Kamuoyunda Hüda Par adıyla da bilinen Hür Dava Partisi, çoğunlukla Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da, ağırlıklı olarak muhafazakar Kürtler arasında tabana sahip bir parti.
Yakın geçmişte Güneydoğu’da, özellikle “6-8 Ekim olayları” diye bilinen şiddet olaylarında HüdaPar ve Halkların Demokratik Partisi yandaşları arasında yaşanan çatışmalarda ölenler ve yaralananlar olmuştu.
Adı son dönemde Güneydoğu’daki şiddet olaylarıyla anılan parti, aynı bölgede faaliyet gösteren ve cinayetlere karışan Hizbullah örgütüyle anılsa da, parti yetkilileri Hizbullah’la bağlantı iddialarını kesin dille reddediyor.
Hüda Par 9 ilde 9 bağımsız adayla seçime giriyor. 2012 yılında kurulan partinin geçen yıl yapılan belediye seçimlerindeki oy oranı 100 bine yakındı. Amerika’nın Sesi Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili adaylığı için bir süre öncegörevinden istifa eden Hüda Par eski genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’yla konuştu.
Yapıcıoğlu’yla Hüda Par’ın hedefleri, HDP’ye bakışları ve Diyarbakır’da son yaşanan terör olaylarıyla ilgili olarak Alparslan Esmer’in sorularını yanıtladı:
5 Haziran Cuma günü Diyarbakır’daki HDP mitinginde yaşanan bombalı saldırı
Zekeriya Yapıcıoğlu: “Bu olayı kim yapmış olursa olsun ve kime karşı yapılmış olursa olsun, bu bir terör hadisesidir. Mutlak suretle terör saldırısıdır. Kınanması gerekir bu vesileyle ölenlerin yakınlarına başsağlığı diliyorum. Biz bugün konvoy düzenlemeyi düşünmüştük cenazeler nedeniyle biz cenazelere saygımızdan bu konvoyumuzu da iptal ettik. Ama mitingin sahibi HDP bugün (Cumartesi) şehir içinde araç konvoyu yaptı.
Son gün bütün partiler şehir içinde araç konvoylarıyla kendi propagandalarını yapıyorlardı. Biz dünkü acıdan dolayı Diyarbakırlı hemşerilerimiz bu acıyı yaşarken kendi seçim propagandamızı yapmayı ve şehirde gösteriler yapmayı uygun görmedik, insanların acısına saygı duyarak bu etkinliğimizi iptal ettik ama HDP’nin kendisi, kendi mitingine gitmiş insanlar yaralanmışken, hayatlarını kaybetmişken kendi konvoylarını devam ettiriyorlar.”
Hüda Par’ın kuruluş amacı:
ZY: “Hüda Par 2012 Aralık ayında kuruldu. Bize göre bir İslami muhalefet boşluğu vardı. Siyaset sahnesinde temsilden yoksun olduğunu düşünen bir kitle vardı. AK Parti ve benzeri partiler, Kürt Sorunu’nun çözümü noktasında kararlı olduklarını ve çözeceklerini söylüyorlarsa da, bazı konularda ve çözümü noktasında ağır davrandıklarını doğal ve meşru talepleri bile böyle bir hak yoktur diyerek kabul etmediklerini gördük. Öte taraftan Kürt Sorunu ile ilgili bazı talepleri olan ve kendisini Kürtler’in kendilerini tek temsilcisi olarak tanıtmaya çalışan BDP’nin o gelenekten gelen HDP’nin de Kürtler’in örf ve adetleriyle çok barışık olmadıklarını ve Kürtler’in örflerine inançlarıyla aralarına mesafe koyduklarını ve hatta zaman zaman bunlara hakaret ettiklerini gördük. Bu noktadan hareketle bir siyasi hareket başlatma kararı aldık. Bunlar tabii iki ana etken. Ama bunlar dışından adalet terazisi bozulmuş, sosyal adalet yok. Toplumsal yozlaşma had safhaya ulaşmış. Sistemden şikayetçi olanlar işbaşına gelince sistemin sahibine dönüşmüş. Bütün bunları görünce yeni bir hareket başlatma kararı aldık ve Hüda Par’ı kurduk.”
Hüda Par’ın seçmen tabanı
ZY: “Bizim seçmen tabanımız, yoğun olarak Kürtlerden oluşan, fakat sadece Kürtler değil. Tabanımız içerisinde Araplar da var, Türkler de var. Farklı etnik kimliklere mensup insanlar da var. Fakat özellikle bizi Kürt partisi gibi tanıtma gibi Batı’da yoğun bir çaba var. Ama biz sadece Kürdistan’a hapsolmak istemiyoruz. Biz bütün Türkiye’de siyaset yapmak istiyoruz. Bizim tabanımız daha çok dini değerlerine bağlı ve kendi inancının gereklerini yaşamaya çalışan bir taban. İslami kesim diyebilirim.”
Hizbullah’ın devamı mı?
