Erişilebilirlik

'Türkiye’nin AB’ye Tarih Şartı Yapıcı Çözüm Üretmez'


Hamilton: 'Türkiye’nin AB’ye Tarih Şartı Yapıcı Çözüm Üretmez'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:18 0:00
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler, çıkmaza mı girdi? Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden vazgeçmesi sözkonusu olabilir mi? Başbakan Erdoğan’ın AB yerine Şanghay sürecine dahil olması mümkün mü? Mehtap Çolak Yılmaz bu soruları Johns Hopkins Üniversitesi’nden Profesör Daniel Hamilton’a yöneltti.

Avrupa Birliği’ni sarsan Euro krizinin üstesinden gelme yolları aranırken başkent Washington, Avrupa Parlamentosu Genel Sekreteri Klaus Welle’yi ağırladı.

Başbakan Erdoğan’ın Avrupa Birliği’ne yönelik eleştirilerinin sıklaştığı bu ortamda biz de bölge uzmanına, Türkiye’nin adaylık sürecindeki son durumu sorduk.

Prof. Daniel Hamilton, "Türkiye’nin adaylık süreci kuşkusuz uzun ve moral bozucu bir süreç. Bazı müzakere başlıklarının önü siyasi engellerle tıkalı. Bu da tarafların birbiriyle konuşmasını bile engelliyor. Bazı iç meselelerin de üyelik sürecinde sorun teşkil ettiğini biliyoruz," şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği Genel Sekreteri Klaus Welle, Johns Hopkins Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, birliğin Yunanistan, Portekiz ve İrlanda gibi ülkelere yaklaşımı konusunda özeleştiri yaptı. Amerika’yla ticari ilişkilerin daha yakın bir şekilde sürdürülmesinin önemini vurgulayan Genel Sekreter, ortak para birimi Euro’nun geleceğinin kurtarılması konusunda umutlu bir tablo çizdi. Türkiye’nin üyeliğinin AB ekonomisine olası katkılarını Johns Hopkins Üniversitesi’nden Profesör Daniel Hamilton değerlendirdi: "Evet, Türkiye’nin canlı bir ekonomisi, genç ve dinamik bir nüfusu var. Avrupa pazarına dahil olduğunda, yaşlanan Avrupa nüfusuna büyük ve kaliteli iş gücüyle katacağı şey çok. Ancak Türkiye AB’ye üye olmadan da çok faydası dokunabilir. AB Türkiye’nin en önemli ticari ortaklarından ve Avrupa ekonomisinin kötü olması Türkiye’nin de yararına değil. Dolayısıyla AB ile ekonomik ilişkileri güçlendirmek için, her şeyi üyelik sorununa bağlamanın ötesinde, Türkiye’nin yapabileceği şey çok," diyor.

Johns Hopkins Üniversitesi Transatlantik İlişkiler Merkezi Direktörü ve Avrupa Birliği Uzmanı Profesör Hamilton, Başbakan Erdoğan’ın ‘2023’e kadar üyelik verilmezse Avrupa Türkiye’yi kaybeder’ sözlerini aşırı sert buluyor: "Bence tarih şartı koşmak iki taraf için de yapıcı bir çözüm üretmez. Avrupa, genişlemenin sancılarını çekiyor ve şu an itibariyle kendi meselelerine dalmış durumda. Türkiye de sürecin uzaması yüzünden kızgın. Ama sürecin ilerlemesi için AB ile uzlaşmaya varması da gerekli. İşte bu yüzden çözüm zor."

AB uzmanı Profesör Hamilton, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’yi Şangay 5’lisine alın AB’yi unutalım” sözleri konusunda, “ancak şaka olabilir” yorumu yapıyor: "Ben bunun ciddi bir fikir olarak görmüyorum. Çünkü Şangay 5’lisi Rusya’nın farklı bir alternatif ortaya koymak adına kalkıştığı başarısız bir girişim. Yani asla bir Avrupa Birliği olamaz. Avrupa Birliği 500 milyon kişinin dahil olduğu ekonomiye dayalı bir pazar. Dolayısıyla ciddi bir gözle bakarsanız Şangay Beşlisi’nin pek bir şey barındırmadığını görürsünüz. Türkiye’nin jeopolitik olarak elinde birçok seçenek bulundurabilecek güce sahip olduğunu anlıyoruz ama gruplar arasında gidip gelme fikrinin, gücünü ortaya koyması açısından iyi bir duruş olduğunu söyleyemem."

Türkiye’nin Avrupa Birliğinin resmi bir parçası olduğu günler konusunda bir takvim tahmininden kaçınan Hamilton, mevcut tabloda birçok konunun Türkiye’nin elinde olduğunu vurguluyor: "Eninde sonunda Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olmayacağını söylemek doğru olmaz. Ancak gelecekteki Avrupa’nın bugünkünden çok farklı olacağı kesin. Çünkü AB’nin bugünkü mantığı daha geniş bir Avrupa’dır. Bu duruşa katılmıyorsanız, Avrupa’da AB karşısında yeni duvarlar ören taraf olursunuz. Eğer yeni tür bir ilişki istiyorsanız, yeni bir durum yaratmalısınız. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mevcut tablo böyle, ama bu, üzerinde çalışılmayacağı anlamına gelmez."

Bir yanda Avrupa Birliği’nde tüm dengeleri altüst eden mali kriz, diğer yanda Türk yetkililerden gelen, “birliğin Türk ekonomisine her zamankinden daha çok ihtiyacı var” mesajları. Profesör Daniel Hamilton’a göre tüm bu tartışmaların ötesinde Türkiye birliğe girdiğinde karşısında bambaşka bir Avrupa bulacak.
  • 16x9 Image

    Mehtap Çolak Yılmaz

    Mehtap Çolak Yılmaz, 1997 yılında Star Haber’de başladığı televizyon haberciliğine, 2000 yılında ATV Haber’le devam etti. Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde haber takip etti, söyleşiler ve canlı yayınlar yaptı. 2003 yılında iki ay boyunca Irak’ın işgalini Bağdat ve Kuzey Irak’tan takip etti. 2005 yılında  ATV Haber Washington Temsilcisi olarak mesleğine Amerika’da devam eden Yılmaz, 2012 yılından bu yana da Amerika’nın Sesi’nde çalışıyor.

XS
SM
MD
LG