Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Diyarbakır’da yaptığı konuşmada çözüm sürecini vurgulaması Halkların Demokratik Partisi (HDP) cephesinde de yankı buldu. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, siyasette yumuşama için AKP’nin "Dolmabahçe Mutabakatı'na dönmesi ve Abdullah Öcalan’la görüşmesi" şartını öne sürdü.
Halkların Demokratik Partisi yönetimi, açılan kapatma davasının HDP’nin aleyhine sonuçlanması halinde izlenecek yolları belirlemek üzere bir dizi toplantı yapmaya başladı. Toplantılardan biri de Diyarbakır’daydı. Toplumun değişik kesimleriyle bir araya gelen HDP yönetimi olası bir kapatmada izlenecek yolu tartıştı.
Toplantıya katılan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, toplantıları VOA Türkçe’ye değerlendirdi. Temel, kapanma olması halinde nasıl siyaset yapacaklarını tartıştıklarını belirterek, şunları söyledi: “Kapanma davası ve partimizin üzerindeki baskıların tümüne karşı bizim bir hamlemiz var, yani güçlendirme, büyütme, farklı çevrelerle buluşma ve hatta bu buluşmalarla bir yol haritası oluşturma. Yol haritası nedir, neyi barındıracak, biraz amacımız bundan sonra nasıl bir düzlemde siyaset yapacağız, bunu konuşmak. Bizim Türkiye'de bu iki bloklu siyasi kamplaşmaya karşı nerede duracağız, bizim bu güçler ile yan yana gelme kriterlerimiz, ilkelerimiz neler olur, bu konuda çok yönlü, çok çeşitli öneriler alıyoruz. Türkiye'de masalar oluşturuyoruz, yuvarlak masalar, bu tartışma sürüyor. Bir de kendi örgütlerimizle 80 merkezde tartışıyoruz. Buralarda çıkacak sonuçları bir konferansla kamuoyuna duyuracağız.”
“Seçmenin talebi üçüncü yol”
HDP yönetimi bugünkü toplantıda partinin ‘küskün’leriyle bir araya geldi. Parti yönetimi 'küskün'leri ikna etmeye çalıştı. Temel, tartışmalardan öne çıkan talebin ittifaklarla ilgili olduğunu söyledi. Partililerin HDP’yi üçüncü yol olarak görmek istediğini vurgulayan Temel, “HDP’nin artık kendi özgül ağırlığını Türkiye siyasetinde daha belirgin hale getirmesi isteniyor. Millet ittifakı Cumhur ittifakının yaklaşımının artık netleşmesi ve ilkesel düzeyde HDP ve HDP'nin etrafındaki güçlerinin artık kendi ilkelerini ortaya koyarak, bu konuda üçüncü bir seçenek olma iddiasının belirginleştirilmesi, görünür olması isteniyor. Hiçbir şekilde kendi seçmenini alternatifsiz ve seçeneksiz bırakmaması talebi yüksek sesle dillendiriliyor yani olası bir kapanma riskine karşı fazla seçeneksiz bırakmayın bizi diyorlar” dedi.
“Yeni bir partide siyaset”
Peki HDP kapatılırsa ne olacak? Temel, genel eğilimin HDP bileşeni bir partide siyasete devam etmek olduğunu belirterek, “Biz Türkiye'de belirleyici güç olmaya devam edelim talebi var. Seçenekler şu; biliyorsunuz HDP’nin altıya yakın bileşeni var. Bir de HDP'nin ittifak kurduğu çeşitli siyasi partiler var. Bunların hepsini şöyle değerlendiriyoruz, hepsi aslında bir örgütlenme hamlesi başlattı, büyüme hamlesi başlattı. Deyim yerindeyse bir HDP kapanırsa 6, 7, 8 HDP seçime hazır bekleyecek” diye konuştu.
“Erdoğan çözüm istiyorsa Dolmabahçe Mutabakatı'na dönsün”
Temel Erdoğan’ın geçen hafta düzenlediği Diyarbakır gezisine de değindi. Geziyi "eksik ve etkisiz" olarak değerlendiren Temel, şöyle devam etti: "Erdoğan’ın gezisine yönelik üç değerlendirmemiz var. Kürt düşmanlığı sürüyorken, öyle yapay, göz boyama adımlara gerek yok. Kürt halkının karnı bunlara tok. Bu sorunu çözmeye, Kürtler'i anlamaya dönük bir tutum içinde ise Dolmabahçe Mutabakatı var, Sayın Öcalan yerinde duruyor ve bu katı tecridi kaldırarak bu görüşmeleri yapabilirler pekala. Kimse elini tutmamış. HDP’'nin bu konuda ne engel olma ne de bu konuda öncülük etmek gibi bir misyonu var. Muhatap belli, tartışma belli, yer belli. Bunu yapması daha gerçekçi ve daha doğru olur. Üçüncüsü il binamızın önünde gitti, il binamızın önünde protestoya gider mi bir cumhurbaşkanı. Diyarbakır gezisi her yönüyle eksik, aksak. Bu konuda kendi siyasetini değiştirmedikçe, değer biçmemiz söz konusu değil.”
Temel HDP ile AKP arasındaki buzların erimesini de Dolmabahçe Mutabakatı ve Öcalan ile görüşme şartına bağladı. Temel, “Eğer Erdoğan Dolmabahçe Mutabakatı'na döndüğünü ilan ederse İmralı'daki tecridi kaldırırsa, bu görüşmeleri tekrar sistematik bir şekilde yürütürse, ki buna küçük ortağı alsa razı olmaz, bu iradeyi gösterirse, biz 'acaba' deriz” şeklinde konuştu.
Temel’in vurgu yaptığı Dolmabahçe Mutabakatı, çözüm sürecinin bitmesinden kısa süre önce İmralı heyeti ve AKP ile hükümet yetkilileri tarafından yayınlandı. 10 maddelik mutabakatta, demokratik siyaset tanımı ve içeriği, kimlik kavramı tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi, bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa gibi, atılacak adımlar kamuoyu ile paylaşıldı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan önce "Bu hasretle beklediğimiz bir çağrıdır" dese de bir yıl sonra “Böyle bir mutabakat yok. Bu iktidarın terör örgütüyle bir mutabakatı söz konusu değildir” açıklamasında bulundu.