ZY: “Hizbullah’ın devamı mısınız diye soruluyor Biz de diyoruz ki Hizbullah bitti mi ki biz devamı olalım. Hizbullah yerli yerinde duruyor. Hizbullah’ın siyasi kanadı değiliz. Ya da tersinden söyleyecek olursak Hizbullah bizim silahlı kanadımız değil. Hizbullah ayrı bir örgütlenme. Biz yasal çerçeve içerisinde kurulmuş Hizbullah da dahil bütün İslami kesimlere hitap etmeye çalışan, onların siyaset alanında desteklerini almaya çalışan İslami referanslarla hareket eden bir siyasi partiyiz. Hüda Par yanlılarının çatışmalara karıştığı haberleri tamamı istisnasız tamamı kasten yapılan haberlerdir manipülasyondur.
‘Orantılı’ savunma
ZY: “Bugüne kadar yüzyıllarca saldırıya uğradık. 6-7-8 Ekim’de bizim 25 tane parti binamıza, il ve ilçe binamıza saldırı düzenlendi. Bazıları tamamen yakıldı. 9 mensubumuz katledildi. En son geçen hafta, 29 Mayıs günü İdil’in Kozluca Köyünde birisi İdil İlçe teşkilatına mensup, birisi Cizre ilçe teşkilatımıza mensup kayıtlı üyemiz akrabalarını ziyaret için giden üyelerimiz orada katledildi. Hiç kimse gösteremez ki intikam amacıyla ya da bu saldırıları yapanlara karşı herhangi bir şiddet hadisesine karışmış olsun. Öyle bir şey söz konusu değil. En son bu Diyarbakır’daki olayda da HDP’nin yetkililerinin bunun kendilerine olumlu anlamda oy olarak yansıyacağını söylemiş olmaları, bu olayın gerçekleştiği miting alanına girenlerin üst aramalarının polise yaptırılmadığı partililer yaptırıldığı gerçeği, bu olaydan sonra bu olayı bize yıkmaya çalışmaları, yoğun propagandaları hatta şu anda sosyal medyada dolaşan bir şey var. Birileri sokaklarda dolaşıp 6-7-8 Ekim olaylarında 16 yaşında öldürülen bir çocuk vardı: Yasin Börü. Türkiye bu ismi ezberledi. Birileri sokaklarda dolaşarak sırf provakasyon amaçlı ‘biz Yasin Bölü’nün intikamını aldık. Yaşasın Hizbullah’ şeklinde sevinç naraları atarak dolaşanlar var. Daha önce de 6-8 Ekim olayları zamanında birileri benzer şekilde sloganlar atarak dolaşmış. Karşılaştıkları zaman sokakta onları Hüda Parlı veya Hizbullah sanarak çatışmaya girmişlerdir. O olayda bizzat HDP üyeleri birbirlerine silah sıkmıştı. Algı oluşturmak için böyle kirli işlere de tenezzül ediyorlar maalesef. Ama ben net şekilde söylüyorum. Partinin kuruluşundan bu yana hiçbir HÜDAPAR üyesi hiçbir saldırı olayına karışmamıştır. Fakat saldırıya uğradıklarında kardeşlerimiz, saldırıyı def etmek için saldırıyla orantılı olarak kendilerini savunmuşlardır.”
Güneydoğu’da azalabilecek AKP oylarına talip mi?
ZY: “Her zirveden sonra iniş vardır. Bize göre AK Parti de HDP de özellikle bizim bölgemizde Kürdistan’da ulaşacağı zirveye ulaşmıştır. Bundan sonra her iki parti için de iniş vardır. Ülkedeki sorunlar açısından her iki parti de kendi çıkarlarını, toplumsal çıkarların önüne koyduğuna inanıyoruz. Bu görüldükçe halkın desteği de azalacaktır. Birileri bize ‘Siz AK Parti’nin mi yoksa HDP’nin mi oylarına talipsiniz?’ diye soruyor. Biz diyoruz ki, HDP ve AK Parti’nin yöneticileri, lütfen kendilerine oy versinler biz halkın oylarına talibiz. Halkın oyları da hiç kimsenin çantasında keklik değildir.”
AKP yöneticilerinin Güneydoğu kampanyalarında dini argümanlar kullanmasına nasıl bakılıyor?
ZY: “Biz o yaklaşımı çok doğru bulmuyoruz. AK Parti sadece bu söylemi [sadece]Türkiye Kürdistanı’nda değil [tüm] ülkede kullanıyor. Yalnız bu söylemleri HDP de kullanmaya başladı. Belki bizim referansımız İslam’dır diyerek siyaset sahnesine çıkmamızdan sonra bunun kullanılması, akıllara şunu da getirmelidir taban kaybetmemek için daha fazla dini argümanları kullanacaklar.”
Güneydoğu’da ve Diyarbakır’da hedefler
ZY: “Bizim hedefimiz şu, burada bağımsız olarak seçimlere girmiş en yüksek oyu alan kimse, onun aldığı oyların üzerine çıkmayı hedefliyoruz.”
HDP gibi bir Kürt partisinin barajı aşması memnun eder mi?
ZY: “HDP’nin Kürt partisi olduğu düşüncesinde değiliz. Kendileri de zaten ‘Türkiyelileştirdiklerini’ söylüyorlar. 550 aday gösterdiler bunun beşte biri bile Kürt değildir. Bileşenlerine baktığınızda Kürt olmadıklarını görüyoruz. Bizim ilkemiz vardır. Yüzde 10 seçim barajı antidemokratiktir, zalim bir barajdır. Herhangi bir partinin bu barajın altında kalması bizi sevindirmez.”