Diyarbakır-Kürt siyasetçilerin arasındaki son yılların en sert tartışmasına giden süreç, cezaevindeki Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın aday olmayacağını açıklamasıyla başladı. Açıklamadan sonra kimin eş genel başkan olacağın tartışmaları başladı. Tartışmalarda HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir ve Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in isimleri ön plana çıktı.
Ancak eski milletvekili Hasip Kaplan’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama bir anda HDP cephesinde tansiyonu yükseltti. Kaplan, “HDP kurultayında Demirtaş’ın yerine sakın bir Türk göz dikmesin, benim naçizane önerim, herkes haddini bilecek. Kusura bakmayın barajı aşan Kürt halkının oyları üzerinde sörf yapacak hiçbir halkın zamanı yoktur, Başur ve Rojava söz konusu olacaksa, bu işi ruhundan anlatacak liderler zamanı. HDP 11 Şubat kurultayı ile net görüşüm kusura bakmayın, eş başkanlık 1 Kürt olacak, Halkın istediği olacak, Taban ne diyorsa odur, Herkes konumunu ona göre belirlesin, halkın iradesine saygı kazandırır” dedi.
İlk zamanlarda Kaplan’ın hesabının korsan saldırıya uğradığı zannedildi. Ancak Kaplan hesabının böyle bir saldırıya uğramadığını, açıklamaların kendisine ait olduğunu duyurdu.
Kaplan’ın açıklamalarına HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yanıt verdi. Bazı basın kuruluşlarına açıklama gönderen Önder, genel başkanlığa aday olmadığı söyledi. Önder’in açıklamasının bazı bölümleri şöyle; “HDP’de eş genel başkanlık ‘göz dikilen’ bir yer değildir. Hasip, düzen partileriyle bizi karıştırmış. Vekil olduğu zamanlarda da karıştırırdı. Ben eş genel başkanlığa, aday ya da talip değilim. Kuruluşundan bu yana, yoldaşlarım bu onurlu göreve defalarca beni önerdiler. Ben de her seferinde benden daha yetkin, benden daha layık en az onlarca yoldaşımı önerdim. Bugün de böyle düşünüyorum. Bu partinin bir sıra neferiyim. Milletvekiliyken de film çekerken de bu ‘sıra neferi’ olma duygum hep devam edecektir. İlkel milliyetçilik yani ırkçılık hastalıklı bir duygudur. Bazen Hasip örneğinde görüldüğü gibi insanı insanlığından eder. Bu siyasal çizgi Kürt, Türk, Ermeni, Süryani, Çerkez ve cümle Türkiye Halklarının evlatlarının Onur, Cesaret, Özgürlük İnancı ve eşsiz fedakârlıklarıyla bugüne gelmiştir. Rojava'da, Suruç'da, Şengal'de, Ankara Garı'nda Barış ve Özgürlük uğruna gözünü kırpmadan hayatını veren Türkler dahil bütün dünya halklarının çocukları için Hasip zihniyeti, ancak tükürülecek değersizliktedir. İçinde zerre utanma duygusu olan birisi onların aziz hatırasından biraz olsa utanır, utanmalıdır.”
Önder’in yaptığı bu açıklamaya Kaplan yine sosyal medya üzerinden yanıt verdi; ”HDP tüzüğünde 2 dönem kuralı var, Ben avukatlığa döndüm, SSÖ ayrıcalıklı değil, dönemi doldu Siyasetten çekilip film çekeceğim demişti, Ona üslubuyla cevap vermeyeceğim, halka havale ediyorum”
İkili arasındaki söz düellosuna bir süre sonra partiler de katıldı. HDP, Kaplan’ın ırkçılık yapmakla suçlayarak, ”Hasip Kaplan Twitter hesabından yapılan ırkçı, ayrımcı ve ötekileştirici paylaşımların HDP anlayışı ve politikaları ile hiçbir ilgisi yoktur. Kınıyor ve ayıplıyoruz” açıklamasını yaptı. Demokratik Bölgeler Partisi ise “HDP bütün halkların partisi olup, halkların kendi emek, kimlik, inanç, renk ve tonlarıyla oluşturmuş oldukları bir Türkiye demokrasi zenginliğidir. Hasip Kaplan'ın açıklamalarını kınıyoruz” şeklinde görüş bildirdi.
Tartışmalar sürerken, Kaplan’ın disiplin kuruluna sevk edildiği haberleri geldi. Ancak Kaplan Twitter hesabından yaptığı son açıklamada istifa ettiğini belirterek, “HDP’de görevim yok, iki dönem kuralına takıldım HDP’nin bu kurala takılmayan ayrıcalıklı vekilleri var, açıklamaya üzüldüm, ırkçılık mı? Disipline mi? vereceksiniz, gerek yok, siyasetten de, partiden istifa ediyorum. Kürt ulusal kongresine 1 Türk temsilci seçilirken yapmalıydım, bağışlayın” dedi.