“Google’dan bak”, “Google’da arat” ya da hatta artık günlük ağızda fiil gibi kullanır hale gelen “Google’la gitsin” hepimizin günde bir kez söyler hale geldiği şeylerden. Google’ın başını çektiği arama motorları “bilgi edinme” şeklimizi de değiştirdi.
Columbia Üniversitesi’nden psikolog Betsy Sparrow’un başını çektiği, Harvard Üniversitesi’nden de katılımla gerçekleştirilen son araştırma da bunu kanıtlar nitelikte. Araştırmada deneklere rastgele sorular yöneltilmiş. Bunlara yanıt verirken “Google” ve “Yahoo” gibi kelimelere deneklerin hızlı tepki verdiği görülmüş. Ama örneğin, “Nike” ve “Yoplait” gibi bilgisayarla ilişkili olmayan anahtar kelimelere denekler aynı tepkiyi vermemiş.
Columbia Üniversitesi’ndeki uzmanlar bunun insanların artık bilmedikleri bir şeyle karşılaştıklarında bunu internetten aratma refleksi geliştirmelerine bağlıyor.
Deneyin bir diğer bölümü de hayli kayda değer sonuçları gözler önüne seriyor. Denekler, bilgisayarda yazdıkları basit bir cümlenin silinebileceği endişesini taşıyorsa bu cümledeki bilgiyi hatırlamak için daha çok çaba harcıyor. Ama örneğin bilgisayarda bir klasörde bu bilgiyi saklayabileceklerini biliyorlarsa unutma eğilimi gösteriyorlar.
Uzmanlar çalışmayı kısaca “Bilgiyi değil, o bilgiyi nerede bulabileceğimizi aklımızda tutuyoruz” diye özetliyor. Bir başka deyişle, internet arama motorlarına güvenen insanoğlu, hafızasını eskisi kadar zorlamıyor ve beyinler giderek tembelleşiyor.
Araştırma sonuçları bir kenara, büyük bölümü internet kullanıcısı olan dünya nüfusunun örneğin bir sabaha karşı aklında “Şu maçta o golü atan kimdi?” sorusuyla uyandığında cevabı arkadaşlarını arayarak bulmak yerine “Google”a başvurması da artık kanıksadığımız bir gerçek.
