İstanbul seçimlerinde olduğu gibi çamura yatar” sözleriyle açıkladı.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Oğan’ın diğer ittifaklara da eleştirileri vardı. ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı, “Öyle bir karanlık süreçten geçiyoruz ki AK Parti bir taraftan Kandil’le mektuplaşıyor. Diğer taraftan domuz bağı ile Türk milletini bağlamaya çalışıyor. Ama Millet İttifakı’nı da çok masum göremiyoruz. Çünkü Millet İtifakı da HDP ile çok içli dışlı bir durumda” ifadelerini kullandı.

“İkinci Değil Birinci Turda Az Farklı Sonuç Endişelendiriyor”
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:15:53 0:00

VOA Türkçe: Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili mevcut tabloda durumunu nasıl görüyorsunuz?

Sinan Oğan: Şimdi çok sahada ilginç şeyler yaşıyoruz ve görüyoruz ki kendimizi artık çok iyi yerde görebiliriz. Seçmende çok önemli bir uyanış oldu, bir dip dalga ortaya çıktı ve biz artık gönül rahatlığıyla Türk siyasetinde ciddi bir aktör olarak var olacağımızı söyleyebilirim.

Bunu iki türlü gerçekleştirebileceğiz. Birincisi biz cumhurbaşkanı adayı olarak ikinci tura kalabiliriz. Bu artık bir realite. Kalamazsak bile çok ciddi bir oy alarak ikinci turun belirleyeni olacağımızı görüyorum. İkinci turun belirleyeni olmak demek gelecek Türkiye'sinin siyasetinin şekillendirileceği demektir. O sebeple de bugün artık çok daha özgüvenli bir şekilde Türk siyasetinde Ata İttifakı’nı ve onun adayı olarak Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı düne göre çok daha güçlü bir şekilde duruyor.

“Buyrun gelin milli bir hükümet kuralım diyeceğiz”

VOA Türkçe: Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tur söz konusu olursa kimi destekleyeceksiniz?

Sinan Oğan: Taraftarlarımız, ittifakımız üyeleri kimi söylerse ona destek vermeyi düşünüyoruz. Biz bir istişare ile bu yola çıktık ve istişare ile Ata İttifakı’nı kurduk. İstişare ile de ikinci tura kalamazsak kimi destekleyeceğimize karar vereceğiz. En azından amacımız ikinci turun belirleyeni olarak, Türk siyasetinde terör örgütleriyle bağlantılı siyasi yapıları elimine etmek. Biz kim kalacaksa bizim dışımızda ona diyeceğiz ki ‘Sizin herhangi bir terör uzantısıyla birlikte olmanıza gerek yok. Buyurun gelin daha milli bir hükümet kuralım.’

Ancak burada da eğer formüle etmemiz gerekirse şunu diyoruz biz. ‘Cennetin kapılarını açamazsak da cehennemin kapılarını kapatabiliriz.’ Şimdiye kadar böyle diyorduk ama sanki cennetin kapısını da biraz aralayabileceğiz gibi duruyor.

“Her iki kesimi de terör uzantısı siyasi yapılardan bağımsız görmüyoruz”

VOA Türkçe: Seçim kampanyası sürecinde terör örgütleriyle ilişkiler tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sinan Oğan: Şimdi birisi diyor ki tencere dibin kara, öbürüsü diyor ki seninki benden kara ben de diyorum ki ikisi de birbirinden kara. O sebeple biz çıktık dedik ki, ‘Türk milletini HDP ile HÜDA PAR arasında sıkıştıran güçlere karşı dik duracağız, Türk milletinin HDP ile HÜDA PAR arasına sıkışmasına müsaade etmeyeceğiz. Türk milletini ne kandil dağına ne domuz bağına muhtaç etmeyeceğiz.’

HDP’nin her ne kadar resmi olarak Millet İttifakı içinde yer almasa da Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini biliyoruz. Öte yandan HÜDA PAR’ın Hizbullah’ın siyasi uzantısı olduğunu Hizbullah terör örgütünün mevcut yapı tarafından aslında çok da reddedilmediğini de görüyoruz. Dolayısıyla her iki kesimi de terör uzantısı siyasi yapılarla çok da bağımsız düşünmek mümkün değil. Onun için şu anda gönül rahatlığıyla şu veya bu diyemiyoruz. Günü geldiğinde bizim alacağımız oy oranına doğru orantılı olarak biz ikinci olabiliriz. Birinci olmamız zor çünkü ötekilerin çok parası var, çok para harcıyorlar ama ikinci olacağımıza inanıyoruz. İkinci olamazsak bile üçüncülüğümüz garanti onu söyleyeyim.

