‘Özgürlük yürüyüşü’ adı altında, Londra’da bir çok protesto düzenleyen ve epey kalabalık bir katılıma sahip ‘aşı ve karantina karşıtları’, hükümetin Corona virüsü tedbirleriyle ilgili her açıklamasında sokağa çıkıyor.
İngiltere Parlamentosu’nun girişinde gerçekleştirdikleri son eylemi VOA Türkçe de takip etti.
Dünyayı kasıp kavurduğu, milyonlarca kişinin ölümüne neden olduğu halde; tüm bunların aslında kimsenin bilmediği ‘alçakça bir komplo’ olduğunu düşünenler, her ortaya çıkışlarında bilime güvenenler tarafından tepkiyle ve çoğu zaman da küçümseyici bir tavırla karşılanıyor.
Neden aşı ve karantinaya karşılar?
Hükümetin daha önce 21 Haziran’da tamamen kaldırmayı vaat ettiği Corona virüse dair bütün kısıtlamaların, delta varyantı yüzünden dört hafta daha uzatılmasına tepki gösteren aşı ve karantina karşıtları, VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı.
Yalnızca maskeye, aşıya değil Corona virüsün öldürücü olduğu iddiasına da karşılar. Neden böyle düşündükleri sorusuna eylemcilerden biri “Çünkü her şey haince bir planın parçası, tıpkı bir duvarı oluşturan tuğlalar gibi. Enjeksiyon, seyahat kısıtlamaları, karantinalar… Mali sistem de dahil hepsi birer tuğla gibi bir araya geldiğinde bir duvar oluşturuyor. Bu enstrümanlar halkı biyometrik veriler yardımıyla kontrol altında tutmak için kullanılıyor. Bu sözümona virüsle savaşmalıyız, gibi safsatalarla yanlış yönlendiriliyoruz” yanıtını verdi.
Aşı karşıtlarına göre her şey sistemi sürdürmek için tezgahlanmış bir komplo. Onlar virüsleri, 5G gibi kirleticilere karşı, aslında iyi niyetli birer uyarıcı olarak görüyorlar. ''Corona virüsü de aynı şekilde bizi öldürmek için değil iyileştirmek için geldi'' diyorlar.
Yanan bir bina örneği veren eylemci, “Eğer orada bir itfaiyeci görürsek onun, yangını çıkaran değil söndüren kişi olduğunu nasıl biliyorsak, Corona virüsü de aynı şekilde, sorunun nedeni değil çözümün işareti'' diye konuştu. Sözlerinin kaynaklarını sorduğumuzda, adları taranınca haberlerde adları “komplo teoricileri” olarak karşımıza çıkan bir çok isim sıraladı.
Elinde “maskeni at da saçmalıkları kokla” yazılı pankartıyla dikkat çeken başka bir aşı karşıtı, bu mesajının hangi mantığa dayandığını sorduğumuzda, İngiltere’de geçen hafta gerçekleşen G-7 zirvesini örnek verdi ve ''Oradaki liderlerde, habercilerin onları görüntülediği anlar dışında, ne maske vardı ne de sosyal mesafe'' dedi.
VOA Türkçe'ye konuşurken polisin yaklaştığını ve birazdan işlerin daha da karışacağını tahmin eden eylemci, daha önce tutuklandığını ve parmak izinin alınıp uyarıldığından şikayet etti. Eylemci, yine tutuklasalar yine direneceğini belirtti ve herkesi, etraftaki beyni yıkanmış koyunlara karşı direnmeye çağırdı.
Grup, genel olarak her yürüyüşte maskesiz. Birbirleriyle ve polisle yakın mesafede durmaktan ve kimi zaman onlarla çatışmaktan çekinmiyor.
İsim vermekten çekinen ve ne istediklerini, neden böyle davrandıklarını sorduğumuz diğer bir protestocu da “Her şey özgürlüğümüz için'' dedi. ‘'Sözde'’ şeklinde nitelediği bu demokraside, kendilerine yapılan baskı ve kandırmalara karşı yeterince deneyimli olduklarını ileri sürerek Başbakan’ın ‘'yeniden inşa edelim’' mesajıyla kendilerine bulunduğu vaadin ‘'çöp’' olduğunu söyledi.
G-7 toplantılarında görmüş olduğu ‘'Yokoluş İsyanı’' adlı grubun yüzleri beyaz, kırmızı kostümlü protestocularını, ‘'pedofili satanist bir ayine'’ benzeterek herkesi uyaran ve gidişatın çok kötü olduğuna işaret eden eylemci yine adları haberlerde komplo teoricileri olarak belirtilmiş bazı isimler vererek herkesin araştırma yapmasını istedi; ''Sonbaharda toplu ölümlere hazır olun'' dedi.