İsveç Parlamentosu, merkez sağ koalisyonun başındaki muhafazakar lider Ulf Kristersson'u başbakan olarak seçti. Merkez sağ koalisyon, aşırı sağ kökenli popülist bir partiyle ortaklaşa suçla mücadele etme ve göçü azaltma sözü vermişti.
58 yaşındaki Kristersson, İsveç’te 11 Eylül'de yapılan seçimlerden 36 gün sonra bugün, 173’e karşı 176 oyla güvenoyu aldı
Kristersson'un üç partili koalisyonu, 1980'lerde aşırı sağcılar tarafından kurulmuş bir parti olan İsveç Demokratları ile biraraya gelerek 11 Eylül seçimlerinden sonra 349 sandalyeli parlamentoda çoğunluğu elde etti.
İsveç Demokratları, parti imajını yumuşattı ve ana akıma doğru ilerledi. Ancak yine de yakın zamana kadar, diğer tüm parlamento grupları tarafından birlikte çalışılamayacak kadar radikal bir parti olarak görülüyordu.
Kristersson geçen hafta muhafazakar Ilımlı Parti'sinin daha küçük bir parti olan Hıristiyan Demokratlar ve Liberaller ile hükümet kuracağı, bir yandan da oyların %20'sini alarak İsveç'in ikinci büyük partisi haline gelen İsveç Demokratları ile hükümet politikalarını yakın bir şekilde koordine edeceği bir anlaşma sunmuştu.
Partiler, sığınmacıların İsveç'te kalmalarının zorlaştırılması ve yetkililerin suç çeteleriyle bağlantısı olan yabancı uyrukluları sınırdışı etmelerinin kolaylaştırılmasını içeren ortak bir platform üzerinde anlaştı.
Çete şiddeti İsveç'te, özellikle de göçmenlerin çoğunlukta olduğu mahallelerde büyük bir endişe kaynağı haline geldi ve ülkenin sağa kaymasının temel nedenlerinden biri olarak görülüyor.
2017'den bu yana Ilımlılar'a liderlik eden Kristersson, başbakanlık görevini sekiz yıllık iktidarın ardından muhalefete düşen merkez sol Sosyal Demokratlar'ın lideri Magdalena Andersson'dan devralacak.
Sosyal Demokratlar ve diğer muhalefet partileri, yeni koalisyonu İsveç Demokratları’na kapı açmakla eleştiriyor. Eski komünist Sol Parti lideri Nooshi Dadgostar, İran'dan kaçan ailesinin İsveç'in otoriter bir yola gireceğini asla hayal edemeyeceğini söyledi.
Dadgostar oylamadan önce parlamentoda yaptığı konuşmada, "İsveç'te şu anda yaşananlar korkutucu" dedi.
Seçimlerden bu yana İsveç Demokratları dört parlamento komisyonunun başkanlığını alarak daha fazla nüfuz sahibi oldu.
Yeni koalisyon, göç ve ceza adaletinin yanı sıra, nükleer enerjiyi genişletme çabaları dahil enerji gibi diğer alanlarda İsveç Demokratları ile birlikte çalışmayı kabul etti.
NATO katılımını etkilemeyecek
Hükümet değişikliğinin, Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından parlamentoda açık bir çoğunlukla onaylanan ve İsveç'in komşu Finlandiya ile birlikte NATO'ya katılma yönündeki tarihi teklifini etkilemesi ise beklenmiyor.
Öte yandan Kristersson başkent Stockholm’de Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, "NATO üyeliği, İsveç ve Finlandiya için çok önemli. Türkiye ile NATO anlaşmasına bağlıyız. Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında yapılan anlaşmanın gereklerini yerine getirmek için bütün gücümüzle çalışacağız dedi.
Kristersson, "Türk hükümeti ve yetkilileriyle doğal olarak bire bir görüşüp konuyu diyalog çerçevesinde bir çözüme ulaştıracağımıza inanıyorum. Bütün NATO ülkelerinin de bildiği üzere, İsveç ve Finlandiya ile NATO üyeliğine ortak müracaat ettik. NATO üyeliğinin gerekliliği için elimizden geleni yapıyoruz. Dileğimiz o ki İsveç ve Finlandiya, NATO üyeliğine ortak kabul edilir" diye konuştu.