Bu durumda Türk milliyetçileri Türk siyasetinin belirleyeni olacaklar. Öyle bir karanlık süreçten geçiyoruz ki AK Parti bir taraftan Kandil’le mektuplaşıyor. Diğer taraftan domuz bağı ile Türk milletini bağlamaya çalışıyor. Ama Millet İttifakı’nı da çok masum göremiyoruz. Çünkü Millet İttifakı da HDP ile çok içli dışlı bir durumda.

“Süleyman Soylu artık İçişleri Bakanı değildir”

VOA Türkçe: Cumhurbaşkanlığı Seçimi eğer ikinci tura kalırsa 15 günlük süreçte sıkıntılar yaşanabileceği endişesi duyuyor musunuz?

Sinan Oğan: Beni birinci turda bu işin bitirilmesi daha çok endişelendiriyor, çünkü şöyle bu konuda bir yanlış yargı var; o da şu, seçim ikinci tura kalırsa kanlı olaylar olur. Ben de diyorum ki tam tersine seçim birinci turda biterse o tür sıkıntılar olur. Neden? Çünkü seçim birinci turda biterse yarım puan farkla biter açık ara bitmez, çok yakın biter.

Bana sorsanız seçim ikinci tura kalacak ama birinci turda bitecek diyenlerin haklı olduğunu varsaysak bile yani bu iktidar yarım puanlık, bir puanlık bir farkla bu seçimi kaybettiğinde bırakmaz öyle gözüküyor. İstanbul seçimlerinde olduğu gibi çamura yatar.

İkinci turda bizim de alacağımız oy oranına doğru orantılı olarak çok yüksek bir farkla Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turda kazanılabilir. O zaman da hiç kimsenin tartışmaya herhangi bir mecali de kalmaz.

Ayrıca bana göre, Süleyman Soylu artık İçişleri Bakanı değildir. Süleyman Soylu’nun İşleri Bakanlığı bu son açıklamasıyla düşmüştür. Buradan çağrıda bulunuyorum; ‘onuru varsa istifa etsin’ diyorum. Çünkü 14 Mayıs darbe girişimi diyorsan niye 14 Mayıs’ta sen milletvekili adayısın? Darbe girişiminin olduğu bir seçimde aday olmak nasıl bir duygudur? Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Mayıs seçimlerinde aday değil midir? Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olduğu bir seçimi sen nasıl darbe girişimi olarak değerlendiriyorsun? Darbeci de Erdoğan mı? Yoksa YSK başkanı mı? Kim? Yani Süleyman Soylu saçmalayıp duruyor.

“Kötü senaryo şu; HÜDA PAR ile HDP çatışması tetiklenebilir”

VOA Türkçe: İçişleri Bakanı Soylu’nun 14 Mayıs için “darbe girişimi” yorumu yapmasıyla birlikte 14 Mayıs günü güvenli seçim atmosferiyle ilgili kaygılar arttı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sinan Oğan: Şimdi bir defa Türk milliyetçileri, Ülkücüler, Atatürkçüler, Kuvayi Milliyeciler, Ulusalcılar bunlar bu ülkenin gerçekten de tek bir damla gözyaşını, tek bir damla kanının akmasını asla kabullenmezler, istemezler o sebeple de Türk milliyetçileri bu işin bir parçası olmazlar ama ben başka bir tehlike görüyorum o da şudur; ‘Süleyman Soylu bu açıklamayı yaptı, bana çok ilginç geldi’ dedim.

Ben bir stratejistim, benim sahadan okuduğum şey şu; HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na oy getirisi 150 bin. Bu 150 bin oy için Cumhur ittifakı neden bu kadar oyu kaybetmeyi göze aldı? Şimdi bu açıklamalar ile bu gerçeği yan yana getirdiğimde, kötü senaryo şunu diyor; ‘Erdoğan'ın kaybetmesi durumunda HDP ve HÜDA PAR arasında bir çatışma tetikleniyor olabilir.’

Ankara’da, İstanbul’da büyük şehirlerdeki bir çatışma, iktidarı devretmeme vesaire gibi durumlar herkesi yakar. Ama HÜDA PAR ve HDP arasındaki bir çatışmayı planlayanlar, bunlar kimse bilmiyorum. Bunlar bir taşla birkaç kuş vurmak isteyebilirler. O sebeple biz bu konuda uyarı görevimizi yerine getiriyoruz ve diyoruz ki tehlikeli sularda kimse yüzmesin. Türk milleti her şey farkındadır, biz her şeyin farkındayız, sandıktan çıkan sonuca saygı duymak lazım sonuç ne olursa olsun.

