Çok değil iki yıl önce bölgede bambaşka noktalarda bulunan Türkiye ve İran arasındaki ilişkiler özellikle 15 Temmuz sonrasında 180 derece yön değiştirdi. Astana Toplantıları’nda Suriye’de ateşkesin sağlanmasında Rusya'yla birlikte garantör olan iki komşu ülke, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık referandumu düzenlemesine de Irak merkezi yönetimiyle birlikte en net karşı çıkan ülkeler arasında yer aldı.
Ankara’dan bu hafta Tahran’a iki önemli ziyaret gerçekleştiriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çarşamba günü İran’a gidecek. Ziyaret öncesi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da Tahran’da İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri'yle görüştü.
Türk medyasında bir süredir Türkiye’nin İran’la beraber Habur Sınır Kapısı’ndaki denetimin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden alınması için operasyon planladığı öne sürülüyor.
Dr. Güneş: İlk hedef sınır kapıları olacaktır
Amerika’nın Sesi’ne konuşan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Hakan Güneş, her iki ülkenin de IKBY ile olan sınır kapılarını Irak merkezi yönetimine devredilmesi için operasyon yapmasının şaşırtıcı olmayacağı görüşünde.
Hakan Güneş, “Bağdat, Tahran ve Ankara’nın ilk hedefleri sınır kapılarını el koymak olacaktır. Türkiye ile ticarette Habur’un ne denli önemli olduğu açık. Türkiye bu kapının kontrolünü Irak’a geçmesini istiyor. Buraya yönelik bir askeri operasyon yapılabilir. Aynı şeyi İran da kendi kapıları için yapmayı isteyecektir” dedi.
Dr. Güneş: Kerkük’te insani kriz tırmanırsa Türkiye müdahale edebilir
Peki bu askeri harekat Irak Anayasası’nda “tartışmalı bölgeler” olarak tanımlanan aralarında Kerkük’ün de yer aldığı yerleşim alanlarına doğru genişleyebilir mi?
Güneş bu soruya, “Önce şunu söyleyelim. Sınır kapılarına bir operasyon gerçekleştirilemezse başka operasyon ihtimalleri de bertaraf etmiş olur. Biliyorsunuz, Süleymaniye, Erbil ve Dohuk dışındaki tartışmalı bölgelere referandum sandığı kondu. Ama burada yaşayan Sünni Araplar, Şii Türkmenler, Sünni Türkmenlerin önemli peşmerge kontrolünde olmak istemiyor. Burada yer yer sokak çatışmasına dönüşen doğal gerilimler var. Şu anda mesela öyle bir problem yok ama Kerkük’te insani kriz olarak tanımlanabilecek bir durum meydana gelirse Türkiye müdahale etmek isteyebilir” yanıtını veriyor.
Dr. Güneş: ABD, Türkiye ve İran’ın tartışmalı bölgelere askere müdahalesine karşı çıkacaktır
Yardımcı Doçent Güneş, İran ve Türkiye’nin Irak’taki tartışmalı alanlara müdahale seçeneğine en net karşı çıkacak güç olarak Amerika’yı görüyor.
Güneş, “Her ne kadar ABD referandumu tanımamış olsa da neredeyse 25 yıldır yatırım yaptığı IKBY’ye yönelik bir müdahaleye hayli tepki göstereceği açık. Türkiye’nin PYD yönelik saldırıları sonrasında ABD askerleri o bölgelerde boy gösterdi. Referandum öncesinde de ABD askerlerini tartışmalı bölgelerde konuşlandırdı, konuşlandırmayı da sürdürüyor. Türkiye bir yana İran’ın Irak’ta doğrudan askeri müdahalede bulunmasına Washington kesinlikle karşı çıkacaktır. Trump yönetimi, İran’ı Kuzey Kore’den sonra ikinci büyük tehdit olarak görüyor. ABD’nin Ortadoğu’daki en önemli müttefiklerinden birine hedef tahtasında olan bir ülkenin müdahalede bulunmasına asla izin verilmez. Kaldı ki İran, ABD, Almanya ve Kanada’nın tüm askeri desteğine, silah ve mühimmat tedarikine rağmen Bağdat’ın yakınlarında bombaların patlamasına engel olamayan bir türlü hakimiyet sağlayamayan Irak Ordusu’nun hızla Erbil’e gitmesi de pek mümkün değil” görüşünde.
Türkiye'yle İran yakınlaşmasını “stratejik değil konjonktürel işbirliği” olarak niteleyen İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi’ne göre, Türkiye yönetilmesi zor bir denklemle karşı karşıya.
Hakan Güneş, “Ankara’nın Ortadoğu’daki en önemli müttefiklerinden biri olan Barzani tüm uyarılara rağmen referandum yaptı Türkiye buna tepki gösterirken ilişkilerini düzeltmek üzere olduğu İsrail’le yine ters düştü. Suriye’de PYD’nin varlığından rahatsızlık duyarken bir anda Erbil’de kırmızı çizgi içine girdi. Tüm bunlar Türkiye’nin işini zorlaştırıyor seçeneklerini azaltıyor” ifadelerini kullanıyor.
Akar-Bakıri görüşmesinin ayrıntıları
İran Genelkurmay Başkanı'yla görüşen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, iki ülkenin terörle mücadele ve sınır güvenliği konularında aynı görüşte olduklarını söyledi.
Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Akar, “Türkiye ve İran yüzyıllardır dost ve ortak değerlere sahip iki ülkedir. Bu ortak değerler doğrultusunda içinde bulunduğumuz mevcut tehdit ve risklere karşı işbirliğimizi geliştiriyoruz. Siyasi ve ekonomik ilişkilerimize ilaveten askeri ilişkilerimizi de geliştiriyoruz. Özellikle önümüzdeki günlerde terörle mücadele ve buna bağlı olarak sınır güvenliği konularında mutabakata varmış bulunuyoruz” dedi.
İran Genelkurmay Başkanı: Irak ve Suriye’nin barış ve güvenliğe kavuşması konularını görüştük
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından gerçekleştirilen “gayrimeşru” referanduma karşı her iki ülkenin ortak tavır geliştirdiklerini söyleyen İran Genelkurmay Başkanı Bakıri de, Irak’ın toprak bütünlüğü konusunda aynı fikirde olduklarını vurgulamış, “ Irak ve Suriye ordusunun IŞİD'le mücadelesiyle bu iki ülkenin bir an önce barış ve güvenliğe kavuşması konularında fikir alış verişinde bulunduk. İki ülke ve İslam ülkeleri silahlı kuvvetlerinin işbirliklerini arttırmaları konusunu konuştuk. Myanmar'a yardım ve buna benzer sorunların İslam ülkeleri ve başka ülkelerde tekrarlanmaması için fikir alış verişinde bulunduk. Askeri eğitim, tatbikat ve tecrübe paylaşımı konusunda görüşmeler yaptık” diye konuştu.