Hatay Depremzede Derneği kurucusu depremzedeler, kentte tam teçhizatlı hastane, donanımlı okullara ve ampute bireylere hizmet sunulmasına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “İlçeler Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ve Arsuz’un özel afet bölgesi ilan edilmesini talep ediyoruz” çağrısı yaptı.
İktidardaki Cumhur İttifakı’nın ortakları AK Parti ile MHP’yle görüşme taleplerine yanıt bulamadıklarını açıklayan Hatay Depremzede Derneği, iktidar cephesine ve bazı muhalefet partilerine sunamadıklarını bir yıllık durum raporunu kamuoyuna açıkladı. Hatay Depremi’nin 1. Yılı” başlıklı raporda, sağlık, eğitim, engelli bireyler, cenazeleri tespit edilmemiş kayıplar ve kentteki ekonomik sorunlar ile altyapı sorunlarına yer verildi.
CHP Lideri Özgür Özel ile dün akşam görüşme gerçekleştiren Hatay Depremzede Derneği kurucuları, kendileriyle görüşmeyen iktidar cephesine raporlaştırdıkları sorunlara çözüm getirilmesini talep etti. Kurucular, özellikle Hatay’ın ilçeleri Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ve Arsuz’un acilen özel afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirtti.
Hatay Depremzede Derneği adına Ece Doğru’nun seslendirdiği basın açıklamasında, 3 bin civarında kimsesiz çocuk ve bin civarında ampute birey olduğu vurgulanarak, kentte 700 bin insan içinse geçim olanağı kalmadığı aktarıldı.
Başta eğitim ve sağlık olmak üzere kentteki koşullar açısından “Hatay’da derin eşitsizlik yaşıyoruz” vurgusu yapılan açıklamada, çocuklar için acilen gerekli donanımlara sahip okullar oluşturulması talep edildi. Yetkililere, “Kendi çocuklarınızı bu ortamda bu haliyle okula gönderir miydiniz?” sorusu yöneltilen açıklamada, Hatay’a ilişkin şu taleplere yer verildi:
“Anayasal bir hak olan sağlığa erişim hakkına erişemeyenler olarak tam teşekküllü hastane talebimizde ısrarcıyız. Halihazırda var olan yönetmelikler, mevzuatlar ya da kanunlar deprem koşullarına göre revize ederek halkın ihtiyaçları karşılanmalıdır. Mahallelerde nüfus şartı aranmaksızın aile sağlık merkezleri oluşturulmalıdır. Yetkililere soruyoruz, sağlığa erişim bu boyuttayken sizden kendiniz ya da yakınlarınız için bu kentte yaşamak ister miydiniz? Halkın talepleri acilen karşılanmalıdır. Deprem sonrası yaşlılar, engelli bireyler gibi Ampute bireyler ve kimsesiz kalmış çocuklar gibi vatandaşlardan oluşan devasa dezavantajlı gruplar meydana geldi. Bu vatandaşlarımızın yaşamış olduğu sorunlar görülmüyor. Duyulmuyor. Yetkililere soruyoruz, yakınlarımızdan biri dahil bu dezavantajlı gruplardan birinde dahil olmuş olsaydı neler yapardınız? Aynısı istiyoruz.”
Devamında, “Sağır sultan bile depremin yaşanabileceğini biliyorken ne iktidar ne de yerel yönetimler bu konuda önlem almamışlardır. Affetmiyoruz, biz sadece ölmedik, öldürüldük de her zaman dediğimiz gibi deprem değil, kapitalizm öldürür” mesajı verildi.
“Hatay’ın çoğunluğu konteyner kentlerde kalıyor, kiracılar hak sahibi olamıyor”
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Hataylı depremzedelerden birisi Rafi Derman, devlet tarafından yüzde 40 oranında hibe verileceği iddiası olduğu ama evleriyle birlikte hayatlarında sahip oldukları her şeyi yüzde 100 kaybetmiş insanlar açısından bunun ne için yeterli olacağını sordu.
Hatay’dan başka yerleşim yerlerine göçün devam ettiğini kaydeden Derman, Hatay halkı mağduriyet içindeyken kentte yeterli yaptırımlara, alt yapı hizmetleri inşasına başlanmadığını söyledi. Vaat edildiği oranda devlet desteği sağlansa da geri kalanını Hataylıların ödeyecek maddi gücü olmadığını belirten Derman, “Kirada oturan insanlar hak sahipliğine erişemiyor. Onlara konteyner bile verilemiyor. Mesela neden? Onların barınmaya ihtiyacı yok mu? Kirada oturduğu ev az hasarlı olduğu için kira yardımı ya da konteyner alamayan insanlar var” diye konuştu.
“Okullar birleştirildi, ikili eğitimde çocuklar mağduriyetler yaşıyor”
Depremzede öğretmen Halil Bıyıklı, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, kentteki birçok okulun hasarlı olduğu ve yeni okullar da yapılmadığı için yıkılmayan okullarda ise öğrenci birleştirmeleri yapıldığı kaydetti. Bu nedenle ikili öğretime geçildiğini kaydeden Bıyıklı, “Çocuklar, ya sabahın karanlığında ya da akşamın karanlığında okula gidip gelmek zorunda kalıyor. Ders süreleri de kısaltıldı. Türkiye’nin başka yerlerinde eğitim gören çocuklarla rekabet etmesi beklenen Hataylı öğrenciler, her gün eksik ders işliyor ve haliyle üniversite ya da lise sınavlarında nasıl başarı sağlayacaklar?” dedi.
Hatay’da deprem sabahı enkazdan çıktıklarında veya enkaz başında sevdiklerini beklediklerinde yalnız kaldıklarını söyleyen Bıyıklı, “Başınızın çaresine bakın dediler. Biz o dakikadan itibaren sürekli olarak başımızın çaresine bakıyoruz. Umut Hatay halkındadır. Hani varsa olacaksa bir şey Hatay halkı yapacaktır” görüşünü de paylaştı.
“Kanser hastaları gibi kronik vakalar için hizmet yok"
Hatay Tabip Odası yönetim kurulu üyesi Dr. Servet Alkan ise, kentte geçmişte 2 bin 400 yatak var iken şimdi 700 yatak bulunduğunu ve örneğin kanser hastaları gibi kronik vakalar için hizmet sunulamadığını açıkladı.
Tıbbi açıdan sıkıntılı ameliyatları Hatay’da yapamadıkları için şehir dışına sevk etmek zorunda kaldıklarını belirten Alkan, İskenderun, Samandağ ile Dörtyol’daki hastanelerde de yetersiz koşullar olduğuna dikkat çekti.
Kentte aşılama oranlarında çok ciddi düşüş olduğunu ve aşı takip sisteminde kesinti olduğunu da açıklayan Alkan, “Sağlık sistemindeki hasta kayıtları bakımından elektrik sürekli getiriyor, internetimiz yok. Çoğu yerlerde gerekli bilgileri takip etmekte zorlanıyoruz. Kronik takibi yapılan hastalar da şehir dışına gittiği için bu hastalarımıza ulaşmakta zorlanıyoruz” ifadesini kullandı.
Forum