“Neden 14 Mayıs’ta ısrar edildi, depremzedeler nasıl oy kullanacak?”

VOA Türkçe: Seçim güvenliği boyutuyla 14 Mayıs’a ilişkin endişeleriniz var mı?

Sinan Oğan: Vallahi 18 Haziran yerine 14 Mayıs’ta neden ısrar edildiğini anlamadım. Ben de adayım ama ben 18 Haziran’da seçimin yapılması daha doğru bulanlardanım çünkü yaşadığımız deprem sıradan bir deprem değildi. Depremde 50 binden fazla insanımız hayatını kaybetti, 13 milyon insan doğrudan etkilendi, yaklaşık 3 milyon insan bölgeyi terk etti.

Bu 3 milyon insanın neredeyse 1-2 milyona yakın oy kullanacak insanlar. Şimdi 50 binden fazla insan öldü, onlar nüfustan düşürüldü mü? Onlar yerine oy mu kullanılacak, bilmiyoruz.

İkincisi, deprem bölgesi dışında yaşayıp da sadece 130 bin kişi kayıt yaptırdığına göre, geri kalan vatandaşlar kayıt yaptırmadı, bunlar nerede oy kullanacak?

“İlk kararnamem ile kaçak sığınmacıları deport (sınırdışı) edeceğim”

VOA Türkçe: Sığınmacılar konusunda tutumunuzu nasıl özetlersiniz?

Sinan Oğan: İlk kararnamem 13 milyon sığınmacının geri gönderilmesi olacak. Biz net bir şekilde göndereceğiz, ‘ama fakat’ demeden göndereceğiz. Nasıl göndereceğiz? Örneğin İngiltere bir kaçak Türk’ü yakaladığında ne yapıyor? Deport (sınırdışı) ediyor, bu insani mi, demokratik mi? Batılılar’a sorduğunuzda hem insani hem demokratik. Biz de aynısını yapacağız.

İkinci olarak; burada herhangi bir şekilde kayıt olmuş artık kaçak olmayan statüdeki insanlar ile ilgili ayrıcalıklarını kaldıracağız. Siz bir Türk vatandaşı olarak eczaneye gittiğinizde ilaca para veriyorsunuz, doktora gittiğinizde para veriyorsunuz. Onlar vermiyor. Bu, Türkiye’nin bütçesini büyük bir yüktür; bu ayrıcalıkları kaldıracağız. Dükkan açma ve çalışma izni alma izinlerini kaldıracağız. Sığınmacı kamplarına geri koyacağız. Böyle olunca zaten kimse burada durmayacak söyleyeyim.

“TOGG ile soğan kıyaslamak saçma, ülkemiz çip üretecek”

VOA Türkçe: Ekonomi, TOGG marka yerli araba üretimiyle soğan fiyatı kıyaslamasıyla tartışılıyor. Siz ekonomiye ilişkin tabloyu nasıl yorumluyorsunuz?

Sinan Oğan: Soğan ile TOGG tartışılacak şeyler değil, kıyaslanacak şeyler değil. Bu ülke soğan da yemeli, bu ülke TOGG’a da binmeli. Bu ülke TOGG da üretmeli, soğan da üretmeli.

Sovyetler Birliği niye yıkıldı biliyor musunuz? Uzay teknolojilerinde en üst seviyeyi yakalayan Sovyet sistemi, bir toplu iğne üretemiyordu. Bu gerçeği göz önüne alarak TOGG üretiyoruz diye milleti aç mı bırakalım? Böyle saçma bir şey olur mu? TOGG’umuz var diye soğan yemeyelim mi? Onun için bu tür saçma benzetmeleri doğru bulmuyorum.

Türkiye ekonomisini, biz bir defa faiz sebep enflasyon sonuç sarmalından ülkeyi kurtaracağız. Bu ülkede açık söyleyeyim; artık istikrar olacak, ekonomide güven olacak. Para güvenli limanı sever. Biz kötü paraya burada set çekeceğiz. Para gelsin de nereden gelirse gelsin anlayışını da bir tarafa bırakacağız. Siyaseti Merkez Bankası'na karıştırmayacağız, günlük dinamiklerle yürütülecek bu iş; bununla beraber üretim ekonomisine geçip rant ekonomisini bitireceğiz. Rantı devlet bütçesine aktaracağız.

