ABD, Almanya, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, Almanya’nın eski başkenti Bonn’da biraraya geliyor.
Cuma gününe kadar sürecek zirvede, ağırlıklı olarak Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı ve savaşın küresel ekonomik etkisi görüşülecek.
Bu yıl G7’nin dönem başkanı olan Almanya adına zirveye ev sahipliği yapan Maliye Bakanı Christian Lindner’in sözcüsü, buluşmada Ukrayna'ya 15 milyar dolarlık bir yardım paketinin görüşüleceği yönündeki haberleri doğruladı.
Bonn’a geçmeden Brüksel’de Avrupa Birliği yetkilileri ile biraraya gelen ABD Maliye Bakanı Janet Yellen, şimdiye kadar açıklanan yardımların Ukrayna'nın kısa vadeli ihtiyaçlarını gidermeye yetmeyeceğini kaydederek, mali desteğin hızlı bir şekilde arttırılması gerektiğini söyledi.
Yellen, Ukrayna’nın yeniden yapılanması için 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa için hazırlanan Marshall Planı boyutunda "dev bir desteğe" ihtiyacı olacağını da kaydetti. Kısa vadeli olarak planlanan ve Bonn’de onaylanması beklenen 15 milyar dolarlık yardım paketinin ülkenin gelecek 3 aydaki finansman ihtiyaçlarını karşılayacağı ifade ediliyor.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva ile görüşmede, ülkesinin savaş sırasında, örneğin memurların ve emeklilerin maaşlarını verebilmek için ayda yaklaşık 5 milyar dolar bütçe açığı verdiğini açıklamıştı. G7 ülkeleri tarafından sunulacak mali yardım paketinin yarısını ABD'nin karşılayacağı, desteğin büyük bölümünün karşılıksız yardımlardan oluşacağı belirtiliyor.
Rusya’nın uluslararası varlıklarına el konulabilir mi?
Ukrayna’nın savaş sonrasında ekonomik toparlanması için Bonn’da ele alınacak konulardan biri, savaş başladıktan sonra uluslararası yaptırımlar kapsamında dondurulan Rusya’nın yurtdışındaki bankalarda bulunan devlet varlıklarına el konulması ve Ukrayna'nın yeniden inşaası için harcanması fikri. Alman Maliye Bakanı Lindner, bu öneriye siyasi olarak açık olduğunu ve G7 ile AB'nin bu fikri tartışmakta olduklarını duyurdu.
Konunun hukuki boyutunun araştırıldığını ifade eden Lindner, "Hesaplar Rus oligarklara bile ait olsa, hukuki kurallara uyulmasından yanayım" şeklinde görüş belirtti.
Finans uzmanlarına göre, Rusya merkez bankası, yaptırımlar nedeniyle Batı ülkelerinde bulunan hesaplarında tutulan 300 milyar dolarlık döviz rezervine erişemiyor. Şimdiye kadar söz konusu para dondurulmuş durumda, ancak henüz el konulmadı. Ukrayna'daki savaşın yol açtığı hasarının ise 500 milyar dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor.
Yellen: "AB, Rus petrolüne ithalat yasağı değil, tarife uygulasın"
Bu arada Bonn’daki buluşma öncesinde Amerika Hazine Bakanlığı'ndan bir yetkili, Janet Yellen‘in Avrupa ülkelerine Rus petrolüne ithalat yasağı değil, tarife uygulamalarını önereceğini söyledi. Bununla, Rusya'nın piyasaya petrol arzını devam ettirebileceği, ancak Moskova'nın petrol satışından elde edeceği ihracat gelirinin sınırlanacağı belirtildi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Mayıs başında, Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya uygulayacağı yeni yaptırımlar paketi kapsamında, "Rusya’dan ham petrol alımının 6 ay içinde, işlenmiş petrol ürünlerinin alımının ise yıl sonuna kadar tamamen durdurulmasının hedeflendiğini" söylemişti. Ancak AB üyesi ülkeler, Macaristan'ın vetosu nedeniyle Rusya'dan petrol ithalatının yasaklanmasını öngören yeni yaptırım paketinde uzlaşma sağlayamadı.
G7’nin bir diğer gündemi kripto piyasası
Öte yandan, G7 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının görüşmesi beklenen bir başka konu, kripto para düzenlemelerine yasal çerçeve verilmesi. Finans dünyasında son zamanların en önemli gelişmelerinden biri olarak kabul edilen kripto para birimlerinin kullanımı için düzenleyici bir çerçeve oluşturulması, G7 ve Avrupa Birliği ülkelerinin uzun süredir gündeminde.
Kripto Varlık Piyasaları (MiCA) olarak tanımlanan yasal çerçevenin nasıl uygulamaya konulacağı ile ilgili görüşmeler devam ederken, Bonn’daki zirve öncesinde Fransa Bankası Başkanı François Villeroy, kripto alanındaki son dalgalanmanın düzenleyiciler için "uyarı alarmı" olduğunu açıkladı ve MİCA’nın bir an önce yaşama geçirilmesini önerdi.
14 Mart’ta Avrupa Parlamentosu’nda yapılan oylamada, kripto madencilik faaliyeti kullanan Ethereum ve Bitcoin gibi çeşitli para birimlerinin ticaretinin yasaklanmasını öngören yasa tasarısı kabul edilmemişti. G7 kapsamında konuşulacak yeni yasal çerçeve, ihraç edilen veya ticareti yapılan kripto varlıkların, minimum çevresel sürdürülebilirlik standartlarına sahip olmalarını öngörüyor.
