Erişilebilirlik

İşgal Gösterileri Amerika'nın Gündemini Nasıl Etkiledi?


İşgal Gösterileri Amerika'nın Gündemini Nasıl Etkiledi?
İşgal Gösterileri Amerika'nın Gündemini Nasıl Etkiledi?

Los Angeles ve Philadelphia’da polis Wall Street’i İşgal kampalarını boşaltsa da Washington’daki protestocular pes etmemeye kararlı. Protestocular, gelir adaletsizliği sorununu gündemin üst sıralarına oturtmayı başararak Amerika’daki siyasi tartışmaların havasını değiştirdikleri için kendilerini başarılı sayıyor. Kimi göstericilerse gelir adaletsizliğini 2012 başkanlık seçimleri kampanyasının ana gündem maddesi haline getirmeyi umuyor.

Bazı kentlerde polisin kamplara yönelik son müdahalelerinden sonra hareket yeni bir döneme girdi. Washingtonlu protestocu Kevin Zeese yenilenme zamanının geldiği görüşünde: “Halk aradığı siyasi sesi buldu. İşbirliği yaparak siyasi güç elde edebileceklerini, siyasi tartışmaları etkileyebileceklerini gördü. Bu ses bir kez duyuldu mu bir daha susturulması oldukça zor.”

Hareketi kullanarak gelir adaletsizliği tartışmasını açmak isteyen solcular, gelir uçurumunun 30 yıl önce Ronald Reagan seçildikten sonra oluştuğunu savunuyor.

Reagan herkese daha fazla refah sağlamak için hükümetin şirketlere daha fazla özgürlük vermesi gerektiğini düşünüyordu.

Son araştırmalar 1979’dan beri Amerikan nüfusunun en üstteki yüzde 1’lik kesiminin gelirinin üç kat arttığını, geri kalan yüzde 99’ununsa sabit kaldığını gösteriyor. John Cavanagh sol eğitimli araştırma kuruluşu Institute for Policy Studies’den. Cavanagh, “Yüzde 99’la yüzde 1’in karşılaştırılması sembolü birçok kişiye çok tanıdık geliyor. Yüzde 99’un içinde, hele de alt yarıdaysanız saplanıp kalmışsınız demektir. İstatistikler bunu kanıtlar nitelikte,” diyor.

Sağ eğilimli Amerikalılar’ın çoğu Reagan formülüne hala inanıyor ve liberal medyanın gelir adaletsizliği konusunu abarttığını düşünüyor. Peter Wallison muhafazakar American Enterprise Enstitüsü adlı düşünce kuruluşundan: “Birçok medya kuruluşu, özellikle diğer yayın organları için bir model oluşturan New York Times, Wall Street’i İşgal hareketinin mesajını sağ eğilimliler ve Cumhuriyetçi Parti’ye karşı siyasi bir silah olarak kullanmaya çalışıyor. İşgal hareketi ilk kez insanların gelir dağılımının bir sorun olup olmadığını sorgulamasına yol açtı.”

Wallison gelir adaletsizliğine ilişkin araştırmaların gelirin yaşam boyu arttığı gerçeğine değinmediğini söylüyor. Uzman, serbest girişimciliğin korunmasının önemli olduğunu, ayak işlerine bakan bir kişinin çok çalışarak yönetim kademesine çıkabileceğini savunuyor: “Amerika bu imkanı vatandaşlarına sunduğu sürece gelir adaletsizliği konusunun Wall Street’i İşgal hareketi sona erdikten sonra uzun süre hafızalarda kalacağını sanmıyorum.”

Eylemcilerse iş fırsatlarının giderek azaldığını söylüyor. Kevin Zeese’e göre hareket yeni başlıyor: “Şirketlerin egemenliğini sona erdirmek istiyoruz. Paranın değil insanların egemenliği olacak. Bu durum Amerika’da geçerli değil.”

Zeese eylemcilerin baskıyı sürdüreceğini söylüyor. Göstericiler Ocak ayında harekete destek toplamak için bir otobüs turu düzenlemeyi planlıyor. Mart sonundaysa Amerika’nın dört bir yanından işgal eylemcilerinin Washington’a akın edeceği ‘Amerikan Baharı’ gösterisi planlanıyor.


XS
SM
MD
LG