Tarım ve hayvancılığı geliştireceğiz. Velhasıl bu ülkeyi çip merkezi haline getireceğiz. Yapay zeka mahkemeleri kuracağız; bazı katalog suçlar, ilk derece mahkemesindeki suçlar, hakimlerin vaktini almamak için yapay zeka mahkemeleri tarafından 10 dakikada görülecek davalar haline gelecek.

Bizim çok ilginç böyle projelerimiz var. Biz Türkiye’de interneti bedava yapacağız. Mesela tüm Türkiye’ye orman yangınlarını söndürecek, orman içerisinde fiber kablolar döşeyeceğiz ve sensörler koyacağız belli yerlere. Dolayısıyla da 14 tane Cumhurbaşkanlığı uçağının 12’sini sattığımızda büyük bir yangın söndürme filosu alacağız.

Vatandaşlarımıza da diyoruz ki; ‘geçmişle uğraşmayın gelin geleceği ile birlikte inşa edelim.’ Bu ‘Siyasette Yaşa Takılanlar’ı (SYT) da artık emekli etmek istiyoruz. EYT kısmen çözüldü SYT’yi de biz çözeceğiz.

“Ata İttifakı Meclis’te olacak, bağımsız aday olarak Meclis’le anlaşırım”

VOA Türkçe: Cumhurbaşkanı seçilseniz dahi TBMM’de arkanızda çoğunluğa sahip milletvekili grubu desteği olmadığında yürütme ile yasama ilişkileri açısından yönetmekte sıkıntı yaşamayacak mısınız?

Sinan Oğan: Ata İttifakı’nın da Meclis’te olacağı kanaatindeyim ancak 40 mı olur 50 mi olur 250 mi olur bilmiyorum. Meclis’te olacağını görüyorum sahadaki karşılık olarak. Eğer ki yeterli çoğunluğu sağlayamazsa Ata İttifakı, ‘biz Meclis ile nasıl anlaşacağız’ diyorsunuz. Ben partisiz bir cumhurbaşkanı adayıyım. Recep Tayyip Erdoğan AK Parti üyesidir. Kılıçdaroğlu CHP üyesidir. İnce, Memleket Partisi üyesidir. Sinan Oğan hiçbir partinin üyesi değildir. Bu bir avantajdır. Bu, Meclis’te uzlaşıyı sağlayacak bir avantajdır ve biz bu avantajları çok rahat bir şekilde kullanacağımız kanaatindeyiz.

“ABD’ye gelin PKK’ya ortak operasyon yapalım diyeceğiz”

VOA Türkçe: Türkiye’nin dış politikasına yönelik hedefiniz nedir?

Sinan Oğan: Biz bu konuda düşman azaltıp dost çoğaltacağız. Biz komşularımızla kavga eden bir yapıda değil ticaret yapan bir anlayışta olacağız. Dış politikamız dış ticaretimizin önünü açmalı diye düşünüyoruz. Bugünkü iktidarın yaptığı dış politika hatalarını biz yıllardır vahim olarak değerlendiriyoruz. Kısmen düzelttiler ama daha gidilecek çok yol var, bunların da öyle bir vakti kalmadı. Bunlar bavulların toplamaya başladılar.

14 Mayıs’tan sonra inşallah biz Türkiye’ye yakışır bir dış politika, Türk dünyasının öncelikli alan olduğu, komşularla iyi ilişkilerinin olduğu, Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk girişimlerimizin devam ettiği ve Amerika ile stratejik müttefikliğimizin eğer onlar nazarında da kıymetliyse devam ettiği, bunun da gereğini yapmalarını isteyeceğimiz bir süreç olacak. Nedir o gereği? Amerikalılar bugün PKK’yı silahlandırıyorlar. ‘Bırakın silahlandırmayı gelin ortak operasyon yapalım’ diyeceğiz.

“Sinan Ateş cinayeti hesabını soracağız”

VOA Türkçe: Türk milliyetçiliği açısından Sinan Ateş cinayetine yönelik yorumunuz nedir?

Sinan Oğan: Sinan Ateş menfur bir cinayetle katledildi; bunu reddediyoruz, kınıyoruz, lanetliyoruz, hesabının sorulacağını söylüyoruz. Neden oldu? Nasıl oldu? O hesabı soracağımızı, mahkeme kayıtlarında göreceksiniz.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG