Hükümet, Kilis’e düşen roket mermilerini bugün Bakanlar Kurulu’nda masaya yatırdı. Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında yapılan güvenlik zirvesindeki öneri ve analizleri de dikkate alan hükümet, dört madde üzerinde yoğunlaştı.
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu sonrasında düzenlediği basın toplantısında askeri, ekonomik, sosyal ve sağlık alanında alınacak ek önlemleri açıkladı: “İlave İHA'lar ile sınırın gözetlenmesi gibi ilave askeri tedbirler alınacak; tüccar ve esnafımızın zararlarının giderilmesi için ekonomik tedbirler alınacak, 5 milyon ilave ile zararlar giderilecek, ikinci aşamada da 5 milyon ilave destek sağlanacak; psikolojik anlamda sahada Kilis halkımızın yanında olacağız; ilave doktorlar Kilis'e gönderilecek, zırhlı ambulanslar hizmete başlayacak.”
Kalın: “(IŞİD füzeleri) yanlışlıkla da geliyor olabilir, kasıtlı olarak da atılmış olabilir”
Ancak Kilis’te yaşananlarla ilgili en ilginç açıklamayı yapan kişi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri İbrahim Kalın oldu.
Kalın bugün düzenlediği haftalık basın toplantısında IŞİD’in attığı füzelerle ilgili bir soru üzerine “Bunun bilinçli olarak yapılıp yapılmadığı konusunda bize ulaşan bir bilgi yok. Suriye’de kaotik bir savaş ortamı var. Bunların bir kısmı yanlışlıkla geliyor olabilir, bir kısmı kasıtlı olarak atılmış olabilir. Son tahlilde karşımızda bizim de mücadele ettiğimiz bir terör örgütü var,” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’nin “Yanlışlıkla da geliyor olabilir kasıtlı olarak da atılmış olabilir” dediği IŞİD tarafından ateşlenen ve Türkiye’ye ulaşan roket sayısı 46. Roket atışlarında hayatını kaybedenler ise bugün itibariyle 17’ye yükselirken, 61 kişi de yaralandı.
“Güvenli bölge bizi bu saldırılardan koruyacaktır”
İbrahim Kalın, Türkiye’nin IŞİD’le mücadele kapsamında yaptıklarını da rakamlarla ortaya koydu. Kalın’ın verdiği rakamlara göre, bu örgütle irtibatlı olduğundan şüphelenilen 3 bin 300’den fazla yabancı uyruklu kişi sınır dışı edildi, yaklaşık 41 bin yabancı uyruklu kişiye de ülkeye giriş yasağı konuldu, gözaltına alınan 1232’si yabancı uyruklu 2 bin 770 kişiden 954’ü tutuklandı.
Türkiye’nin Kilis’e yönelik saldırıları engellemek için tedbirler aldığını belirten Kalın, Türkiye’nin çözüm için en öncelikli talebinin güvenli bölge olduğunu yineledi: “Biz güvenli bölge meselesini kendi ulusal güvenliğimiz açısından da önemsiyoruz. Orada yaklaşık 90 km’ye yaklaşık 45-50 km derinliği olan bir güvenli bölgenin kurulması bizi bu tür saldırılardan bu tür roket vesaire olaylarından da koruyabilecektir.”
Ümit Özdağ, Kilis’in afet bölgesi ilan edilmesini istedi
Kilis’e düşen roket mermileri muhalefetin de gündeminde ilk sıralarda. İki hafta önce Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanlığı’na aday olduğunu açıklayan Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Kilis’te afet durumu ilan edilmesini istedi.
Özdağ, “IŞİD saldırıları karşısında Kilis halkı tam bir çaresizlik içindedir. Artık angajman kuralları gereği ‘misli ile cevap verdik’ şeklindeki savunmalar Kilisliler için hiçbir şey ifade etmemektedir. Her gün ölüm korkusu ile iş yerlerine gitmek durumunda kalan Kilisliler’in tedirginliği, yine çarşıya çıkmak isteyen yurttaşlarımızın korkusu herhalde hiç bir şeyle izah edilemez. Kilis halkı adeta paranoya yaşıyor,” dedi.
Özdağ: “Akdoğan Kilis’i terk etti. Kilisler ne yapacak?”
Özdağ, dün Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın Kilis’e yaptığı ziyaret sırasında IŞİD’in kente attığı roketlere dikkat çekti: “Yalçın Akdoğan’ın danışmanının yaptığı gayri resmi programda Valilikte toplantı, Valilikte basın açıklaması, hastanede yaralı ziyareti, füze saldırılarında vefat edenlerin ailelerine taziye ziyareti vardı. Ancak saldırı olur olmaz Yalçın Akdoğan basın açıklaması yaparak Kilis’i terk etmiştir. Peki Kilisliler ne yapacaktır?”
HDP’li Baluken’den “danışıklı dövüş” iddiası
Bir başka muhalefet partisi HDP ise Kilis’teki durumu “danışıklı dövüş” olarak niteledi.
HDP TBMM Grup Başkan Vekili İdris Baluken, “AKP görünürde IŞİD’le arasına bir mesafe koydu ancak bu ilişkinin halen devam ediyor olması ve Türkiye’nin özellikle dünya devletlerinin kabul etmediği güvenlik bölgesiyle ilgili politikalarına bir meşruiyet sağlamak için danışıklı dövüş olarak ortaya çıkmış da olabilir. Kilis’e yapılan her saldırı sonrası AKP, fırtına obüslerini YPG mevzilerine saldırtacak şekilde ateşleme talimatı veriyor. En güçlü önlemi IŞİD’le savaşan YPG mevzilerini bombalamak, Kandil’e hava harekatları düzenlemek ve ‘abdestsiz sokağa çıkmayın’ telkinlerinde bulunmak,” dedi.
