İstanbul’da Sanayi Mahallesi’nde bir ofis, onlarca bilgisayar ve masaların çevresinde hararetle sohbet eden gençler.
Gençler arasında Türkler de var, çoğu Suriyeli olmak üzere yabancılar da var; sosyolog da var, bilgisayar mühendisi ve işletmeci de. Onları bir araya getiren ilk defa duyduğum bir kavram “hackathon”.
Etkinliğin moderatörü Çağdaş Önen, “hackathon” adı verilen yeni nesil girişimcilik maratonunu şöyle açıklıyor:
“Hackathon, belirlenen süre zarfında farkı disiplinlerden gelen insanların bir iş fikrini sistematik bir yapı haline getirmeleri anlamına geliyor. Bu iş fikrini bir iş planı haline dökmeleri, bunun çalışabilir bir küçük modelini burada yapıp belli jüriye sunmaları oluşacak etkinlik.”
Proje yarışmasının jüri üyelerinden Hackqurters kurucu ortağı Kaan Arık, “Şu an 4,5 milyon Suriyeli mülteci dünyanın farklı yerlerinde kendi vatanlarından uzak birçok problemle karşı karşıyalar. Bizde onların farklı sorunlarına çözüm bulmak için burada çalışacağız. Hackathon’ların sonunda bazıları teknoloji tabanlı, bazıları tasarımsal bazıları sosyal ya da iletişime dayalı olabiliyor. Bu maratonda bunların bazılarına çözüm üretmeye çalışacağız” diyor.
ABD Başkonsolosluğu, Garaj ve Habitat’ın destekleri ile İstanbul Kolektif House Hackquarters adlı yeni nesil girişimcilik yapılarının organizasyonuyla 25-27 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen bu etkinliğin hedefi Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin sorunlarına çözüm üretmek.
Selda Şerifsoy: Fikir var, fon var, bunları birleştirecek organizasyon yok
Projenin destekçilerinden Amerikan Başkonsolosluğu, daha önce çevre ve tasarruf konulu bir hackathon’a katkı sağlamış. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Amerikan Başkonsolosluğu Basın Kültür Bölümü’nden Selda Şerifsoy da üç gün süren etkinliğin önemine vurgu yapıyor:
“Suriyeli mültecilerin sorunlarını çözmek için çeşitli fikirler ve buna destek olabilecek çeşitli fonlar var. Ama bunları bir araya getirecek organizasyon yok. Bu etkinlikle yaşanan bu problemi aşmaya yardımcı olmak istedik. Burada fikirlerin listelenmesi sonrasında uygun fonlara aktarabilmesini sağlayacak organize çözüme yardımcı olmak amacındayız. 48 saat sonra sonuçları hep birlikte göreceğiz”
Rami Sharrack: Suriyeliler'in en büyük sorunu dil
Hackathon katılımcılarına Suriyelilerin karşı karşıya olduğu sorunları Suriye Ekonomik Forumu’ndan Rami Sharrack aktardı. Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Sharrack’a göre, Türkiye’deki Suriyelilerin en büyük sorunu Türkçe konuşmak:
“Türkiye’de yaşayan milyonlarca Suriyeli için en büyük sorun iletişim kurmak. Çünkü Türkçe konuşmakta zorlanıyorlar. Bu iş bulmayı da iş kurmayı da eğitim almayı da zorlaştırıyor. Bu sorun ne kadar hızlı giderilebilirse Suriyeliler hayata daha çok katılır ve daha çok fırsat yakalayabilirler. Bu nedenle bu kadar farklı disiplinden insanı bir araya getirmek mükemmel bir fikir.”
“Asıl ideal diğer mültecilerin de yararlanmasını sağlamak”
Altı ila sekiz sekiz kişiden oluşan yedi grup, hackathon’u kazanacak fikri geliştirmeye çalışırken Kolektif House’un kurucu ortağı Ahmet Onur, “Gündemimiz elbette Türkiye’deki Suriyelilerin bir sorununa çözüm bulmak ama buradan çıkacak bir ürünün dünyadaki her göçmenin sorunlarına dokunması asıl idealimiz. En kritik sorunu bulup onun üzerine çok fazla çerçeve koymadan çözüm üretebilmek gerek” diyor.
İlk iki sırayı alan projeler
48 saat süren hackathon’da birinciliği “hand to heart” (elden kalbe) adını verdikleri projeyle İstanbul&I adlı grup, kazandı. Elden kalbe, Suriyeli kadın mültecilerin hikayelerini anlatabilecekleri, el işiyle de ürünler yapıp dünyaya satabilecekleri bir ticaret platformu. Ticaret platformunun edindiği gelirler, el emeği koyan Suriyeli mülteci kadınlara aktarılacak.
Jürisinin ikinciliğe layık gördüğü Chance&Hope adlı projeyi Pizza adlı grup üretti.
Chance & Hope, küçük işleri Suriyeli kalifiye mültecilere vererek, hem mültecilerin gelir elde etmesine, hem de bireysel olarak topluma kazandırılmasında faydalı olacak bir görev platformu olarak tasarlandı.
Amerikan Başkonsolosu: Bu sinerjinin devamını diliyoruz
Ödül törenine katılan Amerika Başkonsolosu Charles F. Hunder ödül töreninde ‘’Suriyeli mültecilerin hayatlarını kolaylaştırıcı çözümler üretmek için bir araya geldiğimiz bu etkinlikte, önemli olan genç girişimcilerin bilgi ve yeteneklerini kullanarak projeler üretmeleriydi. Bu sinerjinin devam etmesi diliyoruz.” dedi.
Yarışmada birinciliği kazanan grubun üyeleri, ABD'ye gönderilecek.